• DOLAR 34.657
  • EURO 36.375
  • ALTIN 2928.566
  • ...

Ağrı’da artan yoksulluk, istihdam imkânlarının kıtlığı ve değişik nedenlerle 18 yaşını dolduran gençler Amerika ve Kanada’ya göç ediyor. İstatistiklere göre Türkiye'de "en yoksul" kentlerin başında gelen Ağrı, uzun zamandır göç veriyor. Birçok köyde ise genç nüfus artık neredeyse yok denecek kadar azaldı.

Kentte son yıllarda yaklaşık 50 bin gencin anavatanlarını terk ettiği belirtiliyor. Göçün sebeplerine ve sonuçlarına bakıldığında ise, ekonomik sebepler ortaya çıkıyor.

Ağrı’da 18 yaşını doldurmuş gençlerin çoğu Amerika Birleşik Devletleri, Kanada veya Avrupa’ya göç ediyor.

Son 5 yıldır yoğun ve genellikle kaçak vaziyette Kanada'ya giden insanlar yaşadıkları uyum sorunu, ekonomik beklentinin düşük olması nedeni ile geri dönüşe başladı.

Kanada, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde yerleşim ve çalışma izni almak için genellikle Türkiye'de yoğun ırkçılık olduğu argümanına sarılmak zorunda bırakıldığı belirtiliyor. Bu durumun ise uluslararası arenada ülkeyi zor duruma sokabileceği düşünülüyor.

Kanada'ya giden gençler arasında son dönemlerde özellikle psikolojik sorunlar ve intihar vakalarının artması nedeni ile Türkiye'den gidişlerin azaldığını ve gidenler arasında ise geri dönüşlerin başladığını belirten Ağrı Girişimci ve Sanayici İşadamları Derneği Başkanı Mehmet Akbaş, gidişler için döviz cinsinden borçlanmaların gençler için büyük problem oluşturduğunun altını çizdi.

"İnsanların gidişlerinde azalma söz konusu"

Kanada'ya giden gençlerin yaşadığı problemleri sıralayan Akbaş, "Daha önce insanlar bir umuda yolculuk şeklinde Ağrı'yı veya ülkeyi iş bulma hayaliyle terk etti. Giden insanlar değişik problemler yaşadı. Bu problemlerin başında dil problemi vardı, ahlak problemi oluşmaya başladı, farklı bir ortamın içerisine girdiler. Parayla tanışma olsun, sosyal ortamlar olsun o yaşa gelmiş gençlerimiz arasında problemler oluşturdu. Bundan dolayı işte değişik zamanlarda intiharlar, uyuşturucu madde kullanımı ve iş bulamama olanakları arttı. Bundan dolayı alınan haberler, nihayetinde bu insanlar iletişim halindedirler, dolayısıyla insanların gidişlerinde azalma söz konusu. Oluşan intihar sebeplerinden biride giden gençlerimiz fakir aile çocukları, bunlar giderken borçlanarak gidiyorlar. Döviz cinsinden borçlandıkları için borçlarını hemen ödeme telaşına giriyorlar. Oralarda yaşanan intiharların sebeplerinden biri de bundan kaynaklanmaktadır." dedi.

Ağrı Girişimci ve Sanayici İşadamları Derneği Başkanı Mehmet Akbaş

Akbaş, "Giden gençler arasında geri dönüşler başladı. Hem dönenlerin ve hem de dönüş planı yapan insanların olduğunu biliyoruz. Bunun sebeplerinden biride dil problemi. İnşaatta çalışan insanlar yabancı dil bilemediklerinden dolayı iş bulmakta zaman zaman zorlanıyor. Geri dönüşlerin bir sebebi ise gidenlerin çoğu maalesef inşaat işçisi. İnşaat işçisi olduklarından dolayı hepsi aynı işi yapıyor. Buda rekabet oluşmaya başladı orada. Haliyle alınan işlerin maliyeti düşünce orada masrafları karşılanmamaya başlandı. Buda kendi ülkemizin olanaklarını daha cazip kılmaya başladı." ifadelerini kullandı.

Gençler için önlemler alınması gerektiğini belirten Akbaş, "Hükümet bu insanların ihtiyaçlarını karşılayacak iş olanaklarını sağlaması gerekiyor. Gençlerimiz ise kendilerini geliştirerek farklı iş olanaklarını araştırmaları ve kendilerini geliştirecekleri yetenekleri hangi konuda ise o konuda iş bulma noktasında bir çaba ve gayret içinde olmaları gerekiyor." şeklinde konuştu.

2021 yılında maddi olanaklarını iyileştirmek için Ağrı'dan Kanada'ya giden Halit Türkmen gidiş serüvenini anlatarak inanç ve kültürel açıdan uyum sağlamakta güçlük çektiğini ve memlekete geri dönmek zorunda kaldığını belirtti.

Kanada ve Amerika gibi ülkelerde yerleşim alabilmek ve çalışabilmek için Türkiye'nin politikalarının oralarda eleştirilmesinin neredeyse şart koşulduğunu hatırlatan Türkmen bu durumun ülkenin prestijini uluslararası arenada zedelediğine dikkat çekti.

