WhatsApp, 2014 yılında Facebook (şimdiki adıyla Meta) tarafından satın alındı ve PRISM projesi kapsamında ABD’nin istihbarat ve güvenlik kurumlarıyla iş birliği yapma zorunluluğu getirildi.
Muhammed Usuli Helan, Tesnim Haber Ajansı’na verdiği demeçte, Android telefonlardan WhatsApp’ı silme tartışmaları ve siber güvenlik üzerine şunları söyledi:
“Japonya Başbakanı Şinzo Abe, Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanları François Hollande, Nicolas Sarkozy, Jacques Chirac ve Brezilya Cumhurbaşkanı Dilma Rousseff, NSA (ABD Ulusal Güvenlik Ajansı) ve GCHQ (İngiltere Hükümeti İletişim Merkezi) tarafından dinlendi. Bu liste, 2014 yılında eski CIA çalışanı Edward Snowden tarafından ifşa edildi.”
Usuli devamla şunları kaydetti:
“Bu kişilerin gelişmiş ülkelerin liderleri ve ABD’nin müttefikleri olması dikkat çekiciydi. 2015 yılında Tesnim’de yayımladığım bir raporda şunu vurgulamıştım: Bu kurumlar, müttefik liderleri dahi kolayca dinleyebiliyorsa, kendi ülkeleri içindeki hedefleri çok daha rahat izleyebilir.”
PRISM Projesi ve Teknoloji Şirketlerinin İşbirliği
Usuli, PRISM, Echelon, XKeyscore ve Boundless Informant gibi projelerin Snowden tarafından belgeleriyle ortaya çıkarıldığını ve bunların küresel gözetim ve veri erişimi için kurulduğunu belirtti. Özellikle PRISM, teknoloji devlerinin ABD hükümetiyle doğrudan iş birliği yapması nedeniyle en tartışmalı projeydi.
“Snowden’ın belgelerine göre ABD, en az 9 büyük teknoloji şirketinden doğrudan veri alıyordu: e-posta, fotoğraf, video, belgeler ve ses dosyaları… Bu şirketler arasında Microsoft, Yahoo, Google, Facebook, PalTalk, AOL, Skype, YouTube ve Apple vardı.”
Bu gözetim programı, George W. Bush döneminde başlatıldı, Obama döneminde ise genişletildi.
“Görünüşte şirket isimleri değişse de (örneğin Facebook’un Meta olması), bu gözetim sistemlerinin çekirdeği hâlâ faal ve daha da gelişmiş durumda.”
Gerçek Tehlike WhatsApp’tan Daha Büyük
Usuli’ye göre, WhatsApp’ı silmek bir önlem olsa da asıl tehdit, çok daha geniş bir altyapıya dayanıyor:
“Google ve Apple da PRISM’in 9 ana şirketinden biri. Google arama motoru, Chrome tarayıcısı, Google Haritalar ve özellikle Android işletim sistemi her gün milyonlarca kişi tarafından kullanılıyor. Öte yandan iPhone cihazlar ve iOS işletim sistemi Apple’a ait. Bu da demek oluyor ki hiçbir uygulama yüklememiş olsanız bile, yalnızca Android veya iOS işletim sistemi kullanan bir telefona sahip olmanız bile bilgi sızdırmaya zemin hazırlayabilir.”
Usuli, eğer işletim sistemleri veya uygulamalar güncel değilse ya da yanlış yapılandırılmışsa bu riskin arttığını vurguluyor.
NSA ve israilin 8200 Birimi Arasındaki Veri Paylaşımı
Usuli, 2013’te The Guardian gazetesinin bir haberine atıfla şunları söyledi:
“NSA, topladığı verileri, ABD vatandaşlarının bilgilerinin çıkarılması şartıyla, İsrail’in istihbarat kurumuyla paylaşıyordu. İsrail’in NSA benzeri kurumu olan 8200 Birimi, ordunun ana sinyal istihbarat birimidir. Telefon dinleme, şifre çözme, sosyal medya takibi, siber tehdit analizi ve elektronik savaş sistemlerinin geliştirilmesi bu birimin görevleri arasında yer alır.”
“Bu birim, topladığı verileri sadece İsrail için değil, başka ülkelerde siyasi cinayetler ve bilgiye dayalı operasyonlar için de kullanıyor. İran gibi ülkeler özellikle bu hedeflerin başında geliyor.”
WhatsApp’ı Silmek Yeterli mi? Gerçek Çözüm Ne?
“Evet, WhatsApp’ı silmek önemli bir adım. Ancak başta güvenlik ve askeri güçler olmak üzere, herkes bilmelidir ki sadece bir uygulamayı silmekle bu devasa gözetim sistemi durmaz.”
Usuli, dijital gözetimin sadece uygulamalarla sınırlı olmadığını, telefonların işletim sisteminden tarayıcıya kadar her alanda verinin izlendiğini vurguluyor.
“Bu platformlar sayesinde düşman, bir bireyin kimliğini, bağlantılarını, konumunu, hatta psikolojik yapısını dahi analiz edebiliyor.”
Son olarak şunu vurguluyor:
“Bugün dijital farkındalık, milli savunmanın bir parçası hâline gelmiştir. Kısa vadede güvenlik güçlerinin basit, Android’siz telefonlar kullanması şart. Uzun vadede ise yerli altyapılar kurmalı, teknolojik bağımlılıklar azaltılmalıdır.”