Bakan Göktaş, 2025 Aile Yılı'nın, kadını ve aileyi güçlendiren politikaların hayata geçtiği bir yıl olması için çalışmalarına hız kazandırdıklarını ancak günümüzde aile kurumunun risk ve tehditlerle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Tüketime dayalı yaşam biçimleriyle beraber insanların giderek yalnızlaştığına dikkati çeken Göktaş, "Gelişen teknolojilerle, aile bireyleri arasındaki iletişim azalıyor, dijital bağımlılık artıyor. Annelik ve babalık itibarsızlaştırılıyor, aile bağları zayıflıyor. Bugün küresel boyutta çocuklarımız başta olmak üzere aile yapımızı ve değerlerini hedef alan cinsiyetsizleştirme dayatmalarıyla karşı karşıyayız. Bu zararlı akım ve alışkanlıklar tüm aile bireylerini olumsuz etkiliyor. Aile ve toplum arasında çok güçlü bir ilişki var. Aile zayıflarsa toplum çözülmeye başlar. Dolayısıyla aileyi korumak demek aynı zamanda toplumu korumak demek." değerlendirmesinde bulundu.

"Kadınlar için esnek çalışma modellerini aktif hale getirmeyi hedefliyoruz"

Göktaş, aile meselesini aynı zamanda bir milli güvenlik meselesi olarak gördüklerini vurgulayarak, hazırladıkları "Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı"nı geçen yıl Uluslararası Aile Günü'nde açıkladıklarını anımsattı.

Kadını ve aileyi birbirinin karşıtı gibi konumlandıran görüşler olduğuna işaret eden Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aileyi korumanın ve güçlendirmenin kadınların haklarını savunmaya yönelik bir tehdit olarak algılayanlar var. Bu çok büyük bir yanılgıdır. Aksine biz, aileyi ve kadını, birbirini güçlendiren, birbirine güç veren, toplumumuzun iki temel unsuru olarak görüyoruz. Kadınların güçlenmesi aynı zamanda hem toplumun hem ailelerin güçlenmesi demektir.

Kadınlar için esnek çalışma modellerini aktif hale getirmeyi hedefliyoruz. Ailelerin çocuklarını güvenle emanet edebilecekleri bakım modellerini çeşitlendirmek için çalışıyoruz. Aile ve Gençlik Fonu ile yeni evlenecek gençlere, doğum yardımları ile çocuk sahibi olmak isteyen ailelere destek olmayı sürdüreceğiz."

Muhabir: Zeynep Bozdaş