Türkiye’de gençler arasında hızla çeşitlenen bağımlılık türleri hem sosyal hayatı hem dijital dünyayı hem de güvenlik alanını aynı anda tehdit eder hale geldi. Bir yandan uyuşturucu, kumar ve dijital bağımlılık gibi riskler genç nüfusu hedef alırken; diğer yandan Telegram üzerinden yürütülen gizli uyuşturucu ağları ve sokak satıcılarına yönelik operasyonlar, mücadelenin çok yönlü bir boyuta ulaştığını gösteriyor.
HÜDA PAR Gençlik Politikaları Başkanlığı’nın Diyarbakır’da düzenlediği panelde uzmanlar, bağımlılığın Türkiye’de ulaştığı kritik seviyeye dikkat çekerken, aynı günlerde 72 ilde gerçekleştirilen geniş çaplı operasyonlarda milyonlarca uyuşturucu hap ve yüzlerce kilo uyuşturucu ele geçirilmesi, tehdidin hem sanal hem fiziksel alanda büyüdüğünü ortaya koydu.
HÜDA PAR Gençlik Politikaları Başkanlığı tarafından Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Camii Konferans Salonu’nda düzenlenen panelde uyuşturucu, kumar ve diğer bağımlılık türleri farklı boyutlarıyla ele alındı.
Moderatörlüğünü Dr. Hüseyin Gülsever’in yaptığı panelde uzman isimler, bağımlılığın özellikle genç nüfus üzerindeki etkilerini ve çözüm yollarını değerlendirdi. Konuşmacılar, Türkiye’de gençleri tehdit eden en büyük iki riskin uyuşturucu ve kumar bağımlılığına dönüştüğünü vurguladı.
Yeşilay Diyarbakır Şube Başkanı Aslan: “Gençleri dışlamadan topluma kazandırmayı hedefliyoruz”
Yeşilay Diyarbakır Şube Başkanı İhsan Aslan, sokak kültürünün gençlerin kimlik arayışı üzerindeki etkisini anlatarak rehabilitasyon merkezlerindeki çalışmalarını aktardı. Aslan, bağımlı bireylere spor, sanat, müzik ve mesleki atölyeler sunduklarını, okul ve ailelerle işbirliği yürüttüklerini belirtti.
Aslan; “Diyarbakır'daki gençler manevi olarak güçlüdür; inanç temelli yaklaşımlarla bu bağımlılıkları azaltmak mümkündür. Sur ve Bağlar bölgelerinde bazı sıkıntılar yaşansa da Yeşilay olarak gençlerimizle, yönetimimizle ve STK'larla birlikte topyekûn mücadelemizi sürdürüyoruz. Biz her zaman gençlerimizin yanında, onların potansiyellerini ortaya çıkaracak şekilde çalışıyoruz." diye konuştu.
Psikolog Sadık Sun: “Bağımlılık bir beyin hastalığıdır; destek şart”
Psikolog Sadık Sun, bağımlılığın aile üzerindeki psikolojik etkilerini anlatarak bağımlılığın bir beyin hastalığı olduğunu ve profesyonel destek gerektirdiğini vurguladı. Sun, erken farkındalığın önemine dikkat çekerek okul başarısında düşüş, öfke, para harcama artışı ve değerli eşyaların kaybolması gibi belirtileri sıraladı. Ailelerin suçlayıcı tutumdan uzak durması gerektiğini söyledi.
Sun panelde yaptığı konuşmada, "Bağımlılık dediğimiz şey aslında bir hastalık. Nasıl bir hastalık? Beyin hastalığı aslında. Bazen bağımlı bir insana 'iradenle çözersin, kendini kontrol edebilirsin' deniliyor; ancak durum tam olarak böyle değil. Kişinin psikolojik destek alması gerekiyor Bağımlı bir bireye 'sen bunu tek başına atlatırsın, yaparsın' gibi yaklaşmak aslında yardımcı olmuyor, tam tersine süreci geciktiriyor." ifadelerini kullandı.
