Tahran, olası tüm senaryolara hazırlanırken, Tel Aviv ise ABD"nin sınırsız desteğiyle askeri üstünlüğünü güçlendirmeye çalışıyor.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Bezeşkiyan, mevcut dönemin zorluklarını kabul ederek, "Şu anda tam kapsamlı bir savaşın içindeyiz, bu savaş Irak"la olan savaştan daha zor ve daha sert" dedi. Bu sözler, İran'ın karşı karşıya olduğu tehditlerin ciddiyetine açık bir gönderme olarak değerlendiriliyor.
İran Genelkurmay Başkanı Abdurrahim Musevi ise ülkesinin "savaşı başlatan taraf olmayacağını ancak herhangi bir saldırıya karşı güçlü bir şekilde karşılık vereceğini" vurguladı. Musevi, "yanlış hesaplamaların önü alınmaz bir patlamaya neden olabileceği" konusunda uyardı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Washington"un daha önce askıya aldığı gelişmiş mühimmatları israile gönderme kararını memnuniyetle karşıladı. Netanyahu, bu adımın "israilin İran tehdidine karşı koyma yeteneğini güçlendirdiğini" belirtti.
ABD yönetimi 7,4 milyar dolar değerinde silah satışı onayladı. Satış kapsamında yeraltı tesislerini imha etmeye yönelik Mk 84 ve Mk 88 tipi delici bombalar da bulunuyor. Ayrıca, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 4 milyar dolarlık ek askeri yardım paketini Kongre"yi bypas ederek israile aktardı.
İran"ın Kum Üniversitesi'nden siyaset bilimi profesörü Dr. Ahmed Mehdi'ye göre israil "iç siyasi krizlerinden dikkatleri başka yöne çekmek ve bölgedeki siyasi denklemi değiştirmek için kullanabilir." Aynı zamanda "ABD'nin İsrail"e verdiği desteğin yalnızca askeri yardımla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda Tahran"a açık bir uyarı mesajı içerdiğini" belirtti.
Bunun yanı sıra, Mehdi uluslararası toplumun çifte standartlarına da dikkat çekerek, "İran"ın nükleer faaliyetleri Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından denetlenirken, İsrail hiçbir denetime tabi tutulmuyor. Bu da uluslararası sistemin adaleti konusunda ciddi soru işaretleri doğuruyor." değerlendirmesinde bulundu.
