Uyku laboratuvarı, uyku bozukluklarına çare arıyor
Geceleri sık sık uyanan, nefesleri duran, oksijensiz kalarak kaliteli uyku uyuyamayan, uyku apnesi yaşayan kişiler, rahatsızlıklarının teşhisi için uyku laboratuvarının yolunu tutuyor.
Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Çağdaş Kaynak, uyumada sorun yaşayan hastaları hastanelerinde oluşturdukları uyku odasında tedavi ettiklerini söyledi.
Tek yataklı uyku laboratuvarı, uyku apnesinin tedavisi için hastaları, ses izolasyonlu özel odada uyutarak izlemeye alıyor. Tedavi için gelen hastalar, geceyi, kamerayla izlenen laboratuvarda, vücutlarına takılan kablolarla uyuyarak geçiriyor.
Horlama, uyku apnesi, uyurgezerlik, çok uyuma ya da uykusuzluk gibi şikayetleri olanlar, Uyku Laboratuvarı Kliniği'nde, 8 saat boyunca gözlem altına alınıyor.
Hastaneye başvuran hastalara, çeşitli tetkiklerin ardından uyku laboratuvarı için gün verildiğini ifade eden Başhekim Çağdaş Kaynak, laboratuvarda hastaya çeşitli sensörlerin, kabloların bağlandığını ve gece boyunca teknisyen kontrolünde uyutulduğunu ayrıca kamerayla da kayıt yapılan odada, uyku sırasında elde edilen kayıtların incelenerek uyku hastalıklarının çözüme kavuşturulacağına dikkat çekti.
"Yaklaşık 80 çeşit uyku bozukluğu hastalığı mevcut"
Çağdaş Kaynak
Yaklaşık 80 çeşit uyku bozukluğu hastalığının olduğunu belirten Kaynak, "Bugün, Siirt eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyemizde güzel, sevindirici bir gelişme karşısındayız. Hastanemizde uyku laboratuvarı hizmet vermeye başladı. İnsan hayatının yaklaşık üçte biri uykuda geçmektedir. Yaklaşık 80 çeşit uyku bozukluğu hastalığı mevcut. Bunlar arasında en yaygın bilinenleri, uyku apnesi, gündüzleri aşırı uykululuk hali, horlama, uykuya dalamama, huzursuz bacak sendromu ve uyurgezerlik olarak sayılabilir." dedi.
Uyku bozukluklarının hastane bünyesinde kurulan uyku Laboratuvarında ayrıntılı olarak tetkik edilip tedavi sürecine yol gösterecek çalışmaların başlatılacağını belirten Kaynak, "Uyku laboratuvarında, uyku testini uygulayarak hastanın uyku kalitesin, uyku derinliğini, solunum derinliğini, solunum kalitesini aynı zamanda uykudaki kan, oksijen seviyesini ve uykuda pozisyon ile birlikte kalp ritim bozukluklarının ayrıntılı olarak değerlendirilmesini gerçekleştiriyoruz. Bunları tabi hastamızın saçlı derisine, göğsüne, çenesine, karın duvarına ve bacaklarına koyduğumuz sensörler vasıtasıyla alınan ölçümlerin değerlendirilmesi yoluyla tetkikler yapılıyor." ifadelerini kulandı.
"Uyku sorunları diyabet ve obezitenin önemli bir sebebidir"
"Dirençli hipertansiyon ve obezite problemi olan hastalarda uyku bozukluğunun altta yatan sebep olduğu görülebiliyor." diye açıklamada bulunan Kaynak, "Yine kulak, burun ve boğaz bölümüne horlama şikayetiyle gelen bu anlamda sıkıntı yaşayan hastalarımızın çok ciddi boyutta olduğunu tahmin ediyoruz." dedi
İlk olarak günde bir hasta alarak çalışmalara başlanacağını belirten Kaynak, son olarak şunları sözlerine ekledi:
"Günlük olarak bir hastayla başlayacağız çalışmalarımıza. Yaklaşık 7-8 saatlik bir uyku periyodu. Gece 22:00’da uyumaya başlayıp 7-8 saat kesintisiz olarak bir uyku periyodunu kaydedip değerlendireceğiz. Bu anlamda da il dışına sevk ihtiyacının da kalmayacağını düşünüyoruz." (İLKHA)