Güncel

HAMAS miletvekilinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Mektup: “İNSANLIK DIŞI BİR YALNIZLIĞA TERK EDİLDİK”

Gazze, kan ve açlıkla yoğrulmuş bir mezar... Ümmetin sessiz çığlığı yüreğimizi dağlarken, çocuklar gözlerimizin önünde umutlarını yitiriyor. Zillet içinde bırakılmış mazlumların feryadı, Erdoğan’dan güçlü bir ses, adalet ve merhamet çağrısı bekliyor. Artık zaman daralıyor; Gazze’nin çocukları, ümmetin evlatları ölümle sınanıyor. Yardım elini uzatma vakti geldi, bu insanlık sınavında susmak artık ihanet demek… HAMAS milletvekillerinden Mühendis İsmail Abdullatif El-Eşkar, Cumhurbaşkanı Recep Tayy

Abone Ol

DOĞRUHABER – Gazze, karanlığın ve yıkımın ortasında çaresizce çırpınıyor… Çocuklar açlıkla, acıyla, bombalar altında ölürken dünya sessiz... Ümmetin evlatları, insanlık dışı yalnızlığa terk edilmiş... Bu insanlık dramı karşısında HAMAS milletvekillerinden Mühendis İsmail Abdullatif El-Eşkar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben kaleme aldığı bir mektupta, bölgedeki insani krize dikkat çekerek yardım talebinde bulundu.

El-Eşkar, 19 Temmuz 2025 tarihli mektubunda, Gazze’de yaşanan açlık, bombardıman ve sağlık krizine vurgu yaparak, “En kötü kâbuslarımızda bile ümmetin evlatlarından böyle bir vefasızlık göreceğimizi düşünmezdik. İnsanlık dışı bir yalnızlığa terk edildik” ifadelerini kullandı.

Milletvekili Mühendis El-Eşkar'ın mektubu şöyle;

"T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a…

Selam ve saygılarımızla, Sayın Cumhurbaşkanım,

İzzet ve onurun şehri olan Gazze’nin geldiği durum sizlerin de malumudur… En kötü kâbuslarımızda bile, ümmetimizin evlatlarından, komşularımızdan ve kardeşlerimizden böyle bir vefasızlık göreceğimizi asla hayal etmemiştik. Adeta başka bir gezegende yaşıyormuşuz gibi, insanlık dışı bir yalnızlığa terk edildik.

Çektiğimiz çile, acı ve ıstırap tarif edilemeyecek boyutlara ulaşmıştır. Çocuklarımızın gözlerimizin önünde açlıktan ölmesi, küçücük bedenlerinin zulüm karşısında kırılması, artık kalplerimizin taşıyamayacağı bir yüktür.

Sayın Cumhurbaşkanım,

Biliyoruz ki omuzlarınızda büyük sorumluluklar var. Ümmetin yükü ağırdır. Ancak size bu çağrıyı yapmamızın sebebi, adaletinize, mazluma sahip çıkışınıza ve Filistin davasına olan bağlılığınıza duyduğumuz güvendir.

Muhterem Cumhurbaşkanım,

Halkımı açlık kırıp geçirmiştir. İnsanlar sokak ortasında düşüp bayılıyor. Bombardıman ise bir an bile durmuyor.

F-35 uçakları çocuklarımızın canını almakta, yaralılarımızı yok etmekte, hayatın kalan izlerini dahi silmektedir.

Ve açlık, ölümün tamamlayıcısı olarak her yandan üzerimize çökmektedir. Bu büyük felaketin ortasından, sizlere sesleniyoruz:

Lütfen müdahale ediniz. Elinizi uzatınız, zaman geçmeden.

Gazze’nin çocuklarına yetişiniz, onlar bolluk çağında açlıktan ölmektedir. Kim kardeşinin yardımında olursa, Allah da onun yardımcısı olur.

Saygılarımızla."

Bu mektup, insanlık dışı zulüm ve vefasızlık karşısında yükselen yürekten bir feryattır. Rabbimizin “Birbirinizi destekleyin; takva üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta değil” (Maide, 5/2) emri ışığında, ümmet olarak Gazze’deki kardeşlerimizin çaresizliğine kayıtsız kalmak mümkün değildir.

