Polis Dindar Aileleri Rahat Bırakmıyor
Gaziantep`ten Kocaeli`ye gelirken Pozantı trafik ekiplerince durdurulan Hüsamettin Mutlu`ya, bu kadar da mı olur dedirten cinsten bahanelerle 800 lira para cezası kesilerek ehliyetine el konuldu. Mutlu, ailesiyle beraber bilmediği memlekette adeta dışarıda bırakıldı.
KOCAELİ - Polisin içinde karanlık güçlerinin her geçen gün masum ve dindar insanlara yaptığı hukuksuzluğa bir yenisi Pozantı Eminlik gişelerinde, Niğde-Ulukışla polisi tarafından eklendi.
Gaziantep`ten Kocaeli`ye gelirken Pozantı Eminlik gişelerinde trafik ekiplerince durdurulan Hüsamettin Mutlu, hayatında içki içmediği halde alkollü olduğu gerekçesiyle mağdur edildi. Ailesiyle Niğde`de kalmak zorunda kalan Mutlu, ne yaptıysa emniyetin `test cihazımız yalan söylemez` ısrarı nedeniyle derdini kimseye anlatamadı. Yaşadığı mağduriyeti yetkililere anlatamayan Mutlu, şimdi hakkını mahkemede arayacak.
Eminlik gişelerinde durdurulup yaklaşık 30 dakika kimliği kontrol edilmesiyle mağduriyete maruz kalan Mutlu, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Kimliğim kontrol edildikten sonra polis telefonla bir yerlerle görüştü sonrasında beni alkol testine tabi tuttu. Hayatımda alkolle hiç işim olmamasının verdiği rahatlıkla teste girdim.
"Ne halin varsa gör dediler"
Polis alkol testi yapıp 0.31 alkol çıktı ve şaşırdım. Yanımda eşim ve çocuklarım da vardı. Alkol çıktığını görünce onlar da şaşırdı. Gelen diğer sürücülerin kimliğine bakılmadan, direk alkol testi yaptırıyorlardı. Fakat benim kimliğim incelendikten sonra test yaptırdılar. Bu da beni çok ciddi anlamda şüphelendirdi. `Madem öyle o zaman hastaneye gidip rapor almak istiyorum ya beni hastaneye bırakın ya da ehliyetimi, arabamı verin ben gideyim` dedim. Polis, yok ne halin varsa gör, başının çaresine bak dedi. Oysa kendileri de şunu söylüyor: `biz senin alkol içtiğine inanmıyoruz.` Peki, o zaman ikinci kez cihaza üfleyip testi tekrar yapın diyorum, hayır, `bizim cihazımız kesinlikle yanlış yapmaz` diyerek teklifimi kabul etmiyorlar.
Polis alkol testi yapıp 0.31 alkol çıktı ve şaşırdım. Yanımda eşim ve çocuklarım da vardı. Alkol çıktığını görünce onlar da şaşırdı. Gelen diğer sürücülerin kimliğine bakılmadan, direk alkol testi yaptırıyorlardı. Fakat benim kimliğim incelendikten sonra test yaptırdılar. Bu da beni çok ciddi anlamda şüphelendirdi. `Madem öyle o zaman hastaneye gidip rapor almak istiyorum ya beni hastaneye bırakın ya da ehliyetimi, arabamı verin ben gideyim` dedim. Polis, yok ne halin varsa gör, başının çaresine bak dedi. Oysa kendileri de şunu söylüyor: `biz senin alkol içtiğine inanmıyoruz.` Peki, o zaman ikinci kez cihaza üfleyip testi tekrar yapın diyorum, hayır, `bizim cihazımız kesinlikle yanlış yapmaz` diyerek teklifimi kabul etmiyorlar.
Ailem de yanımdaydı ve ertesi gün 3 çocuğum da okula gidecekti. Yaklaşık bir saat durumu anlatmaya çalıştım, hiçbir şekilde yardımcı olmadılar. Sonra 155`i aradım Ulukışla Emniyeti çıktı ve durumu anlattım, onlar da oraya `biz bakmıyoruz, oraya Adana polisi bakıyor, bizi ilgilendirmez` dediler. Halbuki plaka Niğde`nin plakasıydı. Bir vatandaş bizi Ulukışla hastanesine götürdü. Orada da alkometreye üfledim alkol sıfır çıktı. Niğde Devlet Hastanesinde de alkometreyle ölçtük sıfır çıktı, rapordan da sonuç sıfır çıktı ve polis de gördü."
