HÜDA PAR Genel Sekreteri Demir: Gazze'nin kuşatılması, İslam ümmetinin kuşatılmasıdır
Mardin'de Aksa Tufanı'na destek mitinginde konuşan HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Milletvekili Şehzade Demir, "Söz konusu olan sadece Gazze'nin kuşatılması değil, İslam ümmetinin kuşatılmasıdır. İslam ümmeti darmadağın edildikten, kuşatıldıktan ve sahip çıkamaz hale getirildikten sonra sıra Gazze kuşatılmasına geldi." dedi.
Peygamber Sevdalıları tarafından Mardin'de düzenlenen "Kudüs ve Aksa Tufanı'na Destek Mitingi" yoğun katılımla gerçekleşti.
15 Temmuz Şehitler Parkı'nda başlayan mitinge, Mardin'in yanı sıra çevre il ve ilçelerden de gelen duyarlı halk da destek verdi.
Mitingde, Peygamber Sevdalıları Mardin Derneği Başkanı Molla Fesih Memiş ile HAMAS yetkililerinden Ebu Suheyb Fehed, birer konuşma yaptı.
Ardından konuşan HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Milletvekili Şehzade Demir, 7 Ekim'de direnişin Gazze'de başlattığı Aksa Tufanı harekatı sonrası, dünyanın yeni bir sürece girdiğini, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyledi.
"Bundan sonraki süreçte ya Kudüs özgürleşecek ya da Müslümanlara rahat kalmayacak"
Gazze ve Mescid-i Aksa'nın, islam ümmeti için olduğu kadar küresel emperyalizm için de ö, nemli olduğunu belirten Demir, "Bundan sonraki süreç ya Kudüs'ün özgürlüğüne vesile olacak ya da bundan sonraki süreçte Müslümanlara rahat kalmayacaktır. Çünkü küffar çıtasını yükseltmiş, İslam ümmetinin darmadağın olmasını hedefine koymuştur. İzzeddin el-Kassam kardeşlerimizin bu mücadelesini, bu tufanını niye başlattığını biliyor musunuz? Onların (küffarın) hedefleri büyüdü, onlar İslam ümmetini darmadağın etmek için harekete geçtiler. Bu nedenle diyorum artık hiçbir şeyi eskisi gibi olmayacak. Birileri kalkıp HAMAS için 'terör' diyor, 'gayr-ı meşru' diyor. Halbuki (HAMAS) 75 yıldan beri var olan vahşete, yıkıma, katliama, soykırıma karşı aziz bir özgürlük hareketidir, dünyadaki en meşru mücadeledir." dedi.
Gazze'ye yönelik saldırıların sadece Gazze'ylı sınırlı olmadığını ifade eden Demir, "Mesele Gazze'den çok daha ileri bir şeydir. Siyonizmin, küresel emperyalizmin iş birliğinin geldiği noktadır. İslam ümmetinin hedefe konulduğu, İslam ümmetinin tamamı ile kaldırılmak istendiği bir sürece başlanmıştır. Bugün Aksa Tufanı sonrasında bütün küffarın, savaş gemilerini, ordularını memleketimize, Akdeniz'e ve diğer yerlere yığılmalarının anlamını hepimiz iyi bilmeliyiz."
Demir, küresel emperyalizm ve siyonizm ittifakının yeni olmadığını; 1900'lü yıllarında başında bu yana devam ettiğini anlattı.
"İslam ümmetinin Gazze'yi koruması lazımdır"
Bugün İslam ümmetinin kalbinin, artık Gazze'de ve Mescid-i Aksa'da attığını ifade eden Demir, "Bugün eğer Gazze yıkılırsa, eğer Gazze düşerse, eğer Mescid-i Aksa düşerse İslam ümmeti diye bir şey kalmaz. Bunu Gazzeli kardeşlerimiz, el-Aksa Tugayları el-Kassam Tugayları çok iyi biliyorlar. O gün onlar bizi nasıl korumaya çalıştılarsa Çanakkale'de, bugün başta Osmanlı bakiyesi olan Türkiye olmak üzere bütün İslam ümmetinin Gazze'yi koruması lazımdır. Bu bir farzdır, bu bir vecibedir, bu insanlığa karşı, İslam Ümmetine karşı bir sorumluluktur. Bunu böyle anlamıyorsak eksik anlarız, bu görevimizi yapmazsak İslam ümmetine karşın nankörlük etmiş olacağız. Bunu yapmazsak İslam Ümmetinin yok olmasına sebep olacağız." diye konuştu.
