• DOLAR 34.605
  • EURO 36.525
  • ALTIN 2920.618
  • ...
HÜDA PAR Genel Sekreteri Demir: Türkiye, başına bela olan CHP zihniyetinden muhakkak kurtulmalı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HÜDA PAR Genel Sekreteri Demir, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu, CHP'li yetkililerin HÜDA PAR'a yönelik açıklamalarına tepki gösterdi.

Gazze'de devam eden işgalci siyonist rejim soykırımında, iki milyonu aşkın Filistinlinin hayatlarını idame ettirecek gıda ve içme suyuna ulaşamaması sebebiyle açlıktan ölümlerin başladığını belirten Demir, şayet süreç bu şekilde devam ederse kitlesel ölümlerin kaçınılmaz hale geleceğini söyledi.

Demir, "Gazze'de yerinden edilenler, su kıtlığı nedeniyle temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor. Dünyadaki 'en aç' her 5 kişiden 4'ü bugün Gazze Şeridi'nde bulunmaktadır. Gazze Şeridi'ndeki yüzbinlerce Filistinli çocuk, gıda stoklarının tükenmesi ve siyonist israilin mevcut olanları bombalaması ve yardım gelmemesi nedeniyle yeterli ve sağlıklı yiyecek ile temiz suya erişemiyor." dedi.

Refah Sınır Kapısı'nın Mısır tarafından, farklı ülke ve kurumların gönderdiği 20 binden fazla tırdan oluşan yardım malzemelerinin bekletildiğini ifade eden Demir, bu yardım malzemelerinin dörtte birinin uzun süre beklemekten dolayı şu an çürümeye maruz kaldığını belirtti.

Demir, "Bu yardım malzemelerinin Gazze'ye ulaştırılması için acil olarak ateşkes ilan edilmeli ve yardımlar muhakkak Gazze'ye ulaştırılmalıdır." diye ekledi.

 

60'ın üzerinde İslam ülkesinin gözlerinin önünde Gazze'nin içerisine gıda yardımının ulaştırılamayarak insanların açlık nedeniyle ölümle yüz yüze kalmalarının insanlık ve İslam ülkeleri açısından utanç verici bir durum olduğunu vurgulayan Demir, "İnsanlık, bir avuç siyonistin insaf ve vicdanına terk edilmemelidir. Bu konuda gereken çaba ve gayret muhakkak gösterilmelidir. Bilinmelidir ki Gazze'de ölen her Filistinliden bütün dünya ve insanlık sorumludur, vebal hepimizin boynunun üzerindedir." diye konuştu.

CHP'li yetkililerin, HÜDA PAR'a yönelik açıklamalarına tepki gösteren Demir, "Bildiğiniz üzere 'Ana muhalefet' sıfatıyla ortalıkta dolanan malum partinin sözcülerinin fırsat buldukları her zeminde partimiz HÜDA PAR'a kustukları kin, tekrarladıkları yalan ve iftiraları devam ediyor." ifadelerini kullandı.

Demir, "Hezeyanlarıyla meşhur CHP sözcüsünün en son meclis kürsüsünde itiraf ettiği gibi, HÜDA PAR'ın meclise vekil göndermiş olması meğer tahammül edebilecekleri bir durum değilmiş. Sözde 'Kurucu parti' olarak buna tahammül edemiyorlarmış. Güya bu ülkeyi kendileri kurmuş. Her yeri babalarının çiftliği, herkesi kendi tebaaları olarak görmekten hareketle Meclis'i terk etmemizi istiyorlarmış." şeklinde konuştu.

"İngiliz'e, Yunan'a öykünenler asla 'Kurucu unsur' olamazlar"

HÜDA PAR olarak önemsedikleri misyonlardan bir tanesinin de "tektipçi, halk düşmanı, Hitler aşığı, Mussolini sevdalısı, geçmişi katliamlarla dolu, yolsuz, hırsız, arsız odaklar ve siyasetteki duayenlerini rahatsız etmek" olduğunu belirten Demir, şunları kaydetti:

"Varlığımıza tahammül edemediğinizi zaten biliyoruz. Daha doğrusu tektipçiliğin mimarı olarak CHP'nin kendileri dışında hiç kimseye tahammül edemediğinin de farkındayız.