"Direk Kanada'ya gidiş yapılamıyor maalesef"

Ağrı'dan İstanbul'a İstanbul'dan ise Meksika'ya hava yolu ile gittiğini belirten Türkmen Kanada'ya geçişlerde vize şartı olması nedeni ile bu ülke üzerinden ulaşımın gerçekleştirdiğini belirterek şunları söyledi:

"Kanada'ya gitme sebebim tamamiyle maddiyat üzerineydi. Biraz daha maddi açıdan kendimi güçlendirmek amacı ile gittim. Sonradan gidiş yollarını araştırdım. Direk Kanada'ya gidiş yapılamıyor maalesef. Vize gerekiyor ve vize herkese verilmiyor. Ya çalışkan bir öğrenci olmanız ya da turist, işçi vizesi ile gitmeniz lazım ama bunu kendi başınıza yapamıyorsunuz. Eğer işçi vizesi ile gitmek isterseniz oradaki şirketler sizi çağırması gerekiyor. Benim böyle bir olanağım olmadığı için kaçak yollara başvuru yaptım. Beni götürebilecek bir şahısla tanıştım ve anlaştık ve bu şekilde yolculuğa başladık."

"Her aşamada rüşvet vermek zorundasınız"

"Öncelikle Meksika'dan Amerika'ya ve oradan da Kanada'ya gitme olasılığı çıktı. Bu şekil bir yol izledik. Ağrı'dan İstanbul'a oradan Meksika'ya gittim." diyen Türkmen sözlerini şöyle sürdürdü:

"Meksika'da vize almak daha kolay. Meksika'ya vardığımda orada 2 gün konakladım. Amerika'ya gitmek isteyen her insan polise rüşvet vermek zorunda ve bizde mecburen verdik. 2021 yılında ben 2 bin 500 Amerika Doları verdim şimdi 4 bin Dolar'dan bahsediyorlar bu sadece polise verilendi. Ayrıca şebekelere verilen parada var, toplam 8 bin Doları buluyordu. Şimdi 12 bin ile 15 bin arasında değişiyor. Normalde sizi götüren şebeke her şeyinizi ayarlıyor bilet, otel, geçişler vs. şimdi böyle ama bizim gittiğimiz dönemde böyle değildi her şeyi kendimiz yapıyorduk. Mesela uçak biletini Türkiye'den Meksika Cancun'a oradan da Juarez kentine ayarladık. Ama şuan hepsini şebeke hallediyor. Tabi rüşveti her aşamada maalesef vermek zorunda kalıyorsunuz."

"Amerika askerlerini gördük ve teslim olduğumuzu söyledik"

Halit Türkmen, "Meksika Cancun'a gittik oradaki otelde iki gün konakladık, Juarez'e bilet kesip yolculuğumuzu gerçekleştirdik. Juarez'de ise taksi ile Amerikan sınırına gittik. Amerika Birleşik Devletleri ile Meksika arasında bulunan kanala gittik orası doğal sınırdır, o kanalı geçtikten sonra Amerika tarafına geçiyorsunuz. Orada Amerika askerlerini gördük ve teslim olduğumuzu söyledik. Zaten oraya giden herkesin Amerika'ya iltica ettiğine kanaat getirerek herkesi kabul ediyorlar. Kanalda hafif su akıyor, çamur var, yer yer bataklığa dönüşmüş. Orayı geçtikten sonra artık Amerika sınırındasınız." şeklinde konuştu.

Amerika Birleşik Devletleri'ne ulaştıktan sonra toplama kampında günlerce insanların tutulduğunu ve resmi işlemlerin başlatıldığını aktaran Türkmen, isteyenlerin Amerika'da kalabilecekleri isteyenlerin ise Kanada'ya geçmek üzere serbest bırakıldığını belirtti.

"Oraya giden insanlar ekseriyet Türkiye'de ırkçılık olduğunu ve iltica ettiğiniz devlet ise kabulü bu şekilde gerçekleştireceğini aslında belirtiyor"

Türkmen, "Amerika'da bizi toplama kampına götürdüler Texas'ta, 7 gün burada bekletildik. Kamp dediğimizde 250 kişinin barınacağı şekilde yapılan alan ve dört duvar arasında çeşitli ve ırk ve dilden olan insanlarla aynı ortamı paylaşıyorsunuz. Kampta bekleme süresi değişiyor, kimi aylarca kalıyor kimi ise birkaç gün kalıyor ve serbest bırakılıyor. Kampta 7 gün hapiste ise 15 gün kaldım. Amerika'da teslim olduktan sora belli evraklar var. Daha sonra normal kampa sizi götürüyorlar orada geliş sebebini soruyorlar size. Asıl ise iltica sebebi benimde gururuma dokunan ve insanların kullandığı argüman olan hükümeti kötülemek olduğunu orada öğrendim. Oraya giden insanlar ekseriyet Türkiye'de ırkçılık olduğunu ve iltica ettiğiniz devlet ise kabulü bu şekilde gerçekleştireceğini aslında belirtiyor. İnsanlarında ifadeleri bu şekilde alındıktan sonra işlemler devam ediyor. Bu durum Türkiye'nin oradaki prestijini çok düşürüyor." diye konuştu.

