• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
"Küçük esnaf büyük esnafa yem ediliyor"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ŞANLIURFA - Şanlıurfa'da Ahilik Haftası kutlamaları töreni geçtiğimiz günlerde yapıldı. 24-26 Eylül tarihleri arasında kutlanan Ahilik Haftası, Gümrük Hanında düzenlenen açılış töreni ile başladı. Şanlıurfa esnafı, Ahilik Haftası nedeniyle Şanlıurfa'nın büyükşehir olmasını ve bunun esnafa yansımasını değerlendi.

 

Ahilik Haftasının sadece yılın bir haftası değil her gün olması gerektiğini belirten tatlıcı Bakir Eriş, "Esnaf yalan söylememelidir bozuk çörük mal satmamalıdır. Yalan söylemek zaten haramdır. Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuş: "Yalan söyleyen benim ümmetimden değildir" diyor. Aldatma hiledir. Bu da zaten dinimizde yeri olmayan bir şeydir. Haksız kazanç haramdır. Büyük marketlerin açılması sadece bizim sektörü etkilemiyor. Büyük marketlerde baklavadan tutun çörek, börek, unlu mamulleri, küçük bakkalların bütün eşyası, kasapların ürünleri hepsi bulunuyor. Diğer taraftan etin hangi tür olduğu belli değil. Kıymaya çekilmiş halde ne olduğu belli değil. Koyun mu kuzu mu dana mı ama marketlerde bunlar çok uygun fiyatlara satılıyor. Kasap esnafı gerilemiş durumdadır" şeklinde konuştu.

 

Büyükşehir olmakla vergiler artacak
Şanlıurfa'nın büyükşehir olması halinde vergi mükellefiyetlerinin artacağını bunun altından nasıl kalkacaklarını bilmediklerini ifade eden Eriş, "Şimdi gerçek vergiye tabi olursak buranın kirası artacak muhasebeye aylık 50 TL veriyorum yılda 600 TL ediyor. Vergiler yükselecek. Şimdi biz 500-600 TL vergi vermekte zorlanıyoruz. Bu bize yıllık 3 bin 4 bin civarında yıllık vergi yüklenecek buna nasıl bir yol çizecekler bilemiyorum. Umarım küçük esnafı düşünerek bir yol çizerler" dedi.

 

"Alışverişimiz artık eskisi gibi değil"
"4 sene önce çarşımız Eşayir (aşiret) merkezi idi. İstediğimiz gibi çalışıyordu. Fakat marketler açılınca yüzde 80'ini alışverişimizi marketler götürdü" diyen esnaf İsmail Akkafa ise, "Kaldı yüzde 20'si elimizde. Yüzde 20'sini de şimdi de bazıları dolmuşlara eşyaları doldurarak köylere gidiyor. Veresiye veriyor. Sonra gidip alıyor. Yüzde yüz alışverişimiz eskisi gibi değildir. Kaldı köy dolmuşları geliyordu buraya alışveriş yapıyordu. Onları da ŞUTİM'deki dükkânlar imza toplamışlar belediyeye götürmüşler. Valilik de, buraya gelen köy dolmuşlarını yasakladı. Kredi kartı olanlar gerek işçiler gerek çöpçüler ve bürokratlar büyük marketlere gidiyorlar. Beleş alıyorlar. Borca alıyorlar. Bize kalan köylülerdi. Köylülerin de kapısına götürdüler biz sıfıra düştük" diye konuştu.

 

Esnaf arasındaki ahilikten gelen dayanışmanın günümüzde kalmadığını vurgulayan Mehmet Pala ise, "Ahiliğin o mutlu toplumun kültürü o günün anlayışı bugün yok çünkü toplumcu halkçı bir yapı vardı ekonomi ona göreydi kontrol altında idi. Şimdi kapitalist bir toplumda yaşıyoruz. Küçük esnaf büyük esnafa yem edilmekte bütün sistem bunun üzerine kurgulanmış." ifadelerini kullandı.

 

"Günümüz esnafı, ahilikten gelen dayanışmadan çok uzaktır"
Pala, "Bakkalıdır işte küçük terzisidir. Küçük esnaf büyük esnafa yem edilmiş. Günümüz esnafı, ahilikten gelen dayanışmadan çok uzaktır. Sadece kültürel folklorik olarak ahilik kutlaması yapılabiliyor. Aslında kapitalist sistemi ayakta tutan devletimiz, büyüklerimiz göstermelik, folklorik ahilik haftasını kutluyorlar. Ama kapitalist sistemi ayakta tutmanın bütün gereklerini yerine getiriyorlar." dedi.

 

Şanlıurfa'nın büyükşehir olduğunu ama esnaf için değişen bir şey olmadığını belirten Pala, "Aynı insanlarız satışımız aynı alım gücümüz aynı fakat bize burada yüklenen vergiler artıyor. Hem üreticilerde hem tüketicilerde alınacak vergi artıyor. Yoksa büyükşehir olmanın şuanda bize bir getirisi yoktur. Neye dayandırarak büyükşehir yapıyorlar. Bu toplumun kültürel yapısı bu toplumun gelişmişliği gerçekten büyük bir şehir midir? Acaba biz büyük bir köy müyüz büyük bir şehir miyiz? Bu soruları kendimize sormalıyız. Kim bizi büyük şehir yapıyor. Niçin büyükşehir yapıyor. Bu bizim halkımızın lehine midir? Faydamıza mıdır? Ben şüpheleniyorum bu konuda burada içim rahat değildir. Yani bana bu çay ocağında yüklenecek verginin artacağını ben düşünüyorum. Biz küçük şehirken ödediğimiz vergi belki daha azdı. Götürü usulü vardı. Şuanda gerçek kişi olacak ve vergi mükellefi olacağız. Kat kat bize vergi binecektir. Büyükşehirin bize getirisi olduğunu ben düşünmüyorum" diye konuştu. (Mehmet Demir - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir