Mısır’da seyahat yasağı kararlarının, idari ve cezai bir araç olarak kullanımı giderek artıyor. Bu kararlar, çok geniş bir yelpazede siyasi aktivistler ve insan hakları savunucularını hedef alıyor. Gözlemcilere göre, uygulama artık ülkede süregelen siyasi yıldırma aracına dönüşmüş durumda. Yakın dönemdeki vakalar, önde gelen aktivistlerin yıllarca bu tür kısıtlamalara maruz kaldığını ve bunun hiçbir hukuki dayanağı veya resmi bildirim olmadan yapıldığını gösteriyor. Bu durum, Mısır makamlarının anayasal ve yasal seyahat özgürlüğü güvencelerine ne ölçüde uyduğunu sorgulatıyor.
Seyahat Yasakları ve Aktivistlerin Durumu
Siyasi aktivist Esma Mahfuz, Perşembe günü Facebook üzerinden Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Başbakan Mustafa Madbuli, Başsavcı Muhammed Şevki ve İçişleri Bakanı Mahmud Tuvfik başta olmak üzere yetkililere açık bir yardım çağrısı yaptı. Mahfuz, 12 yılı aşkın süredir süren seyahat yasağı nedeniyle yaşadığı mağduriyetin sona erdirilmesini talep etti. Mahfuz, 2013’ten beri isminin seyahat yasağı listelerinde olduğunu belirterek, bu kararın herhangi bir soruşturma veya resmi bildirim olmadan ve gerekçeli bir mahkeme kararı olmaksızın alındığını vurguladı.
Mahfuz, yıllar boyunca Mısır Danıştayına defalarca başvurarak yasağın sebebini öğrenmeye veya itiraz etmeye çalıştığını, ancak her seferinde “yetkisizlik” yanıtı aldığını ifade etti. Aktivist, nasıl olur da bir vatandaşın 12 yıldan uzun süre hiçbir çağrı veya resmi işlem yapılmadan seyahat edemediğini sorguladı. Bu durumun, Mısır Anayasası’nın 62. maddesini açıkça ihlal ettiğini ve bu maddenin seyahat özgürlüğünü yalnızca gerekçeli mahkeme kararıyla ve belirli süre için sınırlayabileceğini hatırlattı. Mahfuz, yasağın neden devam ettiğinin derhal araştırılmasını, eğer gerekçeli bir mahkeme kararı yoksa isimlerinin listelerden derhal çıkarılmasını ve özellikle Umre görevini yerine getirebilmek için seyahat hakkının kendisine tanınmasını talep etti.
Aktivist Alaa Abdulfettah’ın Seyahat Yasağı
Benzer şekilde, siyasi aktivist Alaa Abdulfettah’ın kız kardeşi Sena Seif, ağabeyinin uluslararası bir insan hakları ödülünü almak üzere Birleşik Krallık’a seyahat etmesinin engellendiğini açıkladı. Abdulfettah, kısa bir süre önce başkanlık affıyla serbest bırakılmıştı. BBC’nin haberine göre, güvenlik güçleri Kahire Havalimanı’nda Abdulfettah’ın yolculuğunu durdurdu, ancak kız kardeğine Londra’ya gitmesine izin verildi.
Sena Seif, ödül töreninde yaptığı konuşmada, kardeşinin avukatlarının seyahat yasağının nedenini anlamaya çalıştığını, özellikle pasaportunun yenilenmesine engel olmadığını belirtti. Abdulfettah, yolsuzlukla mücadele, insan hakları savunuculuğu ve gazetecilik faaliyetleri nedeniyle Magniçki İnsan Hakları Ödülü’nü kazanmıştı.
Sena Seif, ağabeyinin serbest bırakılmasına rağmen “özgürlüğünün hâlâ kısıtlı” olduğunu ve İngiltere’de eğitim gören oğluyla birlikte yaşayabilmesi için hareket özgürlüğüne ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Abdulfettah, 2018’de tutuklandıktan sonra önceki cezası sonrasında gözetim altında kalmış ve ikinci kez beş yıl hapis cezası almıştı. Seçim ve ifade özgürlüğü bağlamında yaşadığı beş yıllık adaletsiz uygulamalar, mahkemeye erişim engeli, konsolosluk ziyaretlerinin yasaklanması ve tutukluluk süresinin usulsüz hesaplanması gibi ihlalleri içeriyordu.





