Aynı zamanda Hamas’ın Gazze’deki ateşkes anlaşmasına bağlılığını sürdürdüğünü belirten el-Hayye, “Gazze Barış Konseyi”nin görevinin, anlaşmanın uygulanmasını gözetmek ve yeniden imar sürecini denetlemek olduğunu ifade etti.
Hamas, bugün erken saatlerde yayımladığı başka bir açıklamada da Gazze üzerinde her türlü vesayeti reddettiğini yinelemiş, bölgenin zorla göç ettirilmesine ve yeniden dizayn edilmesine yönelik girişimlere karşı uyarıda bulunmuştu. Açıklamada, Filistin halkının “kendisini kimin yöneteceğine yalnızca kendisinin karar vereceği, işlerini kendi başına yönetme kapasitesine sahip olduğu ve topraklarını savunma, özgürleştirme ve başkenti Kudüs olan, tam egemen bağımsız devletini kurma yönünde meşru hakka sahip olduğu” ifade edilmişti.
Hamas ayrıca arabuluculara ve ABD yönetimine, israile ateşkes anlaşmasının maddelerini uygulaması yönünde baskı yapma, anlaşmanın “sürekli ve sistematik ihlallerini” kınama, özellikle Refah Sınır Kapısı olmak üzere tüm geçişlerin iki yönlü olarak açılması ve insani yardımların girişinin artırılması çağrısında bulundu.
Hareket, Arap ülkelerini de acil şekilde harekete geçmeye, israilin ihlallerini durdurması, geçişlerin açılması ve yardımların girişine izin verilmesi için tüm imkânlarıyla baskı yapmaya davet etti. Ayrıca, iki milyondan fazla Filistinli için insani yaşam koşullarının sağlanması amacıyla yardım, barınma ve yeniden imar planlarının derhal uygulanması çağrısında bulundu.
Hamas açıklamasında, “Gazze Şeridi, Batı Şeria ve işgal altındaki Kudüs’te iki yıldır süren soykırım ve aç bırakma sürecinde işlenen israil suçlarının sistematik ve tanımlanmış suçlar” olduğunu belirterek, Uluslararası Adalet Divanı ile Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni israilli liderleri yargılamaya devam etmeye çağırdı. Açıklamada ayrıca, israilin Filistin davasını tasfiye etmeye yönelik planlarıyla mücadelede ulusal birliğin sağlanmasının tek yol olduğu vurgulandı.




