Ensari, anlaşmanın birçok detayının uygulanma mekanizmasına dair mutabakata ihtiyaç duyduğunu vurguladı ve Katar’ın, Gazze’de tam bir ateşkes sağlamak amacıyla ABD Başkanı Donald Trump’ın planını ilerletme konusunda kararlı olduğunu söyledi.
Ensari, Gazze görüşmeleri hakkında iyimserlik ya da karamsarlık ifadesinde bulunmanın mümkün olmadığını, müzakerelerin sürdüğünü belirterek, Katar’ın israilin Gazze’den çekilmesi ve bölgede yaşanan ciddi yardım eksikliğinin giderilmesi için mümkün olan en fazla yardımı ulaştırmak konusunda kararlı olduğunu vurguladı. Ensari ayrıca, Arap ve İslam ülkeleri olarak bu planı sahada uygulama taahhüdünde bulunduklarını dile getirdi.
Soykırımcı israilin Trump planı üzerindeki değişikliklerine değinen Ensari, “New York’ta sunulan bir plan vardı, ardından israilin bazı değişiklikleri ve bizim tarafımızdan bazı notlar geldi, bunların bir kısmı dikkate alındı. (...) Her iki taraf için de kabul edilemez noktaların olması muhtemeldir. Biz, bu planın en önemli göstergesi olan savaşın sona erdirilmesi konusundaki Amerikan taahhüdünü önemsiyoruz,” diyerek, konunun siyasi uzlaşılar gerektirdiğini ve tarafların planı uygulama konusunda taahhütte bulunmaları gerektiğini ifade etti.
Ensari, Katar’ın ABD tarafıyla birlikte Şarm eş-Şeyh’te, planın yalnızca ilk aşamada değil, sonrasında da uygulanmasını sağlayacak bir uzlaşıya varılması için yakından çalıştığını belirtti. Odaklanılması gerekenin, adımların ardışık şekilde ilerlemesi olduğunu söyleyen Ensari, şu anki engellerin uygulamada olduğunu ve uygulamanın hızlı şekilde yapılması gerektiğini vurguladı. Önceliğin ateşkesin başlaması ve savaş makinesinin Gazze’de insan bedenlerini öğütmeyi durdurması olduğunu ifade etti. Ayrıca, Şarm eş-Şeyh’teki müzakerelerde ülkelerin Gazze’de üstlenebileceği rollerin detaylarının da görüşüldüğünü aktardı.
Hamas’ın siyasi ofisinin Doha’daki geleceğine dair bir soruya yanıt veren Ensari, ofisin Katar’ın 2006’dan bu yana yürüttüğü arabuluculuk çabasının bir parçası olduğunu, geleceği hakkında konuşmak için henüz erken olduğunu belirtti. Gazze’nin ve Filistin’in geleceğinin Filistin halkının ellerinde olması gerektiğini vurguladı.