"Bugün Gazze'yi kuşatmak demek İslam ümmetini kuşatmak demektir"
Aksa Tufanı harekâtının, sadece Gazze'yi kurtarmak için değil İslam ümmetinin tamamının kurtarılması için yapıldığına işaret eden Demir, şöyle devam etti:
"Gazze kuşatmasını sadece Gazze'nin kuşatılması olarak mı anlıyorsunuz. Biz ilk günden beri 'Gazze kuşatılması aslında bir ümmet kuşatılmasıdır' diyoruz. Bunu anlamamak için kör olmak lazım, basiretsiz olmak lazım, hakikati görmemek lazım. Gazze kuşatılması, İslam ümmetinin kuşatılmasının son halkasıdır. Bugün hangi İslam ülkesi ya kuşatma ya da işgal altında değildir ki, bugün hangi İslam ülkesi özgürdür? Hep beraber bakalım bütün İslam ülkelerine. Bugün hangi İslam ülkesi Gazze'ye sahip çıkabiliyor?
Netanyahu kendi yerinde oturup bütün İslam ülkelerini nasıl tehdit ediyor? Gazze'ye sahip çıkmak demek, makamınızdan, mevkiinizden olmak demektir. 'Kim makamının bekasını istiyorsa otursun oturduğu yerde' diye herkesi tehdit etmedi mi? Bugün İslam ülkelerinin hangisi, hangi İslam şehri özgür bir şekilde, onurlu bir şekilde Gazze'ye sahip çıkabiliyor? Hiçbirisi… Bugün Mısır'ı darmadağın etmediler mi? Bugün Suriye'yi darmadağın etmediler mi? Bugün Irak'ı darmadağın etmediler mi? İran her türlü kuşatma altında değil midir? Türkiye niye kardeşlerine yeteri kadar sahip çıkmıyor? Evet bir şeyler yapıyor ama bunun yetersiz olduğunu hepimiz biliyoruz. İslam ülkelerinin diğerlerinin tamamına bir bakın! Hangisi rahat bir şekilde Gazze'ye sahip çıkabiliyor?
Dolayısıyla söz konusu olan Gazze'nin kuşatılması değil, İslam Ümmetinin kuşatılmasıdır. İslam Ümmeti darmadağın edildikten, kuşatıldıktan ve sahip çıkamaz hale getirildikten sonra daha yeni sıra Gazze kuşatılmasına geldi. Bunu net olarak böyle okumamız lazım. Dolayısıyla bugün Gazze'yi kuşatmak demek İslam ümmetini kuşatmak demektir. Bugün Filistin'e sahip çıkmak demek, Türkiye'ye, İran'a, Mısır'a, Şam'a, Bağdat'a, Tahran'a sahip çıkmak demektir. Emin olabilirsiniz Gazze düşerse, Mescid-i Aksa düşerse bir bir bunların hepsi düşecektir."
HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir, Aksa Tufanı'yla, "İslam ümmetinin" sadece bir kavram olarak kaldığının, Batı'nın gerçek cani yüzünün yanı sıra direnişin kahramanlığının ortaya çıktığını kaydetti.
Demir, "Kahraman kardeşlerimizin ortaya koyduğu bir husus da şudur: Özgürlüğün bedeli ağırdır, özgür olmak isteyenler ancak bu ağır bedeli ödemeyi göze almak zorundadırlar. İslam Ümmeti, İslam ümmetinin mensupları bedel ödemeyi göze almadan hiçbir şekilde aziz olmazlar. İslam ümmetinin aziz olabilmesi için bütün Müslümanların, dünya Müslümanlarının bedel ödemeyi göze alması lazımdır. Allah'ın izniyle hepimiz bu bedeli ödemeye hazırız." diye ekledi.
Miting, İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Abdurrahman Mecit'in okuduğu dua ile sona erdi. (İLKHA)