Maduro, “Venezuela, tek ve sarsılmaz bir ulusal birlikle barışını savunacak,” diyerek, halk, ordu ve polis arasında ruhsal ve siyasi bir birlik ve bütüncül savunma entegrasyonu bulunduğunu dile getirdi.
Devlet Başkanı, cumhuriyetin bağımsızlığının “bilinçli, örgütlü ve güçlü bir halk” tarafından korunduğunu ifade etti ve şöyle sordu:
“Gerçekten mi sanıyorsunuz ki bu halk Amerikan emperyalizmine boyun eğer? Yeniden köle olmak mı istiyorsunuz? Kim Amerikan kolonisi olmak istiyorsa elini kaldırsın! Kim Amerikalıların önünde sürünmek ve kendini aşağılamak istiyorsa elini kaldırsın! Kimse! Asla!”
Maduro, konuşmasında aşırı sağa da sert eleştiriler yöneltti. Özellikle “aşırı Siyonist sağın her zaman delirmiş olduğunu” savunarak, muhalefet lideri Juan Guaidó’nun dış ilişkiler sorumlusu Julio Borges’i “çocuk katili” olarak nitelendirdi. Maduro’ya göre Borges, Venezuela’ya saldırı ve bombardıman çağrısı yapıyor.
Borges’e doğrudan seslenen Maduro şöyle dedi:
“Tanrı’ya dua et, çünkü bu asla olmayacak. Bu halk ve bu vatan kutsaldır.”
Devlet Başkanı, Venezuela’nın daha önce hiç ulaşmadığı bir askerî hazırlık seviyesinde olduğunu, birleşmiş kurtarıcı ordunun ruhunun yeniden doğduğunu ifade etti.
Ekledi: “Onların elinde yalnızca tehdit ve şiddet çığlıkları var. Bu halk, aşırı Siyonist sağın bu ülkeyi yönetmesine asla izin vermeyecek. Bu sağ artık asla geri dönmeyecek. Biz zafer için doğduk ve kazanıyoruz!”
Maduro, Venezuela’ya yönelik yöneltilen “boş sözleri” ve yürütülen kampanyaları eleştirerek, bunun Venezuela ve Bolivarcı devrimini karalama kampanyasının bir parçası olduğunu söyledi.
“İlk olarak Chávez’i, sonra beni hedef aldılar; tek amaçları ülkemize karşı her türlü girişimi meşrulaştırmak.”
ABD emperyalizmi ve CIA’in bunu defalarca yaptığını belirten Maduro, “şimdi daha da saçma bir hikâye uydurduklarını” söyledi.
“Artık ‘Maduro’nun kitle imha silahları var’, ya da ‘biyolojik, kimyasal, nükleer silahları var’ diyemedikleri için tamamen temelsiz bir anlatı kurguluyorlar. Bu anlatı yıkılıyor, kimse inanmıyor, ilk olarak da Amerikan halkı inanmıyor.”
Maduro, ülkesinin barışçıl duruşunu da vurguladı:
“Biz burada, gerçeğimizle ve yasalarımızla, kendi topraklarımızdayız. Venezuela bugüne kadar kimseyi tehdit etmedi.”
Konuşmasını net bir mesajla tamamladı:
“Kimse işimize karışmasın. Emperyalizme söylüyorum: Uzak dur bizden! Venezuela’yı kendi haline bırak. Venezuela sadece çalışmak, kalkınmak ve Simón Bolívar’ın hayalini kurduğu barış dolu zamanları yaşamak istiyor. Bu barışı koruyacağız ve zafer kazanacağız, çünkü zafer bizim kaderimizdir.”





