Dijital dünya, insanların yalnızlık duygusunu azaltır mı yoksa şiddetlendirir mi?
Sosyal medya kullanıcılarının gerçek dünya ile sosyal gerçeklik arasında sıkıştığını ve bundan dolayı bir yalnızlık yaşadığını belirten Medya Uzmanı Kurtuluş Kılınç, dijital arkadaşlıklarımızla gerçek arkadaşlıklarımızı birbirinden ayırmamız gerektiğini söyledi.
Sosyal medya mecraları yalnızlığı azaltmak için yararlı bir araç olarak görülse de sosyal dünyadan kaçmak için kullanıldığında, yalnızlık duyguları artmaktadır.
Mutlaka sosyal medyanın kullanılması, dijital dünyada bulunulması gerektiğini kaydeden Medya Uzmanı Kurtuluş Kılınç, sosyal gerçeklik ve dijital dünyanın entegre edilmesinin önemine vurgu yaptı.
Medya temsilcilerinin ve ebeveynlerin daha dikkatli ve sorumlu davranmaları gerektiğini söyleyen Kılınç, "Medyaya da büyük görevler düşüyor. Gerek yazdıklarıyla gerek dedikleriyle gerekse de sosyal medyadan paylaştıklarıyla… Aynı zamanda anne, baba ve ebeveynlerin kendi çocukları üzerinde kuracakları hakimiyetleri, mutlaka o çocukların sosyal medya kullanımının dijital dünyadaki kullanımını sınırlandıracak ve böylece daha büyük kazanımlar elde edebileceklerdir." dedi.
"Bütün işlerimizi dijital dünya üzerinden, sosyal medya üzerinden yapabiliyoruz"
Medya Uzmanı Kurtuluş Kılınç
Dijitalleşmenin insan hayatının neredeyse tüm alanlarına girdiğini ve insani ilişkilerini etkilediğini ifade eden Kılınç, "Dijitalleşme çok önemli ve bu önemi de her geçen gün daha fazla hissediyoruz. Bugün neredeyse bütün işlerimizi dijital dünya üzerinden, sosyal medya üzerinden yapabiliyoruz fakat insan ilişkilerimizde bu durum olumsuz yönde hareket etmemize de sebep olabiliyor. Artık insanlar sadece sosyal medyadan ilişki kurma eğilimi gösteriyorlar. Bir cenaze olduğunda, sosyal medyadan bir baş sağlığı dilemenin yeterli olduğunu görüyoruz. Gidip taziyesine katılmıyoruz, ona sarılıp acısını paylaşmıyoruz ya da sevinçli mutlu gününde gidip onunla o mutluluğunu paylaşmıyoruz da 'tebrik ederim' yazarak bu işten kurtulduğumuzu zannediyoruz." şeklinde konuştu.
"İnsanlarla birebir iletişimimizi koparmamamız lazım"
Toplumsal ve birebir ilişkilerin kopma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna vurgu yapan Kılınç, sosyal medya kullanıcılarının insani ilişkilere daha fazla zaman ayırması tavsiyesinde bulunarak, "Sanal dünya ile gerçek dünyayı birbirine tam entegre etmeden de toplumsal anlamda mutluluğu huzuru yakalamamız çok zor. Evet, sanal dünyayı kullanacağız, sanal medya içerisinde olacağız fakat bununla birlikte insanlarla birebir iletişimimizi koparmamamız lazım. Gerçek dünyada da kendinizi arındırmamamız gerekiyor. Mutlaka insanlarla bir araya gelmemiz, birlikte gezip dolaşmamız, onlara sarılmamız gerekir. Bu durum bizim mental sağlığımız açısından da çok çok önemlidir." ifadelerini kullandı.
"Dijital arkadaşlıklarımızla gerçek arkadaşlıklarımızı birbirinden ayırmamız gerekiyor"
Sosyal medya kullanıcılarının gerçek dünya ile sosyal gerçeklik arasında sıkıştığını ve bundan dolayı bir yalnızlık yaşadığını ifade eden Kılınç, sözlerine şöyle devam etti:
"Gençlerimizin sosyal yalnızlığı yaşamaması için toplumun içerisine daha çok çıkması, insanlarla daha çok vakit geçirmesi lazım. Bizim çocukluğumuzda hepimiz sokaklarda yetişmiş, büyümüş insanlar olarak çok daha huzurlu, mutlu arkadaşlık ilişkileri kurabiliyorduk. Şu an gün geçtikçe hız ve haz çağından mutlu olduğunu ifade eden fakat bir yerden sonra umutsuzluğu ve mutsuzluğu çok net bir şekilde ortaya çıkan, bunu da çevresine yansıtan insanlar görüyoruz. Bunu önleyebilmek için dijital arkadaşlıklarımızla gerçek arkadaşlıklarımızı birbirinden ayırmamız gerekiyor."
'Dijital dünya, sanal bir dünyadır, yalan bir dünyadır' diyen Kılınç, sözlerini şöyle tamamladı:
"İşte bu yalan dünyayı gerçek dünyaya çok fazla entegre edemeyeceğimiz için de gerçek dünyayla karıştırmamamız gerekiyor. Gerçek dünyadaki arkadaşlarla dijital dünyadaki arkadaşlarımızı karıştırmamamız gerekiyor. Ne zaman ki doğru ilişkiler kurabilirsek insanlarla, o zaman çok daha huzurlu çok daha mutlu olabiliriz. Aksi halde yalan dünyanın yalanları içerisinde, psikolojik anlamda ve toplumsal anlamda hem sorunlar yaşar hem de büyük problemlere sebebiyet verebiliriz." (İLKHA)