Şüphesiz sonsuz bir cennet veya cehennem hayatının belirleyicisi olan imanın bir bedelinin olduğu aşikârdır.
Allahu Teala Kuran-ı Kerimin muhtelif yerlerinde iman edenlere sizden öncekilerin başına geleler sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi sanıyorsunuz mealinde ayetler serdetmiştir. Yani Allahu Teâlâ iman edenlere imanın bir bedeli olduğunu ibraz etmiştir. Ve bunun neticesidir ki Allah, iman ettik diyenleri bir imtihana tabi tutmuştur. Tabiri caizse Allah gerçek iman sahipleriyle diğerlerini bazen bir bela ve musibetle bazen de bol nimet ve rahatlıkla ayrıştırmıştır. Davasında sadık olanı diğerlerinden ayırmıştır. Allahın imtihanları zamana duruma ve kişiye göre değişir. Bu minvalde çokça duymuş olduğunuz kıssalardan bir kaçını anlatayım. Denilir ki zamanında huşu ile namaz kılan. Haftanın birkaç günü oruç tutan, her yerde ve zaman İslamı anlatan biriydi. Merak edip soruyorsunuz eeey sonra ne oldu. Hiç sorma gözaltına alınıp serbest bırakıldıktan sonra her şeyi bıraktı. İkincisi ailesi baskı kurduktan sonra imanından bir daha haber alınamadı. Üçüncüsü evlendikten sonra… Dördüncüsü ve bu zaman için en önemlisi üniversiteyi kazandıktan sonra… Asıl gelmek istediğim nokta burası. Çevremde Anadolu’nun bağrından kopup gelen zaman içinde kampüs ortamında kendini kaybeden o kadar genç var ki. Her karşılaştığımda içine düştükleri zilleti gördükçe nefsim için ibret alma çalışıyorum aynı zamanda çok müteessir oluyorum. Bir şeyler yapma gayretinde olsak da hidayeti veren Allah olduğu için sadece uyara biliyoruz. Açıkçası bütün mütedeyyin üniversite adaylarına şu uyarıyı yapmak istiyorum. Gerçekten kendinizden emin iseniz hiçbir ortam beni bozamaz diyebiliyorsanız. ben işime bakarım, davam için okumam gerekiyor, o ortamların bana ihtiyacı var diyebiliyorsanız ben gayri İslami hiçbir ortama girmem diyorsanız, görürken bakmıyorsanız ve bakarken görmüyorsanız, taife-i nisa ile mesafeli olacağım, kendime kimseyi yaklaştırmam, zaruri dahi olsa bir şey sormamaya çalışırım, en nihayetinde bana sorulursa gözlerim ayak uçlarım bakacak şekilde cevap veririm diyorsanız, buyrun kampus sizin. Ancak bu konuda bir zaafınız varsa kendinizi kontrol edemiyorsanız. Herkesin kendi davasına hizmet ettiğini siz işinize baktığınız halde herkesin de işine baktığını ve birilerinin işinin de siz olduğunu hatırlatır sizi ince bir tefekküre davet ediyorum. Üniversitenin ilim veya ekmek kapsı olmadan evvel bir iman imtihanı olduğunu hatırlatırım. Hadiste geçen büyük cihad yani nefisle mücadele; üniversitede bütün her şeyin nefsinize hitap edecek şekilde teşri edildiğini size aktarmış olayım. Ama içiniz hizmet aşkıyla yanıyorsa beni hiçbir şey yıldıramaz diyorsanız. Biz kendimizi daha zor şartlara hazırladık diyorsanız. Yılardır bilendik, techizatlandık diyorsanız. Davanın size ihtiyacı var. Bekliyoruz ilem eyyühel aziz. Âlimler imanı dağa benzetirler dağın doruğu imanın en üst kâmil noktasıdır. Takva ise tırmanmaktır. Vera ise tırmanırken sağlam yolları kullanmak, tehlikelerden kaçmaktır.
 

Rabbim bizleri iman dağının doruğuna çıkaran takva sahibi, sağlam bir şekilde çıkan vera sahibi eylesin, tırmanırken yuvarlanan, Yarı yolda kalan kullarından eylemesin

Muhammed Yoldaş / Elazığ (Palu) - Yaş: 23

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.