Üniversite öğrencileri, bu hafta Gazze'de katledilen gazetecileri gündeme aldı
Siyonist işgal rejimin Gazze'de 3 ayı aşkın uyguladığı soykırıma tepki göstermek amacıyla Malatya İnönü Üniversitesi Söz ve Kalem Gençlik Topluluğu tarafından düzenlenen basın açıklamalarının 10'uncusu gerçekleştirildi.
Malatya'da Üniversite Söz ve Kalem Gençlik Topluluğu tarafından tarafından Gazze’de devam eden soykırıma tepki göstermek amacıyla düzenlenen ve Düşünce Akademisi Topluluğu İnsan Hakları ve Sosyal İlişkiler Topluluğu'nun destek verdiği basın açıklamasını okuyan Hüseyin Acir, Gazze’deki vahşeti dünyaya duyurmaya çalışan fedakâr gazetecilerden şimdiye kadar 112 kişinin katledildiğini ve sadece geçen ay 43 gazetecinin alıkonulduğuna dikkat çekti.
Cuma namazı çıkışı İlahiyat Camii yanında düzenlenen basın açıklamasını topluluk adına okuyan Hüseyin Acir, Gazze’deki vahşice katliam sona erene kadar her cuma günü, cuma namazından sonra yapmayı planladıkları basın açıklamasına devam edeceklerini duyurdu.
Bu hafta 10'uncusunu düzenledikleri basın açıklamasında Gazze Mezalimi ve 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü gündeme aldıklarını belirten Acir, "Geçtiğimiz günlerde Gazze’de gazeteci katliamı gölgesinde '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü geride bıraktık. 4 Ocak 1961 günü 5953 sayılı yasa değiştirilerek, ilk kez gazetecilerin haklarını koruyan ve düzenleyen 212 sayılı kanunun Resmî Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe girdiği gün olan 10 Ocak günü, '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı' olarak kutlandı. 1971’deki askeri müdahaleden sonra ülkemizde, gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine kutlama gününün adı, '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü' olarak değiştirildi ve öyle kutlanmaya devam ediliyor." diye anımsattı.
"Gazze’deki vahşeti dünyaya duyurmaya çalışan 112 gazeteci hayatını kaybetti"
Acir, "Bu yıl Gazze’de yaşanan siyonist vahşetten dolayı 10 Ocak gününü kutlamak, gazeteci arkadaşlarımızı, büyüklerimizi tebrik etmek içimizden gelmiyor. Gazze’de her gün, her saat siviller hedef gözetilerek alçakça bir amaç uğruna katlediliyor ve dünya izliyor. Mesleklerini icra etmeye çalışan ve Gazze’deki soykırıma varan vahşeti ve ‘Filistin anlatısını’ dünyaya duyurmaya çalışan fedakâr gazeteciler hem kendi hem de ailelerinin hayatını riske etme pahasına görevlerini yapıyorlar ve yapılan barbarca saldırı ve katliamları haberleştiriyorlar. Gazeteciler aileleriyle tehdit ediliyor ve evleri hedef gözetilerek bombalanıyor. Bugüne kadar 112 gazeteci hayatını kaybetti. Ailelerin sayısını zaten bilmiyoruz. Ayrıca geçen ayki rakamlara göre 43 gazeteci alıkonuldu." diye dikkat çekti.
"Üç ayı geçen ve her dakika artan sivil katliamına rağmen tüm dünya katliamları seyretmekten öteye geçmiyorlar"
7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu’ndan bu yana siyonist işgal çetesinin katliam ve soykırımlarına ara vermeden devam ettiğine vurgu yapan Acir, "Üç ayı geçen ve her dakika artan sivil katliamına rağmen hem İslam ülkeleri hem dünya devletleri hem de uluslararası kurumlar işgalci teröristleri durduracak etkin karar almaktan imtina ediyorlar ve dünya tarihine kara leke olarak geçen katliamları seyretmekten öteye geçmiyorlar. Dünya halkları işgalci vahşetini durdurmaya yönelik devletlerin harekete geçmesi amacıyla miting, gösteri ve farklı etkinliklerle baskı oluşturmaya devam ediyorlar. Aynı şekilde işgalcilere destek veren siyonist firmalara uygulanan boykot da devam ediyor. Halkların bu duyarlılığı eninde sonunda bu vahşeti durduracak ve israil terör örgütünü mahkûm ve zelil edecektir." ifadelerini kullandı.