Geçmişi tehcir, tenkil ve katliamlarla, idam sehpalarıyla, İstiklal Mahkemeleriyle, Üç Aliler'iyle malul bir partinin vasat Anadolu insanına da Alevi'sine de dindarına da Kürd'üne de tahammül edemediklerini çok iyi biliyoruz.

Hitler'e tekmil vermesiyle, Mussolini'ye selam çakmasıyla meşhur bir Milli Şef'in günümüze sarkan artıklarının değil sadece bizlere, tüm insanlığa karşı bile tahammüllerinin olmadığını, olamayacağını çok iyi biliyoruz.

Ayrıca çokça övündüğünüz 'Kurucu' vasfının da sizlere bol geldiğini hatırlatmış olalım. Kurucu unsur, meclisi dualarla, Fatihalarla, kurbanlarla açan, işgalcilere karşı cihad ruhuyla seferber olup bu toprakları İngiliz'den, Yunandan arındıran dedelerimizdir. İngiliz'e, Yunan'a öykünenler asla 'Kurucu unsur' olamazlar."

Demir, "Darbelerle bugüne kadar gelebilmiş, akamete uğrayan 15 Temmuz darbe girişimiyle hayalleri kursağında kalmış, tedhişçi marjinal sol silahlı örgütleri "Arka bahçe" olarak bilmiş, PKK'sından FETÖ'süne DHKP-C'sinden diğer yapılara kadar hala dahi sağa sola selam çakmayı sürdürmüş zararlı bir cemiyet haline geldiğinizi bilmeyen kalmamıştır." diye konuştu.

"Mağdur diye meclis kürsülerine kadar getirttiğiniz militanların bilahare farklı kurumlara düzenledikleri terör saldırılarında yakayı ele verdiklerini bilmediğimizi mi sanıyorsunuz?" diyen Demir, devamında şu soruları yöneltti.

"Kandil'deki terör baronları, son seçimde CHP'ye verdikleri desteği bugüne kadar kendilerine yakın olduğu iddia edilen partilere bile vermemiştir. Bunun halkın gözünden kaçtığını mı sanıyorsunuz?

Madem teröre ve terör örgütlerine karşı o kadar hassassınız, o halde Çağlayan Adliyesinde saatlerce süren rehin alma olayından sonra infaz edilen rahmetli savcı Mehmet Selim Kiraz konusunda neden hassasiyetinizi göremedik? İnfazcı örgüt sizin arka bahçeniz olduğu için mi acaba?

Bırakın bu vahşi infaza karşı çıkmayı, uhdenizdeki bir belediye çalışanının savcının infazını 'Adalet, adalet saraylarında böyle sağlanır' twitine karşı bir tepki ortaya koymamanızın nedeni neydi acaba? Duygularınıza tercüman olan örgüt arka bahçeniz olan bir dizi örgütten biri olduğu için mi acaba böyle davrandınız?

Demir, "Bilinmesi gerekir ki CHP'nin Türkiye'nin başına bela olduğu herkes tarafından malum olan bir durum ve Türkiye'nin en önemli sorunu bir an önce bu CHP zihniyetinden muhakkak kurtulması gerektiği hususudur." ifadesine dikkat çekti.

Mera alanına GES yapılması vatandaşları mağdur ediyor

HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir, Mardin'in Derik ve Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçe sınırlarının kesiştiği bölgede yer alan Derik'in Erdemli, Subaşı ve Demirli köyleri ile Viranşehir köylerinden 6 köy ve mezranın istifade ettiği meraya Güneş Enerji Santrali'nin (GES) kurulmasının vatandaşları mağdur ettiğini belirtti.

GES projesi 4 şirket tarafından 13 bin dönüm alana yapıldığını aktaran Demir, bu alanın çoğunluğunun Viranşehir ilçesi sınırlarında olmakla beraber bir kısmı da Derik ilçe sınırları içerisinde olduğunu belirtti. Demimr, ancak bu alanın, Derik Subaşı köylüleri kullandığı için en büyük mağduriyeti bu köydeki vatandaşlarımız yaşamaktadır.

