Umut Kervanı Sakarya Temsilciliği: Siyonistlerin dünyadaki en büyük terör şebekesi olduğu ortaya çıktı
Sakarya Milli İrade Sivil Toplum Kuruluşları adına Umut Kervanı İnsani Yardım Vakfı Sakarya Temsilciliği tarafından düzenlenen basın açıklamasında, son yaşanan gelişmelerle uluslararası hukuku, mahkeme kararlarını hiçe sayan siyonistlerin dünyadaki en büyük terör şebekesi olduğunun ortaya çıktığı belirtildi.
Sakarya'da faaliyet gösteren 70'ten fazla STK'nın oluşturduğu Sakarya Milli İrade Sivil Toplum Kuruluşları adına her cumartesi günü farklı bir derneğin üstlendiği basın açıklamaları devam ediyor.
Sakarya Milli İrade Sivil Toplum Kuruluşları adına bu hafta Politik Ekonomik Sosyal Araştırmalar Merkezi Derneği basın açıklaması düzenledi.
Adapazarı Kültür Merkezi Önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını Umut Kervanı İnsani Yardım Vakfı adına Seyit Muhammed Yusuf İptaş okudu.
Siyonist zulmü ve vahşeti telin etmek amacıyla bir araya geldiklerini belirten İptaş, "Kahraman evlatlarının yanında olduğumuzu beyanla kardeşlerimizin feryadına bir ses olmak için yine bir aradayız. Aksa tufanıyla başlayan ve 4 ayını doldurmak üzere olan kutlu direnişe selam olsun. Aksa kadar mübarek, Kudüs gibi ulvi olan davayı ve direnişi omuzlayan kahraman mücahitlere ve bir an olsun onları yalnız bırakmayan izzetli Gazze halkına selam olsun. Zulme seyirci kalmayan, her şart ve fırsatta küresel istikbara ve siyonizme açık cephe alan vicdan sahiplerine selam olsun." dedi.
"Direnişin tüm paydaşlarıyla birlikte topyekûn mücadeleye hazırız"
İptaş, "Kudüs ve Aksa'nın ümmetin onuru olduğu, izzetli ve onurlu yaşamın da bedel gerektirdiği bilinciyle bu bedelden payımıza düşeni yükleneceğimizi, bu âli davada Gazzeli, Filistinli, Yemenli kardeşlerimizle ve direnişin diğer tüm paydaşlarıyla birlikte topyekûn mücadeleye hazır olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. Biliyoruz ki Aksa ve Kudüs davası sadece Filistinlilerin davası değil, hepimizin davasıdır. Filistinli ve Gazzeli kardeşlerimiz her gün kanlarını, canlarını, tüm varlıklarını feda ederek yükümlülüklerini yerine getiriyorlar. Bize de bu imkân ve fırsatı ver ya Rab! Niyetimizi halis, fiilimizi kavi eyle ya Rab!" diye konuştu.
"Lanetli güruhun bir an önce tasfiye ve izalesi tüm dünya ve insanlık için elzem hale gelmiştir"
İşgal rejiminin bebek, çocuk, kadın, yaşlı ve hasta demeden her gün yüzlerce kişiyi katlederek tarihe geçecek bir vahşet tablosuna imza attığını hatırlatan İptaş, "Dağıtılan insani yardımdan almak için toplanan çoğu kadın ve çocuklardan oluşan kalabalığa hunharca saldıran, alçakça ve kalleşçe yöntemlerle hastaneye sızıp hasta yatağında yatan hastaları katleden, elleri ve gözleri bağlı onlarca savunmasız sivili infaz edip toplu katliam ve soykırım yapan vahşi siyonist çetenin karakterini çok iyi biliyoruz. Güç ve fırsat bulduklarında azgınlıkta sınır tanımayan bu lanetli güruhun bir an önce tasfiye ve izalesi tüm dünya ve insanlık için elzem hale gelmiştir. Bu görev özelde ümmetin, genelde ise tüm insanlığın uhdesindedir. Uluslararası hukuku, mahkeme kararlarını hiçe sayan siyonistlerin dünyadaki en büyük terör şebekesi olduğu, son gelişmelerle birlikte ayan beyan ortaya çıkmıştır. Buna rağmen siyonist çeteyi baştan beri besleyip büyüten destekleyen ABD, İngiltere, Avrupa Birliği ve işbirlikçilerinin bu katliam ve soykırımın suç ortağı ve azmettiricisi olduğu da netlik kazanmış ve bu küresel zulüm aygıtı, vicdan sahibi insanlar ve halklar nezdinde mahkûm edilmiştir." şeklinde konuştu.
"Her alanda mücadele için seferberlik haline geçilmeli"
Siyonistlerin arz-ı mev'ud hayallerini gerçekleştirmek adına zulüm ve vahşetlerini Gazze ile sınırlı tutmadıklarını belirten İptaş, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Gazze dışındaki Filistin topraklarında da pervasızca katliam ve soykırıma devam etmektedirler. Hiçbir sebep yokken yapılan tutuklamalar ve sonrasındaki toplu infazlar; yaşam alanlarına, mezarlıklara varıncaya kadar maddi manevi tüm değerlere yönelik yapılan vahşi saldırı ve uygulamalar sürekli ve sistematik hale getirilmiştir. Filistin dışındaki İslam beldelerine yönelik saldırılarını da gittikçe arttıran terör rejimi, işgalci yayılmacı hedef ve niyetlerini gizleme ihtiyacı bile duymamaktadır. Siyonistleri maşa olarak kullanan ABD ve şer koalisyonunun Müslüman Yemen halkına topyekûn fiili saldırısı ve savaş ilanı da şer cephesinin hedef ve niyetlerini açıkça ortaya koymaktadır. Bu tehdit ve tehlikeye karşı ümmet bilinci ve refleksi ile karşı konulmalı, her alanda mücadele için seferberlik haline geçilmelidir. Bu mücadele, umutsuzluk ve yılgınlığa kapılmadan iş birliği ve dayanışma ile sürekli hale getirilmelidir. Unutulmamalı ki karanlığın en kesif olduğu anlar şafağın, zaferimizin habercisi olacaktır."
"Siyonistlerle ticari anlaşma ümmet ve insanlığa ihanettir"
Tüm Müslüman ülke liderlerine ve hükümetlere Gazze için harekete geçme çağrısında bulunan İptaş, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Bu zulüm ve soykırıma sessiz ve seyirci kalmak bile suça iştirak iken siyonistlere ticari anlaşma ve ilişkiler perdesi altında ikmal ve destek sağlamak sadece Filistin, Kudüs ve Aksa davasına değil tüm ümmete ve insanlığa ihanettir. Tarihe bu utançla geçmek istemiyorsanız bir an önce halkınızla birlik olup siyonistlere cephe alın. Gazze'ye insani koridorun açılması, gıda maddelerinin ulaştırılması, tıbbi yardımların yapılması, hastanelerin işlevsel hale getirilmesi için gerekli kamu gücü acilen harekete geçirilmeli ve uluslararası mekanizma oluşturulmalıdır." (İLKHA)