Bu gelirlerin büyük kısmının Pyongyang’ın nükleer silah programının finansmanında kullanıldığı düşünülüyor.
ABD Adalet Bakanlığı ve güvenlik birimlerinin yürüttüğü soruşturmaya göre, Kuzey Koreli ajanlar, uzaktan çalışma modeli sayesinde ABD şirketlerinin sistemlerine sızdı. Bu kişilerin, çalıntı kimlik bilgileri ve sahte belgelerle başvurduğu işlerde teknik destek ve yazılım geliştirme gibi görevlerde çalıştığı belirtiliyor.
Soruşturmada adı geçen Christina Chapman adlı bir Amerikalı kadın, evinde oluşturduğu “laptop çiftliği” üzerinden 90’dan fazla bilgisayarı Kuzey Koreli ajanlara açtı. Bu bilgisayarlar üzerinden ABD şirketlerine erişim sağlanırken, ajanlar sahte video görüşmelerle mülakatlara katıldı, sistemlere giriş yaptı ve şirketlerden maaş aldı.
Chapman’ın bu faaliyetleri karşılığında milyonlarca dolar kazanç elde ettiği, aynı zamanda kara para aklama, dolandırıcılık ve kimlik hırsızlığı suçlarından yargılandığı aktarıldı. Kadının 9 yıldan fazla hapis cezası alması bekleniyor.
300’den Fazla Şirket Kullandı, Veriler Tehlikede
Yetkililer, en az 300 ABD’li firmanın bu sızma operasyonundan etkilendiğini ve bazı durumlarda şirketlerin hassas verilerinin dışarı sızdırılmış olabileceğini kaydetti. Sızmanın boyutu sadece finansal değil, aynı zamanda bilgi güvenliği açısından da ulusal tehdit oluşturuyor.
Adalet Bakanlığı: “Bu Para Nükleer Programa Gitti”
ABD Adalet Bakanlığı, bu sistemin Kuzey Kore’nin uygulanan uluslararası yaptırımları aşmak için kullandığı yeni bir taktik olduğunu belirtti. Elde edilen gelirlerin doğrudan nükleer silah programının finansmanına aktarıldığı düşünülüyor.




