İzmir`de Cuma Namazı
Yaz okulu sebebiyle İzmir`de bulunuyoruz. Buradaki açıklık-saçıklık ve fuhşiyat öyle bir hal almış ki zorunlu olmadıkça dışarı çıkamıyoruz.
İzmir’deki bu ortam, manevi yönden o kadar bozuk ki kelimelerle anlatamıyoruz. Lakin öyle bir hisse kapılıyorsunuz ki; sanki İzmir Belediyesi: “İki karıştan fazla giymek yasaktır.” diye bir kanun çıkarmış. Herkes de maşallah bu kanuna pek güzel uymuş. İşte, böyle bir kanunun olduğu şehirde, Cuma namazı kılmak için arkadaşların tavsiyesi üzerine Hisar Cami’sine gidiyoruz. Hisar Cami’sini hatırlarsınız. -Gülen Hoca’nın meşhur olduğu cami. -Günah denizindeki vapur yolculuğunu anımsatan bir yolculuktan sonra, hem bu ortamdan kurtulup hem de kendimizi manevi bir ortama atmak isterken, tamamen yıkılıyoruz. Çünkü Hisar Cami’sinin etrafı tamamen lokanta masalarıyla çevrilmiş. İçeride yer bulamadığımız için seccademizi dışarıya seriyoruz. Biz ve beraberimizdeki onlarca kişi bu masaların arasında namaza duruyor. O masaların halini ise maalesef dilimiz anlatmaya varmıyor. İzmir Belediyesinin 2 karış kuralına fazlasıyla uyan onlarca çıplak ve önümüze geçip fotoğraflarımızı çeken ve çıplaklıkta İzmirlileri aratmayan turistler. Yanlış duymadınız ha(!) önümüze geçip, çıplak halleriyle biz namazdayken fotoğrafımızı çekiyorlar. Böyle bir ortamda namazımızı bitiyoruz. Yanımdaki arkadaşa bu durumu sorunca, arkadaş: “Bu iyi, birde Ramazan ayında bu çırılçıplak halleriyle yanımızdan geçmeleri yetmiyormuş gibi birde gözümüzün içine bakarak yemek yiyorlar. Biz de o şekilde namazımızı kılıyoruz.” diyor. Evet, maalesef bu anlattıklarımızın hepsi gerçek. İşin en ilginç tarafı da kimsenin bu duruma itiraz etmemesi. Neticede demokratik(!) bir ülkede yaşıyoruz. Tam da tesettür seferberliğinin başlatıldığı bu dönemde özellikle biz davetçilerin en önem vermesi gereken yerlerden birisinin de İzmir olduğunu anlıyoruz. Buradaki kardeşlerimize imanlarını muhafaza etmeleri ve Allah’ın onlara bolca yardım etmesi için dua ediyoruz. Onlara sabrı ve hakkı tavsiye ediyoruz. Gerçekten buradaki kardeşlerimizin işi çok zor. Baksanıza kardeşlerimize camide bile rahat yok. Buradaki ahlaki çöküntü öyle bir hal almış ki anlatmakla bitmez. Hele caminin içinde mini etekle oturan kızları, içki satmayan market bulamayışınızı ve kampüsün halini vs… hiç anlatmıyorum.
Hüseyin Demir / İzmir – Yaş: 20
Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.
Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.