Programda konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, partinin kıt imkanlarla yola çıkmasına rağmen bugün memleket meselelerinde görüşü merak edilen bir adres haline geldiğini söyledi. Asgari ücret, aile politikaları, gençlerin evliliği ve sosyal güvenlik gibi başlıklarda yıllar önce dile getirdikleri taleplerin hayata geçtiğini vurgulayan Yapıcıoğlu, Kürt meselesinde ümmetçi ve ilkeli bir çizgi izlediklerini belirtti. Kürtlerin bu ülkenin asli kurucu unsurları olduğunu ifade eden Yapıcıoğlu, denk bütçenin anayasal zorunluluk haline gelmesi, yeni bir anayasa ve küresel sistemin adaletsiz yapısının değişmesi gerektiğini söyledi. Gazze’de yaşananları insanlık dramı olarak niteleyen Yapıcıoğlu, mevcut dünya düzeninin sürdürülemez olduğunu vurguladı.
Kürt meselesine dair söylemlerinin karşılık bulduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, "Malumunuzdur, bu memleketi çok uzun bir süredir meşgul eden, bir asırdan daha uzun bir süredir var olan bir Kürt meselesi var. Bununla ilgili parti programımızda müstakil bir başlığımız var. Bu meseleyi enine boyuna irdeleyen, çözüm önerileri getiren bir bölüm. Bununla ilgili parti programımızda belki en dikkat çekici şeylerden biri şuydu: Biz dedik ki Kürtler bu ülkenin, bu devletin asli kurucu halkıdır. Kürtler burada mülteci değildir, misafir değildir, yabancı değildir, kiracı değildir, sonradan buraya gelip yerleşmiş değildir. Bu memleketin asli sahibidir, bu vatanın gerçek sahiplerindendir ve bu devleti de dedeleriyle, diğer halkların dedeleriyle birlikte kurmuşlardır. Birkaç yıl öncesine kadar Kürt'ün varlığını bile kabul etmeyenler bugün benzer cümlelerle Kürtlerin de bu memleketin asli kurucu unsuru olduğunu tekrar etmeye başladılar. Biz ümmetçi bir çizgiyle siyaset yaptık.'' diye konuştu.
Yılmaz: Anadilimize ve adalete sahip çıkmalıyız
Programın açılış konuşmasını yapan HÜDA PAR Genel Sekreteri Hüseyin Yılmaz, anadil meselesine dikkat çekerek özellikle Zazaca’nın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Anadilin korunması için günlük hayatta kullanılması ve çocukların okullardaki seçmeli anadil derslerine yönlendirilmesi çağrısında bulundu.
Yılmaz, "Anadillerimiz kaybolmakla yüz yüzedir. Çocuklarımız artık anadilini konuşamaz hale gelmiş, hatta yeni nesil artık anasının babasının anadilleriyle konuşmaları anlayamaz hale gelmiştir. UNESCO'nun tespitine göre anadilimiz Zazaca yok olma tehlikesi olan diller arasındadır. Sahip çıkmazsak unutulacak ve yok olacak. Dilimizin unutulmaması için evde, çarşıda, pazarda, işyerinde dilimizi konuşmalıyız. Yani gündelik hayattaki dilimiz anadilimiz olmalıdır. Okullardaki seçmeli anadil derslerine çocuklarımızı yönlendirmeliyiz." dedi.
Yılmaz ayrıca, Türkiye’de yaşanan sorunların kaynağında ideolojik devlet anlayışının bulunduğunu belirterek, Kemalist ideolojinin terk edilmesi ve devletin bu tahakkümden kurtarılması gerektiğini söyledi. Yılmaz, “Memleketin HÜDA PAR’ın çözüm önerilerine, dürüst siyaset anlayışına ve gerçek adalet ilkesine ihtiyacı var” dedi.
Yarar: Aile olmadan medeniyet olmaz
HÜDA PAR Kadın Kolları Başkanı Sema Yarar, konuşmasında ailenin yalnızca bir sosyal yapı değil, inancın, tarihin ve medeniyetin taşıyıcısı olduğunu vurguladı. Düşen doğum oranlarını ve gençlerin evlilikten uzaklaşmasını kültürel ve medeniyet krizi olarak niteleyen Yarar, gençlerin evliliğini kolaylaştıracak sosyal desteklerin artırılması gerektiğini söyledi. Medyanın aile yapısını zedeleyen içerikler ürettiğini belirten Yarar, RTÜK’ün yetkilerinin artırılması, aile değerlerini yaşatan yapımların desteklenmesi ve dijital mecralarda etkin denetim çağrısında bulundu. Yarar ayrıca Gazze’de kadınlar ve çocukların hedef alındığı zulme karşı da sessiz kalmayacaklarını vurguladı.
Düşmekte olan doğum oranlarına ilişkin Yarar, "Türkiye, tarihinin en ciddi demografik kırılmalarından birinin eşiğindedir. Doğum oranları düşmekte, nüfus hızla yaşlanmaktadır. Bu yalnızca ekonomik bir sorun değil; aynı zamanda bir gelecek ve medeniyet krizidir. Gençlerimiz evlilikten uzaklaşmakta, çocuk sahibi olmaktan çekinmektedir. Bunun arkasında ekonomik sebepler olduğu kadar; aileyi değersizleştiren, çocuğu yük gibi gösteren kültürel söylemler de vardır. Bu gidişatı durdurmak için sadece tespit yapmak yetmez, güçlü ve kararlı adımlar atmak gerekir." dedi.
Günaydın: “Gençlik ahlak ve anlam kriziyle karşı karşıya”
HÜDA PAR Gençlik Kolları Başkanı Murat Günaydın ise gençlerin yalnızca ekonomik sorunlarla değil, ahlak ve anlam kriziyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Artan şiddet olayları, suça sürüklenen çocuklar ve kutsallara yönelik saldırıların bu krizin göstergesi olduğunu belirten Günaydın, ekonomik buhranların aşılabileceğini ancak ahlaki çöküşün telafisinin çok daha zor olduğunu ifade etti. Çözümün toplumun ruh kökleriyle yeniden buluşması ve iman–ahlak merkezli bir anlayışın güçlendirilmesi olduğunu söyledi.
Günaydın, siyaset kurumunun, sivil toplumun ve devletin bu tablo karşısında sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı,
"Bugün bir amaçsızlık ve anlamsızlık krizi ile karşı karşıyayız. Bilinçsizce ve şuursuzca kutsallarımıza yönelik yapılan hakaretler, amaçsızca ve anlamsızca bir yön tabelasına asılmak için birbirini bıçaklayan gençler, henüz 14-15 yaşlarında suça sürüklenen çocuklar, okullarda vicdansızca birbirini zorbalayan çocuklar, yaşanan anlam ve ahlak krizinin avaz avaz bağıran çığlıklarıdır. Bu çığlıklar karşısında siyaset kurumu da sivil toplum kuruluşları da diyanet de devlet de sağır kesilmemelidir." diye konuştu.