Osman Atalay: “Uyuşturucu ve kumar, toplumun en büyük iki tehdidine dönüştü”
Araştırmacı-Yazar Osman Atalay, bağımlılıkla ilgili Türkiye verilerini paylaşarak cezaevlerindeki en yaygın suçun uyuşturucu olduğunu, intihar vakalarının yükseldiğini ve sanal kumarın 30 milyar dolarlık bir hacme ulaştığını aktardı. Atalay, AMATEM tedavi başarısının düşük olduğunu ve sadece polisiye tedbirlerle başarı sağlanamayacağını söyledi.
Atalay, dezavantajlı çocukların okul döneminde tespit edilmesi, bakanlıkların koordineli çalışması ve sivil toplumun aktif rol üstlenmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca bağımlıların çoğunun maddeyi evde kullandığını, bu nedenle sorunun görünmez hâle geldiğini vurguladı.
Dijital Bağımlılık ve Gizli Telegram Ağları: Türkiye’de Uyuşturucunun Yeni Yüzü
Türkiye’de gençler arasındaki bağımlılık tehditleri yalnızca kimyasal maddelerle sınırlı değil. Uzmanlar, sosyal medya platformları ve dijital oyunlarda yayılan bazı ses dosyalarının, “dijital uyuşturucu” olarak adlandırılmaya başlandığını belirtiyor. Aynı dönemde, gerçek uyuşturucuların dağıtımı da Telegram gibi kapalı mesajlaşma ağlarında teknolojik yöntemlerle yürütülen profesyonel bir pazara dönüşmüş durumda.
Hem dijital hem fiziksel uyuşturucu ağlarının bu kadar yaygınlaşması, bağımlılıkla mücadelede yeni bir sayfa açılması gerektiğini gösteriyor.
Dijital Uyuşturucu Nedir? Basit Bir Ses Dosyası Beyni Nasıl Etkiliyor?
Sosyal medya, oyun platformları ve video paylaşım sitelerinde son dönemde yayılan bazı müzik ve ses dosyaları, özellikle gençler arasında büyük ilgi görüyor. “Binaural beats” olarak bilinen bu seslerin içine gizlenen frekanslar, uzmanlara göre beyni tıpkı kimyasal uyuşturucuların etkilediği bölge gibi uyarabiliyor.
Bu yöntemde sol ve sağ kulağa farklı frekanslar gönderiliyor. Beyin bu frekans farkını “titreşim” olarak işliyor. Bu titreşim de beynin haz merkezlerini harekete geçiriyor. Kullanıcı “uyuşma, gevşeme, hafif halüsinasyon hissi” yaşayabiliyor. Uzmanlara göre bu içerikler “Kimyasal uyuşturuculara geçişin ön basamağı” olarak görülmeye başlandı.
Telegram: Uyuşturucu Ticareti İçin Kurulan “Görünmez Pazar”
Uyuşturucu ticaretinin önemli bir bölümü artık Telegram botları üzerinden yürütülüyor. Geleneksel sokak satıcılığının yerini, tamamen dijital ve iz sürmesi zor bir sistem almış durumda.
Sistem Nasıl İşliyor?
1. Siparişler BOT’lar Üzerinden Veriliyor
Satıcı gruplar, profesyonel şekilde oluşturulmuş bot yazılımları üzerinden çalışıyor. Kullanıcı botu açıyor, şehir ve semt seçiyor, ürün türünü belirliyor, ödeme talimatı alıyor. Tüm süreç uçtan uca şifreleme sayesinde izlenemez halde işliyor.
