Filistin Ulusal İslam Alimleri tarafından yayınlanan bildiride şöyle denildi;

''Mücadele eden Filistin halkımızın evlatları, Arap ve İslam milletimizin evlatları, dünyanın her yerindeki özgür insanları… Bu millet ve aslında tüm dünya, mübarek Mescid-i Aksa Tufanı sonrasında stratejik dönüşümlere sahne oluyor. Bu kutlu milletin gurur ve haysiyet çizgilerinin çizildiği, Filistin direnişinin önderliğinde iyilik iradesinin galip geldiği 7 Ekim, milletimizin halkları ve özgür dünya halkları kötülüğe  Siyonist Amerikan-Batı zulmüne karşıdır.  Savaş, bu mübarek topraklardaki gaspçı Siyonist varlığın sonunun başlangıcıydı. Bütün dünya, halkımızın yiğitliğini ve efsanevi azmini ve Mücahidlerimizin gücünü, kararlılığını ve saldırganlığını takip etti. Gazze kuşatmanın ortasından tüm cesaretle kurtulmayı başardı. ''

Bildiride 5 madde sıralandı;

Birincisi: Düşmanı yenilgiye uğratan, her köşede kovalayan halkımızın yiğit direnişine mutlak desteğimizi beyan ediyor, onları temsil eden ve savunan direnişi sahiplenmedeki asli rolünden dolayı kararlı halkımızı selamlıyoruz. 

İkincisi: İslam alimleri ve organları, Siyonist işgalin Gazze'deki yenilgisinden sonra sözde sivil veya aşiret yönetimi aracılığıyla Gazze'de yeni bir yönetim kurma planlarını reddettiklerini teyit ediyorlar. Halkımızın kararlılığı ve ilan edilmiş veya duyurulmamış tüm şüpheli planların halkça, ulusal düzeyde ve meşru olarak reddediyoruz.

Üçüncüsü: Savaştan sonra ve düşmanın Gazze'de yenilgiye uğratılmasından sonra Gazze Şeridi'nin kamu işlerinin yönetilmesinden bahsetmek, Filistin halkımız ve onların yaşayan güçleri açısından yalnızca tamamen ulusal bir mesele olacaktır ve düşmanın ve onun destekçilerinin hiçbir ulusal meselesi olmayacaktır. Burada Filistinli  aşiretlerin ve ailelerin bunu kesinlikle reddeden tavrını takdirle karşılıyoruz. Bu meşru, milli ve ahlaki bir duruştur ve işgalle her ne şekilde olursa olsun işbirliği yapan herkes işgalcilerin yönetimi altındadır. işgalci ve onun kaderi Siyonist işgalin kaderiyle aynıdır.

Dördüncüsü: Yeryüzündeki her Müslüman ve özgür insanı, Filistin ve Gazze'yi bir halk olarak ve direnişi her şekil, araç ve yolla desteklemeye yönelik hukuki, ahlaki ve insani görevini yerine getirmeye çağırıyoruz.

Beşincisi: Tüm başkentlerde, ülkelerde, tüm cephelerde ve arenalardaki gururlu direnişi ve yaşayan halklarımızı, işgale ve destekçilerine karşı, onların çıkarlarını bozan, gasp yeteneklerini hedef alana kadar seferberlik ve kapsamlı direniş ilan etmeye çağırıyoruz. Bununla saldırganlık ve soykırım savaşı durdurulur, geçişler açılır, insanlara yardım sağlanır, işgal yenilgiye uğratılır ve Filistin davasını tasfiye etmeye yönelik tüm plan ve projeler iptal edilir.

Bu topraklarda kalacağımızı, orada konuşlanacağımızı, var gücümüzle savunacağımızı, işgalcilerin halkımızı topraklarından ve kutsallarından uzaklaştırmaya yönelik tüm girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanacağını ve kararımızın bu yönde olduğunu beyan ederiz. Topraklarımıza dönene, kutsallarımızı özgürleştirene kadar kararlı olun, kararlı olun ve direnin.

Sonuç olarak: Mescid-i Aksa Tufanı'nda milletimizin ve milletimizin kutlu geçişinin ilk anında zaferin yazıldığı, tarihin şahitlik ettiği kahramanlık destanları yaratan yiğit direnişimiz, Allah'ın izniyle  sona erecek ve dünya, Allah'ın izniyle işgalin ve destekçilerinin ortak yenilgisine tanık olacaktır.