Alkol metrenin kutsallığı!
Polislerin ve Emniyet Müdürünün de alkol metreyi sanki kutsayıp yanlış yapmayacağını söylediklerine dikkat çeken Mutlu, "Sabah saat 8`de dilekçe yazdım, savcının yanına gittim ve kendisi de `makinenin hatası olabilir ama benlik bir şey yok siz davayı açın` dedi ve davayı açtım. Daha sonra Trafik Tescil Şube Müdürüne gittim durumu izah ettim ama `bizim cihaz kesinlikle yanlış yapmaz` deyip beni başka müdüre gönderdi ve ikisi de `makinamız doğru söylüyor` dedi. Ben kabul etmeyince, onlar Emniyet Müdüründen randevu aldı, onun yanına da gittim. Ben ona; `hayatım boyunca kullanmadım, hastane raporunda sonuç sıfır çıktı, doktor yok diyor ve savcı dahi makinanın hatası olabilir diyor ama sizin müdürleriniz kabul etmiyor` dedim.
Polislerin ve Emniyet Müdürünün de alkol metreyi sanki kutsayıp yanlış yapmayacağını söylediklerine dikkat çeken Mutlu, "Sabah saat 8`de dilekçe yazdım, savcının yanına gittim ve kendisi de `makinenin hatası olabilir ama benlik bir şey yok siz davayı açın` dedi ve davayı açtım. Daha sonra Trafik Tescil Şube Müdürüne gittim durumu izah ettim ama `bizim cihaz kesinlikle yanlış yapmaz` deyip beni başka müdüre gönderdi ve ikisi de `makinamız doğru söylüyor` dedi. Ben kabul etmeyince, onlar Emniyet Müdüründen randevu aldı, onun yanına da gittim. Ben ona; `hayatım boyunca kullanmadım, hastane raporunda sonuç sıfır çıktı, doktor yok diyor ve savcı dahi makinanın hatası olabilir diyor ama sizin müdürleriniz kabul etmiyor` dedim.
Emniyet Müdürü de, bana aynı şeyi söylüyor. `Bizim alkol metre hiç yanlış sonuç vermez, yüzde yüz doğru söylüyor` diyerek böyle bir hatayı kabul etmiyor. `Benim ehliyetimi bari İzmit`e kadar verin çocukların okula gitmesi gerekiyor` diyorum. `Yok, kendi başının çaresine bakın, bu işi mahkeme çözer` diyor. Ben de mahkemeye başvurdum ve ceza kesen polislerin isimleri hepsi mevcut, mahkeme 1 veya 1,5 ay sonra belli olur." diye konuştu.
"Oteller polisle anlaşmış gibi sorun çıkardı"
Otellerde yer aradıklarını ve otellerin de polisle çalışıyormuş gibi davrandıklarını dile getiren Mutlu, "Oteller, evlilik cüzdanı olmadan bizi alamayacağını, söylediler. Yanımda eşim ve 3 çocuğumun olduğunu gördükleri halde böyle davrandılar. Çocuklarla beraber (5 kişi) arabada yattık. Çocuklarım psikolojik olarak çok kötü etkilendiler." Diyerek hakkını sonuna kadar arayacağını söyledi. (Medeni Topaloğlu - İLKHA)
Otellerde yer aradıklarını ve otellerin de polisle çalışıyormuş gibi davrandıklarını dile getiren Mutlu, "Oteller, evlilik cüzdanı olmadan bizi alamayacağını, söylediler. Yanımda eşim ve 3 çocuğumun olduğunu gördükleri halde böyle davrandılar. Çocuklarla beraber (5 kişi) arabada yattık. Çocuklarım psikolojik olarak çok kötü etkilendiler." Diyerek hakkını sonuna kadar arayacağını söyledi. (Medeni Topaloğlu - İLKHA)