Bilim insanları, dişlerinizin arasını temizlerken bir gün aşı olabileceğinizi keşfetti.
Araştırmacılar, “bağlantı epiteli” adı verilen ve benzersiz şekilde geçirgen olan bir diş eti dokusunu hedef alarak, bağışıklığı pek çok enfeksiyonun girdiği yerlerde – ağız, burun ve akciğerlerde – uyarabilecek bir yöntem geliştirdi.
Araştırmacılar, hayvanlar üzerinde yaptıkları deneylerde, aşıyı diş ipine uygulayıp diş ile diş eti arasındaki dokudan geçirdiler. Bu yöntem, burnu ve akciğerleri kaplayan mukozal yüzeylerde antikor üretimini tetikledi. Bu yüzeyler, virüslerin vücuda giriş yaptığı ilk noktalardır.
Çalışmanın yazarlarından Harvinder Singh Gill şöyle diyor:
“Mukozal yüzeyler önemlidir çünkü grip ve COVID gibi patojenler buradan vücuda girer. Ancak aşı enjeksiyonla yapıldığında, antikorlar esas olarak kan dolaşımında üretilir, mukozal yüzeylerde ise çok az antikor oluşur.
Oysa aşı mukozal yüzeyden verildiğinde, hem kan dolaşımında hem de mukozal yüzeylerde antikorlar uyarılır. Bu, enfeksiyonları engelleme gücünü artırır çünkü patojen vücuda girmeden önce ek bir antikor savunma hattı oluşur.”
Epitel, akciğerlerin, midenin ve bağırsakların yüzeylerini kaplayan dokudur. Çoğu epitel tabakası virüslerden toza kadar zararlı maddelerin kana girmesini engelleyen güçlü bir bariyer oluşturur. Ancak bağlantı epiteli bu kuralın istisnasıdır.
Bu ince doku, dişin diş etiyle buluştuğu en derin noktada, diş eti cebinin dibinde yer alır ve diğer epitel tabakalarının sahip olduğu pek çok bariyer özelliğinden yoksundur. Bu nedenle tükürükte ve diş eti ceplerinde bulunan bakterilere karşı savaşmak için bağışıklık hücrelerini serbest bırakabilir.
Gill, “Bağlantı epiteli diğer epitel dokularından daha geçirgen olduğu ve bir mukozal tabaka olduğu için, vücuda aşıyı verip tüm mukozal yüzeylerde artırılmış antikor üretimi sağlayacak benzersiz bir fırsat sunar” diyor.
Yöntemin uygulanabilirliğini test etmek için araştırmacılar, aşıyı mumlanmamış diş ipine uyguladı ve laboratuvar farelerinin dişleri arasını bu diş ipiyle temizledi. Araştırmacılar, bağlantı epiteli yoluyla verilen grip peptit aşısını; burun mukozası yoluyla verilen aşıyla ve dil altındaki mukozaya yerleştirilen aşıyla karşılaştırdı.
Çalışmanın ilk yazarı Rohan Ingrole şöyle diyor:
“Bağlantı epiteli yoluyla uygulanan aşının, ağız yoluyla aşılamada altın standart olan dil altına aşı yerleştirmeye kıyasla mukozal yüzeylerde çok daha üstün antikor tepkisi ürettiğini bulduk. Ayrıca bu yöntem, grip virüsüne karşı, burun mukozası yoluyla verilen aşıyla karşılaştırılabilir koruma sağladı.”
Yemek ve İçecek Bağışıklığı Bozmuyor
Hayvan deneylerinde, aşılı diş ipi uygulamasından hemen sonra yiyecek veya içecek tüketmenin bağışıklık tepkisini etkilemediği görüldü.
Farelerde normal diş ipi yeterli olsa da insanlar için pratik değildir. Bunun yerine araştırmacılar diş ipi çubuğu kullandı. Diş ipi çubuğu, iki uç arasında gerilmiş diş ipine sahip, saplı bir aparattır. Araştırmacılar, bu çubuklardaki diş ipini gıda boyasıyla kapladı ve 27 katılımcıya, boyayı diş eti ceplerine ulaştırmaya çalıştırdı.
Ingrole, “Boya miktarının yaklaşık %60’ının diş eti cebine yerleştiğini gördük, bu da diş ipi çubuklarının bağlantı epiteline aşı vermek için pratik bir yöntem olabileceğini gösteriyor” diyor.
Gill, “Bu çalışmadan umutluyuz. Bulgularımıza bağlı olarak klinik denemelere geçebiliriz” diyor.




