Anka'nın haberine göre Gürer, TÜİK verilerine göre; düzenli bir şekilde düşüş gösteren süt ve sütten mamul ürünlerin üretiminde görülen sorunları süt elde edilen ilk adım olan süt inekçiliği yapan üretici ile görüşüp ilk ağızdan dinledi. Gürer, yem fiyatları sık sık ve düzenli bir şekilde artarken Ulusal Süt Konseyi'nin yılbaşında çiğ süt tavsiye fiyatını düşük tuttuğunu ve yem fiyatlarındaki artış sebebi ile çok sayıda süt ineği ve gebe ineğin kesime gitmesinin olumsuz şekilde yansımalarının süt ve sütten mamul ürünlerin verilerinde görüldüğünü ifade etti.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, üreticilerin, yem fiyatlarının düşürülmesi ve aracılık sisteminin daraltılmasını istediğini ayrıca sütte verim artırmak için de çalışma gerektiği ifade etti. Gürer, 50 kg süt yeminin 350-400 liraya satıldığını, 3-4 kat fiyatı artan yemin yanında saman, yonca, küspe, mısır silajı ve ithal yem fiyatlarındaki artışın hayvancılığı sürdürmeyi zorlaştırdığına dikkat çekti. Fransa'da ülkemizdekinin yarısı kadar süt ineği bulunmakla beraber bu ineklerden sağlanan sütün ülkemizde elde edilen süt miktarı ile aynı olması sorunun varlığını yeterince gösterdiğini söyleyen Gürer, "Besici yem alamayıp yemi kıstı. Süt ineği de verdiği sütü yediği yeme göre azalttı. Sonuç üretimin daralmasına yol açtı" diye konuştu. İşletme sahiplerinin, üreticiden 8,5 liradan alınan çiğ sütün işlenerek litresinin markette 30 liraya kadar çıkmasının nedeni olarak mamulün fabrikalarda işlenmesi, ambalajı ve nakliye ücretindeki artışları gösterdiğini aktaran CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, sorunun ilk noktada yani süt inekçiliği ve besicilik yapanın ahır girdi maliyetleri ile ele alınması ve yem fiyatını sübvanse edilmesi gerektiğini söyledi.
TÜİK verilerine göre bu yıl süt üretiminin 3 bin 300 ton azaldığına da dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Süt fiyatlarının artması, verimin düşmesi, sütten elde edilen gelirin de sınırlı olması, hayvancılık yapanın bu alandan uzaklaşmasını beraberinde getirirken bu durum ürünün azalması ve fiyatların artmasına sebep olarak hem tüketicinin hem de üreticinin sorun yaşamasına neden oldu" şeklinde değerlendirmede bulundu. Gürer, TÜİK verilerine göre içme sütü, tereyağı, ayran, inek peyniri ve yoğurt üretiminde görülen azalmanın, gerekli önlem alınmazsa giderek artacağına işaret ederek yeniden süt tozu ithalatının yükselebileceğine dikkat çekti. İktidarın, kırsalda yaşayan küçük üreticinin sorunları ile ilgilenmediğini, boşalan ahır ve kesilen hayvanları görmediği gibi yüksek ahır giderleri ve yem için de önlem almadığını ve bunun sonucunda da süt üretiminin S.O.S verdiğini belirtti. İthalatçı kafanın süt inekçiliğine ciddi darbe vurduğunu belirten Gürer, hayvancılığın sorunlarına duyarsız bir iktidarın olduğunu, rafta artan süt ve sütten mamul ürünlerinin fiyatlarının doğrudan sofralara yansıdığını, artan fiyatlar ile vatandaşın peynire dahi ulaşımda sıkıntı yaşadığını ifade etti. Sahte peynir konusunda da vatandaşı uyardı.
Gürer ayrıca, üreticinin kazanamadığını, tüketicinin de pahalıya ürün aldığına dikkat çekerek "Bu duruma Bakanlık el koymalı. Yem fiyatları düşürülmeli. Yem ofisi oluşturulmalı, besici giderlerine göre destek verilmeli, mera hayvancılığı desteklenmeli, en azından yarı yarıya daralan mera alanları ıslah edilmeli, hayvancılık olan her köye veteriner görevlendirilmeli, süt ineklerinin bundan sonra kesimi önlenmeli, aracılık sistemi daraltılmalı ve bu şekilde üreten ve tüketenin de korunması sağlanmalıdır. Bu sorunun başka çözüm yolu yoktur" şeklinde konuştu. Ulusal Süt Konseyi fiyatına iktidarın müdahale ettiği ve düşük fiyat politikası uyguladığı gibi yemde de fiyatları kontrol etmeli diyen CHP'li vekil Ömer Fethi Gürer, "Vatandaş rafta peynir fiyatının eti geçtiği dönemi ilk kez gördü. Bir yılda binlerce süt ineği de bu dönemde kesime gitti. Göz göre göre süt inekçiliğine darbe vuruldu. Ayrıca artan yem fiyatı ile çok sayıda ineğin kesime verilmesi et fiyatındaki artışı frenledi ise de azalan hayvan varlığı ette de sorun yaratacak. Sütten sonra ette de sorunlar artıyor" dedi.



