Hırsızlıklarını Utanmadan Dünyaya Gösteriyorlar AHLAKSIZ İŞGALCİ!
Filistin Esirler Cemiyeti, işgalci askerlerin, 7 Ekim 2023’ten bu yanan işgal altındaki Batı Yaka’da baskın düzenlediği Filistinli esirlerin evlerindeki altın para ve kıymetli eşyaları çaldığını ve el koyduğunu açıkladı.
Ramallah
Cemiyetten yapılan yazılı açıklamada, “İşgal devleti güçleri, esirlerin ailelerinin paralarını, altınlarını, kıymetli eşyalarını çalıyor ve arabalarına el koyuyor.” denildi. Açıklamada, işgal güçlerinin Filistinlilerin evlerine düzenlediği baskınlar sonucunda milyonlarca şekel (bir dolar 3,75 şekel) olarak tahmin edilen büyük kayıplar olduğuna dikkat çekilerek şunlar kaydedildi: “israil askerleri, 7 Ekim'den bu yana, evlerin içinde neden oldukları tahrip ve yıkım operasyonlarının yanı sıra, cezaevlerindeki mahkumların ailelerine ait evlerden hırsızlık ve mülklere el koyma eylemlerini artırdı. El Halil kentinde, tutuklu ve gözaltındakilerin ailelerine ait onlarca arabaya el konuldu. Evlere yapılan saldırıların ve baskınların çoğunda hırsızlık ve el koyma olayları kaydediliyor.”
İşgalci askerlerin, son olarak, Ramallah kentine bağlı Kuber beldesi sakinlerinden olan Filistinli tutuklular Nail el-Bergusi, Rabi el-Bergusi ve Murad el-Bergusi’nin evlerine baskın düzenlediğine işaret edilen açıklamada, askerlerin evlerde büyük bir tahribata yol açtığı ve evlerde bulunan para ile iki araca da el koyduğu belirtildi. İşgalci katil ordusundan, Filistin Esirler Cemiyeti’nin söz konusu suçlamalarına ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı. AA
BM: FİLİSTİNLİLER 1948’DEN BU YANA EN BÜYÜK YERİNDEN EDİLMEYİ YAŞADI
Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA), işgal rejiminin saldırılarını sürdürdüğü Gazze’deki Filistinlilerin, 1948’den bu yana en büyük yerinden edilmeye maruz kaldığını belirtti.
Erbil
UNRWA’nın X sosyal medya hesabından, işgal rejiminin Gazze Şeridi’ndeki saldırılarında oluşan yıkımı anlatan “100 saniyede 100 gün” başlıklı görüntü paylaşıldı. Görüntülerde, işgalcilerin hava saldırıları, yıkılan binalar, evlerini terk etmek zorunda kalan aile ve çocukların okullara ve derme çatma çadırlara sığınması ve zorlu yaşam şartlarını yansıtan karelere yer verildi. 1948'den bu yana Filistin halkının en büyük yerinden edilmesinin gerçekleştiği belirtilen açıklamada, bir nesil çocuğun travmaya uğradığı, binlercesinin öldürüldüğü, sakat bırakıldığı ve ailesiz kaldığı vurgulanarak, insanların “yaşanmaz” bir hayat sürdüğüne işaret edildi.
1 MİLYON 900 BİN KİŞİ YERİNDEN EDİLDİ
İşgalci barbarların saldırıları nedeniyle 1 milyon 900 bin kişinin yerinden edildiğini belirten UNRWA, "Gazze'de 280 bin nüfusu olan Refah, şu anda 1 milyondan fazla yerinden edilmiş insanı ağırlıyor." açıklamasında bulunmuştu. Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Gazze Şeridi'nde yerinden edilenlerin kaldığı çadırlardaki yoğunluğun bulaşıcı hastalıklara yol açtığını belirtmişti. AA
7 Ekim'den bu yana
GAZZE'DE 152 BM PERSONELİ ÖLDÜRÜLDÜ
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, "7 Ekim'den bu yana Gazze'de 152 BM personeli öldürüldü. Bu, tek bir olayda örgüt tarihimizin en büyük kaybı." dedi.
New York
Guterres, Gazze'de 7 Ekim'den bu yana geçen 100 gündeki gelişmeler hakkında basına açıklamada bulundu. Gazze'ye yönelik işgal güçlerinin saldırılarının 100 gündür devam ettiğine dikkati çeken Guterres, "Saldırıların meydana getirdiği yıkım ve öldürülen sivil sayısı, benim Genel Sekreter olarak görev yaptığım dönemde görülmemiş boyutta." ifadesini kullandı.
