İman-İbadet İlişkisine Kısa Bir Bakış
Salih Amel ile desteklenmeyen imanın hayat için hayat olması mümkün değildir.
Mesela bir hastayı en iyi bir doktor muayene etse, en doğru teşhisi koyup, en tesirli ilaçları verse, sonra hasta da ilaçları alıp yalnızca onu tanıtan kağıdı yani prospektüsünü okusa, o ilaçların hastaya herhangi bir faydası olmayacağını bilirsiniz.
Aynen öylede İmanın kapsayıcı, haz verici, İslam davası yolunda başına gelecek her türlü musibetin altından kalkmak için, imanını salih amellerle süslemek gerekir. Allahın Asır suresinde buyurduğu gibi, “Asra yemin olsun ki tüm insanlar hüsrandadır. Ancak iman eden fakat kuru, kuru bir iman değil de o imandan hemen sonra Allahın senden hoşnut olacağı amellerde bulunmak yani Salih amellerde bulunmak. Bu kadar mı? Hayır buda insanın imanını kurtarmaz Bir mümin kardeşine hakkı ve sabrı tavsiye ve telkine edenler müstesna” Evet, tabiî ki de insanlar sadece iman ettik diyerek kurtulacaklarını mı zannettiler” ayetini de bununla delil olarak desteklemekte mümkündür.
Salih amel ikiye ayrılmaktadır. İbadet ve takva olarak;
*İbadet denilen kavram; Allahın hoşnut olacağı, onun için yapılan, onun adını Yüceltme, onu Tekbir, Tazim ve Tespih etmektir. Tabi ki de ibadetin başında Namaz yer almaktadır. Peygamber Efendimiz “Namaz Dinin direğidir” diye buyurmuştur. Dini eyer bir inşaat şeklinde tahayyül edersek Namaz o dinin İnşaatının iskelesi yani temel taşı olurdu. Namaz hem temiz, hem de temizleyicidir. Kimin evinin önünde bir nehir geçerde o nehirden günde beş defa yıkanırsa, o kişi üstünde de kir namına bir şey kalır mı? Sorusunun karşılığında hayır Ya Resulallah demektir namaz. İşte bu kadar hayati önem taşıyan hatta Resulallah son nefesini verirken “Ey ashabım namaz, namaz, gözümün nuru namazı bırakmayın” demesinden anlaşılıyor ki insanların Namaz hakkındaki hafifliğini de göz önüne alaraktan İman ve İbadet ilişkisinin yakın bağını öğrenmemek ve düşünmemek elde değil.
*Takva ise; Allahtan hakkı ile sakınma yani onun yasaklarından ondan korktuğu için geri durma haddi aşmama Allahın hududunu aşmamaktır takva. Takva sahibi insanlara da Muttaki denir.” Elif lam mim. Bu kitap ki içinde hiçbir şek ve şüphe yoktur ve muttakilere imam ve hidayet kaynağıdır.” Ayetinde belirttiği gibi Kitap muttakilere yani Allahtan sakınanlar için şifa ve hidayet kaynağı olmuş. “Ey Müminler Allahtan nasıl korkulması gerekiyorsa öyle korkun ve sadece Müslüman olarak ölün.” Bir gün Hz. Ebu Bekir`e sorarlar Ey Ebu Bekir takva nedir? Diye. O da: Dikenli bir yolda yürüdüğünde nasıl ki entarini yani elbisenin paçasını o dikenlerden kendini titizlikle koruduğun gibi, Dünyadaki masiyete ve fuhşiyete tevasul etmeye de öyle korkup uzaklaşmandır. Sahabenin önde gelenlerinden Abdullah bin Abbas r.a takva hakkında şöyle demiştir. Allahtan hakkı ile korkmak şöyledir;
Allah’a itaat edeceksin, isyan etmeyeceksin.
Allahı zikredeceksin, unutmayacaksın
Allah’a Şükredeceksin, Küfretmeyeceksin
• İbadet ve Takva uzun ahiret yolculuğumuz için ehemmiyetli bir binektir.
• İnançsız için en büyük kâbus, gelecekte ne olduğunu bilememektir.
• Beklenen cennetlerin talipleri biz müminler için ibadet, rahatlık ve adeta manevi anlamda de-şarj olma demektir.
• İbadet bir mümin için verdiği manevi haz ile haletiruhiyeleri bir zindanda olması halinde bile kalpleri, güllük gülistanlığa çeviren bir sistem ve programdır.
Hal böyleyken müminler sadece Önderimiz ve Rehberimiz olan Peygamber sav’ın sünnetine uymakla ahirette ki darus-selam’a Yani selam yurdu’na biz müminleri ulaştıracak gemiye binmiş olur ki; buda İman ve takva ilişkisinin en büyük bir semeresidir...
Mahmut Ata / Diyarbakır - Yaş: 17
Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.
Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.