2. Ürün Teslimatı: “Drop” Noktaları
Satıcı ile alıcı yüz yüze gelmiyor. Paketler metal yüzeylere mıknatısla tutturularak bırakılıyor. Noktalar genellikle park, bina kenarı, elektrik panosu, otopark gibi yerlerde oluyor. Bot üzerinden noktanın konumu ve fotoğrafı gönderiliyor. Alıcı aldıktan sonra botta “Teslim aldım” tuşuna basıyor. Bu sistem, hem alıcıyı hem satıcıyı yakalanma riskinden korumayı amaçlıyor.
3. Ödeme Yöntemi: Bitcoin ve IBAN
Ödemeler iki şekilde alınıyor. Bitcoin ve diğer kripto paralar.ve IBAN transferi çoğu zaman başkalarının adına açılmış hesaplarla gerçekleşiyor. Bazı satıcılar, ödemeyi yapmayanlara doğrudan şu uyarıyı gönderiyor; “Ödeme yoksa siparişiniz işleme alınmaz.”
4. Paket Gizleme Yöntemi
Kargoyla gönderilen ürünlerde paravan şirket isimleri, vakumlu torbalar, gres yağında kaplama (polis köpeklerinin kokuyu algılamasını zorlaştırmak için) kullanılıyor.
5. Teslim Alınmayan Paketler Kamera Kaydıyla Açılıyor
Satıcılar, “aldım” mesajı gelmezse paketi açarken video kaydı alıyor,
Bu görüntüleri alıcıya gönderip “bir sonraki siparişin takibe alınacak” diyerek tehdit ediyor.
Bu yöntem hem psikolojik baskı hem de müşteriyi sisteme bağımlı hâle getirme taktiği olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlara Göre Tehlike: ‘Yeni Nesil Bağımlılık Ekosistemi’
Hem dijital uyuşturucuların hem Telegram pazarının ortak özellikleri; anonimlik, kolay erişim, düşük maliyet, gençlere doğrudan temas
Uzmanlar, Türkiye’de bağımlılık türlerinin hızla çeşitlendiğini ve uyuşturucunun fiziksel maddelerden çıkıp “dijital biçimlere” dönüştüğünü vurguluyor.
Güvenlik birimlerinin Telegram üzerinden yürütülen ticareti tespit etmesi zorlu. Botlar saniyeler içinde kapatılıp yenisi açılabiliyor, kripto para izinin sürülmesi ve “drop” noktalarında fiziksel temas olmadığı için delil toplamak zor.
Bu nedenle uzmanlar, hem dijital bağımlılıkla hem de dijital uyuşturucu ticaretiyle mücadele için yeni yasalar, yeni teknolojiler ve yeni eğitim modelleri gerektiği görüşünde.
Zehir Tacirleriyle Mücadele de Sürüyor: 72 İlde Operasyon, Milyonlarca Hap Ele Geçirildi
Türkiye’de bir yandan dijital platformlar üzerinden yürütülen yeni nesil bağımlılık tehditleri tartışılırken, diğer yandan sahada uyuşturucu tacirlerine yönelik geniş kapsamlı operasyonlar hız kesmeden sürüyor. Emniyet güçleri, 72 ilde eş zamanlı düzenledikleri operasyonda 352 kilogram uyuşturucu madde ve 4 milyon 158 bin uyuşturucu hap ele geçirdi.
Operasyonlarda uyuşturucu satıcısı olduğu tespit edilen 970 şüpheli yakalanarak adli makamlara sevk edildi.
Yetkililer, bu operasyonların hem sokak seviyesindeki satıcıları hem de bölgesel dağıtım ağlarını hedef aldığını vurguladı.
Operasyonların en kritik noktalarından biri İstanbul Çekmeköy oldu. Bir adrese yapılan baskında şüpheliler polis ekiplerine ateş açtı.
Çatışmada Özel Harekat Polisi Emre Albayrak yaşamını yitirdi. Saldırıyı gerçekleştirenlerden R.A. öldürüldü, Şüpheliler Ç.A. ve C.A. sağ olarak yakalandı.