Demir, "Söz konusu alan eski tarihlerde köylüler tarafından ortaklaşa satın alınmıştır. Meradan köylülerimize ait binlerce büyükbaş ve küçükbaş hayvan istifade etmektedir. Hayvancılığın çok önem arz ettiği, besiciliğin günden güne azaldığı bir dönemi yaşıyoruz. Geçen hafta artan et fiyatlarıyla alakalı bir basın açıklamamız olmuştu.  Enerji yatırımlarını önemli görmekle beraber bu tür yatırımların ülkenin tarıma ve hayvancılığa elverişli olmayan daha âtıl bölgelere kaydırılması en doğru olandır. Bir tarafı onarırken başka yerleri bozmamak gerekiyor. Yapılması gereken, alandan istifade eden köylü vatandaşlarımızın talepleri doğrultusunda mağduriyetlerinin giderilmesi ve bu GES projesinin farklı alanlara kaydırılmasıdır." ifadelerini kullandı.

Haliç Üniversitesi'nde öğrenim gören İntörn doktorların mağduriyeti

Vakıf üniversitelerinde öğrenim gören Tıp Fakültesi İntörn doktorlarına devlet bütçesinden herhangi bir ödeme yapılmadığını hatırlatan Demir, "Haliç Üniversitesinin kendisine ait özel bir hastanesi olmadığından öğrencileri, devlet ve şehir hastanelerinde intörnlüğünü devam ettirmektedir. İntörn doktorlar, devlet hastanesinde çalışmasına rağmen kendilerine devlet tarafından herhangi bir ödeme yapılmamaktadır." dedi.

Demir, "Haliç Üniversitesi ise asgari ücretin 5'te 1'i oranında ödeme yapabilmektedir ancak. İş yükü aynı olmasına rağmen Vakıf Üniversitesinden gelen İntörn doktorlar aynı maaşı alamıyor. Haliyle bu durum doktorlar açısından çok ciddi bir mağduriyet sebebidir. Söz konusu ücretin tamamı devlet bütçesinden karşılanması şartıyla bu doktorlarımıza muhakkak asgari ücret seviyesinde bir ücretin ödenmesi gerekir. Bu anlamda doktorlarımızın yaşadığı bu mağduriyetin ivedi bir şekilde giderilmesi gerekir. Bu, onların doktorluklarını tamamlamaları açısından da zorunlu bir durumdur." değerlendirmesinde bulundu.

TFF'nin Mc Donalds ile sponsorluk anlaşması

Gazze'de siyonist barbarların katliamları devam ederken Türkiye Futbol Federasyonu'nun siyonistlere destek veren Mc Donalds isimli firma ile 2026 yılına kadar sponsorluk imzalandığındı hatırlatan Demir,  şöyle devam etti:

"Türkiye'de siyonist barbarlara destek veren kuruluşlara yönelik boykot hususunda halkımız seferber olmuş ve birçok devlet kurumu ve özel sektörden bazı kuruluşlar siyonistlere destek veren firmalarla bu anlaşmalarını feshetmişlerdir.

Bununla birlikte bazı kurum ve kuruluşların ticaretlerini devam ettirmeleri, boykotu görmezden gelmeleri insanlığın vicdanını ciddi bir şekilde yaralamaktadır. Gazze'de insanların açlıktan, susuzluktan ölecek duruma geldiği bir ortamda siyonist soykırımcılara destek olabilecek her türlü girişimden uzak durulmalıdır. Bu anlamda Türkiye Futbol Federasyonu'ndan beklenen bir an önce bu anlaşmasını askıya alması ve bu desteğini bir an önce kesmesidir.

Son olarak Gazze ile alakalı şunu ifade etmek isterim ki, Türkiye'den günde ortalama 8 gemi dolayında işgal rejimine destek anlamında yardımlar gidiyor. Bunun ismi ister ticaret anlaşması olsun ister farklı isimler altında olsun insanların açlıktan ölme noktasına geldiği bir durumda Türkiye'den halen bu gemilerin gitmesi çok ciddi bir sıkıntı ve insanlık anlamında bir vebal ve ciddi bir sorumluluktur. Türkiye'deki yetkililere bu vesileyle son kez bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Bu ticareti muhakkak kesmeleri gerekir ve orada yaşanan insanlık dramının sona ermesi, ateşkesin sağlanması anlamında Türkiye'nin çok daha ciddi girişimlerde bulunması gerekir." (İLKHA)





Bu haberler de ilginizi çekebilir