Mektuptaki vurgular; Gazze’nin çocuklarının, kadınlarının, yaşlılarının maruz kaldığı haksızlık ve acıların gözler önüne serilmesi, sadece bir dramın anlatımı değil, aynı zamanda ümmetin vicdanına yapılmış güçlü bir çağrıdır. Bu çağrıya sessiz kalmak, İslam’ın adalet ve merhamet ilkelerine ihanettir. Hz. Peygamber (sav) “Müminler, birbirlerini sevmede, merhamette, birbirine şefkatte tek bir beden gibidir” buyurmuştur. Bugün Gazze’nin hali, bu tek bedenin nasıl paramparça edildiğinin somut örneğidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yapılan bu çağrı, sadece siyasi bir talep değil; aynı zamanda İslam ümmetinin birliğinin, sorumluluğunun ve kardeşlik hukukunun yaşama geçirilmesi talebidir. İzzet ve onur, zulme karşı durmakla korunur. “Adaleti ayakta tutun, halka karşı merhametli olun” (Tevbe, 9/119) buyuran Rabbimizin emri gereği, bu insanlık sınavında üzerimize düşeni yapmalıyız.

Sonuç olarak, bu mektup ümmetin feryadı, mazlumların sesidir. Zulmün ve yalnızlığın karanlığında kalan Gazze, ümmetin kalbidir. Allah’a ve Resulüne bağlı bir mümin olarak bu çağrıyı görmezden gelmek mümkün değildir. Yardım eli uzatmak, adaletin ve merhametin tecellisi için elzemdir; yoksa bu sessizlik, tarih önünde ağır bir vebal olacaktır. “Kim kardeşinin yardımında olursa, Allah da onun yardımcısı olur” müjdesiyle, ümmetçe Gazze’nin yanında olma sorumluluğumuzu hatırlamalıyız.

#GAZZE_AÇLIKTAN_ÖLÜYOR

Soykırımcı israil ablukası altındaki Gazze Şeridi'nde gıda krizinin boyutları dayanılmaz hale geldi. Sosyal medyada yükselen “#Gazze_açlıktan_ölüyor” etiketi, dünyanın gözleri önünde yaşanan bu insani felaketin sembolüne dönüştü.

FİLİSTİN –

Filistinliler, alçak israilin ABD desteğiyle yürüttüğü yoğun askeri operasyonlar altında her geçen gün daha da derinleşen açlığı ve bunun başta çocuklar olmak üzere siviller üzerindeki yıkıcı etkilerini dünya kamuoyuna duyurmak için bu etiketi bir çığlığa dönüştürdü.

X, Facebook ve Instagram’da paylaşılan yürek burkan videolar ve fotoğraflar, yıkımın ortasında yaşam mücadelesi veren çocukları, kadınları ve yaşlıları gözler önüne seriyor.

Hem Gazze’nin içinden hem de dünyanın dört bir yanından gelen paylaşımlar, sınır kapılarının açılması ve bölgeye acilen gıda yardımı ulaştırılması için çağrı yapıyor.

UN YOK, UMUT YOK

Gazze’de yaşayan Filistinliler artık temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz durumda. Ekmek üretimi için gerekli olan un neredeyse tamamen tükenmişken, karaborsada bulunan az miktardaki un ise fahiş fiyatlara satılıyor.

Bu da açlıkla mücadele eden halk için temel gıdayı ulaşılamaz hale getiriyor.

GAZZE’NİN İÇİNDEN YÜKSELEN ÇIĞLIKLAR:

Sosyal medyada paylaşılan videolardan birinde, yıkılmış bir evin önünde ağlayan küçük bir kız çocuğu, "Sanki insan değilmişiz gibi sabırdan bahsetmeyi bırakın. Biz ekmek ve yaşam istiyoruz." diye feryat ediyor.

Başka bir görüntüde, hastane yatağında yatan bir çocuk, kendisine nasıl olduğu sorulduğunda gözyaşları içinde "Açım." diye yanıt veriyor.

Bazı görüntülerde ise ileri derecede zayıflamış çocukların kemikleri dışarı fırlamış bedenleri, açlıktan ayakta duramayan yaşlılar ve hayır kurumları önünde bir lokma ekmek için bekleyen insanların dramı yer alıyor.

Bir kadın da "Bir aş evinden diğerine dolaşıyoruz, bir lokma ekmek bulamıyoruz. Bizim suçumuz ne?" diyerek çaresizliğini dile getiriyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Dr. Munir el-Barş, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, "Gazze'de artık yiyecek bir hak değil, aç yatan çocukların dudaklarında tekrarlanan, bir somun ekmek hayaliyle dolu bir arzudur." ifadelerini kullandı.

Barş, şöyle devam etti: "Açlık Gazze’nin kapısını çalmıyor, evlere yerleşiyor. Hayatları kemiriyor, insanları küresel unutmuşluğun ağırlığı altında eziyor."

Barş, ekmeğin "Gazze’de nadir bulunan bir meta" haline geldiğini işaret ederek, bebek mamasının bile "Abluka yüzünden iptal edilen bir yaşam vaadine, acil serviste can çekişen bir çocuğun imkânsız hayaline" dönüştüğünü belirtti.