"Bu oyunlara gelmeyelim ve ne olursa olsun gündemin kaymasına izin vermeyelim"
Gazze'nin gündemden düşürülmeye çalışıldığına dikkat çeken Acir, "Bir taraftan vahşet sürerken diğer taraftan işgalcilerin yerel aparatları, içimizdeki siyonistler, Gazze’yi gündemimizden düşürme amaçlı çok sayıda oyun, provokasyon ve kumpaslarla bizi Gazze ve Aksa gündeminden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Bu oyunlara gelmeyelim ve ne olursa olsun gündemin kaymasına izin vermeyelim. Terör saldırıları, futbol üzerinden oluşturulan sun’i gündemler ve Tevhid bayrağına yönelik saldırılar ile bizi oyalamaya çalışıyorlar." dedi.
"Siyonistler var oldukça dünyada terör bitmez!"
Devletlerin ve uluslararası kurumların pasif ve edilgen duruşlarına karşın ABD ve batılı emperyalist ülkeleri arkasına alan siyonistlerin, savaşı bölgeye yaymaya çalıştıklarına vurgu yapan Acir, şöyle devam etti:
"Diğer taraftan Gazze direnişine sözle de olsa destek veren ve işgalci çeteye karşı çıkan ülkelere yönelik 'terör' eylemlerine başladılar. Unutulmamalıdır ki: 'siyonistler var oldukça dünyada terör bitmez!' Türkiye’nin ardından önce Lübnan’da HAMAS liderlerinden Salih El- Aruri ve direnişin önemli isimleri olan 7 kişi şehid edildi. Irak’ta ve Suriye’de saldırılar ve suikastlar gerçekleşti. En sonunda İran’da bombalı terör saldırısında yüze yakın sivil katledilirken yüzlercesi de yaralandı. Açıktan tehdit edip saldırı yapacaklarını söylemelerine rağmen özellikle Türkiye ve İran’daki saldırıları terör örgütleri kamuflajıyla üzerlerinden atmaya çalışıyorlar. Oysa bu örgütlerin maşa ve kukla olduklarını ve terörün asıl kaynağının ABD ve siyonizm olduğunu bilmeyen yoktur."
"Türkiye ve İran öncülüğünde bölge ülkeleri güç birliği yaparak, sivrisineklerle değil bataklıkla mücadele etmeyi göze almalılar"
Türkiye ve İran öncülüğünde bölge ülkeleri güç birliği yaparak gerçeklerle yüzleşmeleri ve açık tavır almaları gerektiğine vurgu yapan Acir, "Artık kuklalarla değil, kuklacılarla, sivrisineklerle değil bataklıkla mücadele etmeyi göze almalılar. Öyle korkulacak bir konumda olmadıklarını zaten Gazze direnişi ve kahraman Yemen halkı bize gösterdi." diye belirtti.
"Soykırımı duyurmak için canını ortaya koyan değerli gazetecilere selam olsun"
Acir, son olarak şunları kaydetti: "İşgalci terör örgütü israilin saldırılarına rağmen bu terörü dünyaya duyurmak için görevlerini bırakmayan, saldırıların yanı sıra elektrik ve internet erişimindeki sıkıntılarla mücadele eden, aileleri tehdit edilen, ancak yaşananları aktarmak uğruna canını ortaya koyan değerli gazetecilere selam olsun. Gazze’deki bu vahşete gölge düşürmek adına gündemi değiştirmeye çalışan, medyada türlü türlü haberlere uzun uzadıya yer veren iki yüzlü kuruluşlar… Meslektaşları katledilirken sessizliğini korumaya devam edenler… Size de yazıklar olsun. Gazze’deki vahşet sona erene kadar, dokunulmazlığı olan gazetecilerin bile kasti bir şekilde bombalandığı Gazze’nin sesi olmak adına her cuma günü Cuma namazından sonra burada toplanacağımızı duyuruyor. Hepinizi Allah’ın selamıyla selamlıyorum." dedi. (İLKHA)