Genç bir adam, iki yıl boyunca uyuyamama şeklinde kendini gösteren nadir bir tıbbi durumla karşı karşıya kaldı.
Tren sürücüsü olarak çalışan ve pilot lisansı da bulunan Oliver Alves, aniden sağlığını kaybetti. Bunun sebebi ise sinir sistemini tüketen kesintisiz uyanıklık hali, yani iki yıl boyunca neredeyse hiç uyumamasıydı.
Alves, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Bu sadece kötü bir uyku değil, neredeyse tam bir yoksunluk. Ne uykum geliyor ne de uyukluyorum. Neredeyse her şeyimi kaybettim. Önceden olduğum kişi artık yok.”
Oliver, çeşitli yöntemlerle uyutulmaya çalışıldı. Ameliyat öncesi kullanılan anestezik ilaçlarla bile bilincini kaybetmedi.
“Son 21 ayı bir kâbusun içinde geçirdim. İçten içe yanıyormuş gibi hissediyorum. Başımda dayanılmaz bir baskı var. Eklemlerim, kaslarım ve kemiklerim çığlık atıyor. Gözlerim kafatasımdan eriyip akıyormuş gibi, düzgün yürüyemiyorum. Görüşüm zayıfladı, yiyecekleri sindiremiyorum, insanlarla iletişim kuramıyorum. Hiçbir şey bana ne mutluluk ne de rahatlama veriyor.”
Nöroloji uzmanı ve uyku bozuklukları üzerine kitapları bulunan Prof. Guy Leschziner, “Tam uykusuzluk ölümcül kabul edilir” diyerek şunları söyledi:
“Elimizde insanlardan net veri yok ama köpekler 17 gün, fareler ise 32 gün boyunca uyutulmazsa ölüyor. Eğer Oliver gerçekten iki yıl boyunca onarıcı uyku uyumadıysa, bu büyük bir tıbbi gizemdir. Bilimsel olarak insanın bu kadar süre hiç uyumadan yaşaması imkânsızdır. Ancak uyku bölünmüş ya da yüzeysel olabilir, bu yüzden kişi uyuduğunu hissetmeyebilir.”
Bu durum “paradoksal uykusuzluk” (Paradoxical Insomnia) olarak biliniyor. Hastalar hiç uyumadıklarını iddia etseler de, uyku ölçüm cihazları kısa ve yüzeysel uyku dönemlerini tespit edebiliyor.
Oliver ise bu yorumu reddediyor:
“Bu kafamda değil. Bedenimi biliyorum. Hiçbir rahatlama, enerji kazanımı, bilinç kaybı yok. En güçlü yatıştırıcılar altında bile beyin dalgaları kaydedildi, gerçek bir uyku aktivitesi görülmedi.”