Sosyal medya etkileşimi yalnızca Gazze ile sınırlı kalmadı. Arap ve Batılı ülkelerden sosyal medya kullanıcıları, uluslararası topluma seslenerek katil israile baskı yapılmasını ve sınır kapılarının derhal açılmasını talep etti. Aktivistler, modern tarihin en kötü insani krizlerinden birini yaşayan Gazze halkına acilen gıda ve ilaç yardımı ulaştırılması gerektiğini vurguladı.

GAZZE'DE SAĞLIK BAKANLIĞI VE HÜKÜMETTEN PEŞ PEŞE UYARILAR

Terör şebekesi israil, 2 Mart 2025’ten bu yana Gazze Şeridi’ndeki tüm sınır kapılarını kapatarak gıda ve tıbbi yardım girişini engellemiş, bu durum Gazze içinde kıtlığın yayılmasına neden olmuştu.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, aşırı yorgunluk ve bitkinlik nedeniyle hastanelere başvuran hasta sayısında ciddi artış yaşandığını belirterek, yüzlerce Filistinlinin açlıktan hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu.

Bakanlık, 18 Temmuz’da yayımladığı yeni açıklamada, "Her yaştan, eşi benzeri görülmemiş sayıda vatandaş, aşırı yorgunluk ve bitkinlik nedeniyle acil servislere başvuruyor." ifadesine yer vermişti.

Açıklamada, "Vücut direnci düşen yüzlerce kişi, açlık ve fizyolojik çöküş nedeniyle kesin ölüm tehlikesiyle karşı karşıya." ifadeleri de kullanılmıştı.

Önceki gün yapılan başka bir açıklamada ise Gazze Şeridi'nde "temel gıda maddelerinde ciddi kıtlık, yaygın akut yetersiz beslenme ve bu durumun etkilerini tedavi edebilecek tıbbi imkânların tamamen yokluğu" nedeniyle gerçek bir açlık krizinin yaşandığı bildirilmişti.

Gazze Hükümeti Medya Ofisi de 18 Temmuz’da yaptığı açıklamada, 7 Ekim 2023’ten bu yana yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden çocukların sayısının 69’a yükseldiğini duyurmuştu. Aynı açıklamada, gıda ve ilaç yetersizliği nedeniyle yaşamını yitiren Filistinlilerin toplam sayısının 620'ye ulaştığı bilgisi paylaşılmıştı.

Yetkililer, yetersiz beslenme ve açlık nedeniyle 650 bin çocuğun ölüm riski altında olduğunu, yaklaşık 60 bin hamile kadının ise yeterli beslenme ve sağlık hizmetlerine ulaşamaması nedeniyle ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığını bildirdi.

Soykırımcı israil, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de öldürme, aç bırakma, altyapıyı yok etme ve zorla yerinden etme yöntemlerini içeren bir savaş yürütüyor ve Uluslararası Adalet Divanının bu durumu durdurma yönündeki tüm çağrı ve kararlarını görmezden geliyor.

ABD desteğiyle yürütülen bu savaş sonucunda, çoğunluğu kadın ve çocuk olan 199 binden fazla Filistinli katledildi veya yaralandı, 9 binden fazla kişi kayboldu; yüz binlerce kişi yerinden edildi ve kıtlık nedeniyle çok sayıda sivil yaşamını yitirdi. (AA)

İnsanlıktan utandıran görüntüler:
GAZZE'DE KITLIK DERİNLEŞTİ

Gazze Şeridi'nde, siyonist işgalcilerin ablukası ve saldırıları sebebiyle şiddetlenen kıtlık giderek kötüleşiyor. Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde halk, yere saçılan unları toplayarak temel gıda temin etmeye çalışıyor. Çocuk ve yaşlılar, unları toplayarak ailelerine götürmeye çalışma görüntüleri, insanlıktan utandırdı.

GAZZE – Siyonist işgalciler, Gazze'yi yerle bir etti. Evlerini terk eden Filistinliler sığındıkları okul gibi binalarda zor şartlarda yaşamını devam ettirmeye çalışıyor.

Siyonistler, bu sığınaklara saldırarak sivil halkı katlederken, bombaların hedefindeki Filistinliler de diğer yandan da gıda ve hijyenden yoksun bir yaşam sürüyor.

Filistinliler gıda malzemelerini almaya gittikleri noktalarda da kurşunların hedefi oluyor. Gazze'den paylaşılan görüntüler, giderek şiddetlenen insani felaketin ve kıtlık sıkıntısının geldiği durumu gözler önüne sererken, on binlerce Filistinli ailenin benzer bir durumda olduğu belirtiliyor.

Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde halk, yere saçılan unları toplayarak temel gıda temin etmeye çalışıyor. Çocuk ve yaşlılar, unları toplayarak ailelerine götürmeye çalışma görüntüleri, insanlıktan utandırdı. (İLKHA)