"HİÇBİR ŞEY FİLİSTİN HALKININ TOPLU OLARAK CEZALANDIRILMASINI MEŞRU KILAMAZ"
Guterres, "Hiçbir şey Filistin halkının toplu olarak cezalandırmasını meşru kılamaz." vurgusunda bulunarak, Gazze'deki durumun kelimelerle ifade edilemeyecek kadar kötü olduğunun altını çizdi. Gazze'de hiçbir yerin güvenli olmadığını ve hiç kimsenin güvende olmadığını ifade eden Guterres, "Travmatize edilen insanlar, güneyde tehlikeli bir boyutta kalabalıklaşan kısıtlı alanlara itiliyor." uyarısında bulundu. Hayat kurtarıcı yardımın, gerekli düzeyde muhtaç kişilere ulaşamadığına dikkati çeken Guterres, "Hastalık, gıdasızlık ve başka sağlık riskleriyle beraber açlığın gölgesi Gazze halkına korku salıyor. Gazze'de uluslararası insancıl hukukun açık bir şekilde ihlal edilmesinden derin endişe duyuyorum." vurgusunda bulundu.
Guterres, etkili insani yardım ulaştırılması için "güvenliğin" sağlanmasının ön koşul olduğunun altını çizerek, aynı zamanda ticari faaliyetlerin tekrar başlatılmasının önemine işaret etti. BM personeli ve ortaklarının, "yoğun, yaygın ve acımasız" bombalama devam ederken etkili bir şekilde insani yardım sağlamayacağını kaydeden Guterres, çalışanların da hayatının riske girdiğini ifade etti. Guterres, "7 Ekim'den bu yana Gazze'de 152 BM personeli öldürüldü. Bu, tek bir olayda örgüt tarihimizin en büyük kaybı." bilgisini paylaştı.
İnsani yardım operasyonlarının Gazze sınırında da büyük engellere takıldığını aktaran Guterres, hayati öneme sahip malzeme ve teçhizatın girişinin "açıklama yapılmadan" engellendiğini dile getirdi. Guterres, tek bir malzeme reddedilince tüm kargonun onay sürecinin baştan başladığını ve temel ihtiyaç ve servislerin girişinin engellendiğini söyledi. Guterres, "İnsani yardım operasyonlarının güvenliğini sağlamak için kullanılan insani bildirimlere saygı duyulmuyor." diyerek, aynı zamanda iletişim ve elektrik kesintilerinin, dağıtım esnasında sorun yarattığını ifade etti.
BM'nin insani yardımları artırmak istediğini ve bunun için de bazı temel koşulların sağlanması gerektiğini kaydeden Guterres, "Taraflar uluslararası insancıl hukuka saygı göstermeli, sivilleri korumalı ve ihtiyaçlarının giderilmesini güvence altına almalı." mesajını verdi.
"ACİLEN İNSANİ ATEŞKESE İHTİYACIMIZ VAR"
Guterres, diğer taraftan işgal altındaki Batı Yaka'da gerginliğin arttığına dikkati çekerek, aynı zamanda Kızıldeniz ve ötesinde de gerginliğin yüksek seyrettiğini dile getirdi. İşgal rejimi ve Lübnan arasındaki Mavi Hat'ta çatışmadan derin endişe duyduğunun altını çizen Guterres, "israil ve Lübnan arasında gerginliğin daha geniş bir alana yayılma riski, bölgesel istikrarı derinden etkiliyor." değerlendirmesinde bulundu. Guterres, söz konusu çatışma nedeniyle israil ve Lübnan'da çok sayıda insanın yerinden edildiğini belirterek, "Gelişmelerden derin endişe duyuyorum." dedi.
Tüm bu sorunların üstesinden gelmek için tek bir çözüm olduğunu kaydeden Guterres, "Acilen insani ateşkese ihtiyacımız var; yardımları ihtiyacı olanlara ulaştırmak için, esirlerin serbest bırakılmasını kolaylaştırmak için, daha geniş savaş ateşini söndürmek için. Gazze'de çatışma ne kadar uzun sürerse gerginliğin artması ve yanlış hesap yapma riski o kadar artar. Gazze'de gördüklerimizin Lübnan'da tekrarlanmasına, Gazze'de mevcut durumun sürmesine izin veremeyiz." ifadelerini kullandı. AA