"… Kanada askerlerine teslim oldum"

Türkmen, "Amerika'da kalmak istiyorsan mahkemeye gitmek zorundasın ve oranın Green kartı için süreç başlıyor. Ben süreci beklemeden 6 gün sonra taksi ile Amerika-Kanada sınırına gittim ve orada Kanada askerlerine teslim oldum. Kanada'da Amerika'nın tersine hapishane yok. Sadece toplama kampı ve orada uzun süre tutmuyorlar seni. 2-3 gün sonra mahkemeye çıktım, iltica sebebini istiyorlar. Orada yine aynı şekilde beyanatlar veriliyor maalesef, ülkede ırkçılığa maruz kalındığı, ekonomik sebepler belirtiliyor. Orada sponsor istiyorlar senden yani kimin ne için seni çağırdığını öğreniyorlar. Bende arkadaşımın Toronto'da olduğunu ve kendisinin yanına gideceğimi belirttim o şekilde beni serbest bıraktılar." dedi.

Halit Türkmen

"Gittiğinizde başlangıçta maddi ve manevi her türlü pişman oluyorsunuz"

Kanada'da insanların psikolojik sorunlar yaşadığını hatırlatan Türkmen, "Yerleşmeye başladığınızda devlet aylık bir meblağ veriyor size ve o meblağda 733 Dolar'dır. Bu para tek başınıza yaşayacaksanız yetmez ama buradan gidenler ekseriyet 5-6 kişi aynı evde yaşadıkları için o para yetiyor. Ek yardımlarda yapılıyor devlet tarafından işte İngilizce öğrenmek için okula gidenlere 160 Dolar veriyorlar. O yardımda genellikle size yetiyor. Eğer tek başınıza iseniz ve Türkiye'de geçiminde sorumlu olmadığınız bir aileniz yok ise o para size yeter. Ama öbür türlü yetmez. Gittiğinizde başlangıçta maddi ve manevi her türlü pişman oluyorsunuz. Çünkü gittiğinizde işiniz yok, paranız yok, sıkıntılar yaşıyorsunuz. Ama ilerleyen zamanlarda ekonomik sıkıntı bitiyor. İnsan mesleğini orada elde ettiğinde hayat koşulu orada çok kolay. Yani şöyle izah edeyim bir aylık paranızla bir araba alabiliyorsunuz. Ya da bir haftalık paranızla son model bir telefon alabiliyorsunuz. Ama gelin görün ki her şey para mıdır? Benim nazarımda değil tabi ki. Ve çok sıkıntı yaşadım o yüzden geri gelmek zorunda kaldım çünkü bizim yaşadığımız kültür ile oranın kültürü arasında dağlar kadar fark var. Psikolojik olarak da sıkıntı yaşadım ve geri dönmek zorunda kaldım." ifadelerini kullandı.

Türkmen, "İnanç açısından çok sıkıntı yaşamıyorsunuz ama kültürel açıdan çok problem oluyor. Kanada olarak yerli halk çok az, genelde göçmen kesim. Hindistan'dan gelenler, Çin'den gelenler, Pakistan, İran, Türkiye'den gelenler yani orası toplama bir ülke. Çalışma izni almak çok kolay. Bana bir süre verdiler o süre ortalama bir buçuk ay sürdü, sarı kâğıt dediğimiz aslında kimliktir. O kimlikten 15 gün sonra çalışma iznimi aldım. Bu süreçte devlet memurları ile ilgili olarak değişebiliyor. Memurların inisiyatifinde olduğu için bazen bu süre bir buçuk yılı da bulabiliyor." şeklinde konuştu.

"… intihar edenler oldu, kardeşini öldürenler, uyuşturucuya müptela olan insanlar oldu"

Giden insanların çoğunun geri dönmek istediklerinin altını çizen Türkmen, "Ağrılı olarak orada ortalama 30 ile 50 bin arasında insanın olduğunu düşünüyorum. Türkiye'den ise çok fazla insan var. Geri dönmek isteyen çok insan var ama orada kalmak için kendilerini zorluyorlar. Çünkü oraya giden insan elle tutulur bir şeyler yapması lazım. Memleketine dönecekleri zaman ise rahat bir hayat yaşayabilmek için para kazanmak için uğraş veriliyor. Uzun süre kalan insanlar en fazla ise 5 yıl kullanıyorlar. Geri dönen insanlar ekseriyet benim gibi evli ya da İslami hassasiyeti bulunan insanlar. Geri dönen insan sayısında da büyük artış var. Gelmek isteyemeyenler ise genellikle bekardırlar. Ve oraya gitmek isteyen insanlar her şeyi parasal olarak değerlendirmesinler. Orada yaşanan psikolojik sıkıntılar ve kültürel asimilasyona maruz kalınıyor. Orada psikolojik çöküntüye maruz kalanlar oldu, intihar edenler oldu, kardeşini öldürenler, uyuşturucuya müptela olan insanlar oldu." diye konuştu. (İLKHA)