HÜDA PAR’dan çifte vatandaşlara ilişkin kanun teklifi SOYKIRIMA KARIŞANLAR CEZALANDIRILSIN!
HÜDA PAR Sözcüsü Serkan Ramanlı, soykırım işleyen çifte vatandaşlara ilişkin kanun teklifini Meclis Başkanlığına sunduklarını belirterek, “Bununla yapmak istediğimiz şey; birincisi, insanlığa karşı suç işleyen çifte vatandaşlar bile olsa haklarında en ağır müeyyidenin uygulanması, eğer bu suçlara iştirak etmemişse ve halen asker yazılmaya devam ediyorsa buna karşı da caydırıcı bir hapis cezasının öngörülmesi ve bu kişilerin vatandaşlıktan çıkarılması ile birlikte mal varlıklarının tasfiye edilmesi ve bu mal varlıklarının da Aile ve Gençlik Fonu'na aktarılması yönünde bir içeriğe sahip olan teklifimizi Meclis Başkanlığına sunduk.” İfadelerini kullandı.
Mehmet Sait Çelik
HÜDA PAR Sözcüsü Ramanlı, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında; asgari ücret, emekli aylıkları, bütçede faize ayrılan miktar ve Meclis Başkanlığına bugün itibariyle sunmuş oldukları kanun teklifi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Meclis Başkanlığına sundukları kanun teklifine değinen Ramanlı, 80 günden fazla bir süredir siyonist barbar çetenin Gazzelilere adeta ölüm kustuğunu belirtti. Ramanlı, "Her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanımız, siyonist çetenin ele başlarının insanlığa karşı işledikleri suçlar sebebiyle yargılanması gerektiği yönündeki talebini dillendiriyor ise de maalesef ülkemizde bu katillerin yargılanmasının önü bir türlü açılmıyor. Biliyorsunuz Türk Ceza Kanunu'na göre; insanlığa karşı suç işleyenlerin ülkemizde de yargılanabilmelerinin yolu Adalet Bakanlığının talebiyle açılabiliyor. Bizler de HÜDA PAR olarak hükümetlerin belki siyasi saiklerle bu yolu açmamalarının getirdiği mahzurları da önlemek için soruşturma açılabilmesi ya da yargılama yapılabilmesi için sadece Adalet Bakanlığının değil Meclis'in de alacağı bir kararla mümkün olabilmesinin yolunu açmak istiyoruz." diye ekledi.
MAL VARLIKLARI DA AİLE VE GENÇLİK FONUNA AKTARILSIN
İnsanlığa karşı işlenen bu suçlarda aktif rol üstlenen, çifte vatandaşlığı sebebiyle bugün siyonist barbar çetenin saflarında Müslüman kanı döken çifte vatandaşların, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tespit edilip kamuoyuna duyurulması ve bunlar hakkında derhal işlem yapılması yönünde bir kanuni düzenleme getirilmesini istediklerini söyleyen Ramanlı, şöyle devam etti: "Bununla yapmak istediğimiz şey; birincisi, insanlığa karşı suç işleyen çifte vatandaşlar bile olsa haklarında en ağır müeyyidenin uygulanması, eğer bu suçlara iştirak etmemişse ve halen asker yazılmaya devam ediyorsa buna karşı da caydırıcı bir hapis cezasının öngörülmesi ve bu kişilerin vatandaşlıktan çıkarılması ile birlikte mal varlıklarının tasfiye edilmesi ve bu mal varlıklarının da Aile ve Gençlik Fonu'na aktarılması yönünde bir içeriğe sahip olan teklifimizi bugün itibariyle Meclis Başkanlığına sunduk. Bu kanun teklifimize bütün siyasi parti gruplarının ve Meclis'te temsil edilen bütün siyasi parti üyelerinin destek vermesini istiyoruz. Kendilerinden de desteklerini talep edeceğiz inşallah, bunun kanunlaşması için de elimizden geleni yapacağız."
EMEKLİ AYLIĞI
Emekli aylıkları ile ilgili daha önce SSK, BAĞ-KUR ve memur emeklisinin aylıklarında ciddi bir artış yaşanmadığını belirten Ramanlı, özellikle kök ücret baz alınarak yapılan artışların memur emeklisini çok ciddi manada açlık sınırının çok çok altında bir ücrete mahkûm ettiğini söyledi. Ramanlı, "Her ne kadar bu 6 aylık süreç içerisinde hükümet tarafından bir iyileştirme yapılacağı, bir çalışma yapılacağı yönünde beyanatlarda bulunulmuş ise de maalesef hiçbir çalışma yapılmadı, pratiğe yansımadı. İtirazların belki biraz önüne geçmek için sadece Türkiye'nin yüzüncü yılına özgü bir defaya mahsus 5 bin TL'lik bir artış -bir seferlik- emeklilerimize verildi bir lütuf olarak. Ama bu sadra şifa olmadı. Önümüzdeki süreçte yine kamu çalışanlarının ücretlerinin güncellenmesi ve emekli aylıklarının artışı söz konusu olacak. Bizler HÜDA PAR olarak emeklilerimize reva görülen bu adeta çocuk harçlığı niteliğine bürünmüş aylığın insan onuruna yaraşır bir aylığa yükseltilmesi talebimizi dile getiriyoruz." şeklinde konuştu.
"BÜTÇEMİZİN CİDDİ BİR KALEMİNİN FAİZE GİTMESİNİ SORGULAMAMIZIN VAKTİ GELDİ DE GEÇİYOR"
Bütçede faize ayrılan rakama yönelik eleştirilerini yönelten Ramanlı, şunları kaydetti: "Biliyorsunuz ekonomi yönetimi; uzunca bir süre, yüksek enflasyonla mücadele edebilmek için, cari açığın kapatılması ve ülke içerisinde sıkılaştırma tedbirlerinin alınması yönünde bazı adımlar atıyor. En son Merkez Bankası Para Politikaları Kurulu, politika faiz oranlarını yüzde 42 buçuğa yükseltti. Her ne kadar bu bahsettiğim gerekçeler sebebiyle faizler arttırılıyor ise de esasında bu küresel sermayenin faiz oranlarını enflasyon oranlarıyla eşitleme talebinin bir sonucu gibi okunmalı, ülke kaynaklarının tefecilere hasredilmesi, oralara akıttırılmasının kabul edilir bir yanı yoktur. Her ne kadar hükümet üreticiyi, üretime ve ihracata dönük iktisadi faaliyetlere yönlendirmeye yüksek sesle çabalıyor olsa da neticede paradan para kazanmanın garantili bir getiri olduğu bir düzeyde yatırımcının kolay kolay riske girip yatırım yapmasını beklememiz çok mümkün olmayacaktır. Netice itibariyle kapitalist sistem acımasız bir sermayedar ideolojisidir. Önce para bolluğu oluşturur, sonra tüketimi kamçılar, tüketim köleliğinden sonra borçlanmayı teşvik eder. Borçlanmak demek faiz demek. Faize bulaşmak demek, artık ipin ucunun kaçması demek. Ve bu sarmalın, bu döngünün ilanihaye devam etmesi demek. Ülke olarak bizim faize dayalı kapitalist ekonomi modelini artık sorgulamamız gerekiyor. Bütçemizin ciddi bir kaleminin faize gitmesini sorgulamamızın vakti geldi de geçiyor. Bu kapsamda elbette enflasyonun düşürülmesi, 85 milyon vatandaş için çok önemlidir ama bunu yaparken israfı önlemek, tasarruf yapmak ve kaynakları verimli kullanmak çok daha acil ve kalıcı bir çözüm olacaktır. " (İLKHA)