5'inci Harem-i Şeriften eller Gazze için semaya açıldı
İşgal rejiminin Filistin'e yönelik yaptığı katliamlarda şehid olan Müslümanlar için sabah namazında 5'inci Harem-i Şerif olan Tarihi Ulu Caminde bir araya gelen Diyarbakırlılar; gıyabi cenaze namazı kıldı, Gazzeli Müslümanlar için dua etti.
Mustazaflar Cemiyeti tarafından düzenlenen sabah namazı buluşması kapsamında Tarihi Ulu Caminde bir araya gelen Müslümanlar, 5'inci Harem-i Şeriften ellerini semaya açarak niyazda bulundu.
İşgal rejiminin Filistin'e yönelik saldırıları devam ederken dünyanın dört bir yanında siyonistleri telin, Filistin halkına ve direnişine destek programları da aralıksız devam ediyor.
Sabah namazı ezanıyla 5'inci Harem-i Şerif olan Tarihi Ulu Camine akın eden Kudüs sevdalıları, Ulu Camii İmam Hatibi Hidayet Yılmaz imamlığında sabah namazı ve ardından gıyabi cenaze namazı kıldı.
Yapılan dua sonrası cami avlusunda kısa bir konuşma yapan Şehitler Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik, 79 gündür devam eden soykırımda Gazzeli Müslümanların dünya Müslümanlarına kazandırdıklarını ve başta işgal rejimi ve destekçileri olmak üzere batılı güçlere kaybettirdiklerini sıraladı.
Filistin'de hak ile batıl savaşının var olduğunu söyleyen Çelik, "Bir yanda batılı temsil eden, hiçbir ahlaki kuralı tanımayan, vicdan ve merhamet yoksunu, Allah'ın lanetlediği kavim olan israil; öte taraftan hakkın temsilcisi olan Gazzeli Müslüman kardeşlerimiz, İzzettin Kassam Tugayları ve Aksa Tugayları. Bu, çok çetin, korkunç ve Müslümanların yüreklerini derinden yaralayan bir savaştır. Bütün dünyanın gözü önünde yapılan bu katliama tüm dünya sessiz kalmaktadır. Azap bize ne kadar zor gelse de yüreğimiz acısa da peygamberler tarihine baktığımızda bu tip belki yüzlerce olayla karşılaşıyoruz." dedi.
"Yalın ayaklı bir avuç insan dünyaya israilin dünyanın süper gücü olmadığını gösterdi"
Çelik, "Elhamdulillah bu mücadele bütün dünyada, kalbinde insanlık ölmemiş, zerre kadar vicdan olan ve ben insanım diyen herkesi ayağa kaldırmıştır. Bizler dünya Müslümanları olarak tüm paramızı ve enerjimizi harcasaydık, Filistinli Müslümanların davasının hak olduğunu, barbar ve vahşi olmadığını, insanları katletmediğini anlatamazdık. Her ne kadar bizlere zor gelse de yüreğimiz yansa da bu savaş ve yalın ayaklı bir avuç insan dünyaya ve hatta israillilere bile israilin dünyanın süper gücü olmadığını, kendilerinin hayali bir güç oluşturduğunu gösterdi." ifadelerini kullandı.
İşgal rejimiyle beraber Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa, Danimarka, Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri'nin devlet olarak tüm güçlerini toplayıp bir avuç Müslümanı yok etmek için harcadığını fakat başarılı olamadığının altını çizen Çelik, "Her gün binlerce Hristiyan ve ateistin Müslüman olduğu haberlerini sosyal medyadan öğreniyoruz. Bundan böyle hiçbir Avrupalı lider kibiriyle bir üçüncü dünya ülkesine gidip 'bizde demokrasi ve insan hakları var, medeniyiz' diyemiyor. Böyle demesi durumunda Müslüman olmasa dahi bir kahraman onun yüzüne tükürerek 'demokrasinizi, insan haklarınızı, vahşiliğinizi gördük' diyecektir." şeklinde konuştu.
Konuşmasında, işgal rejiminin pasaportunu taşıyanları dünya üzerinde karşılaşacağı aşağılanma psikolojine de yer veren Çelik, "Bundan sonra hiçbir israilli başka bir ülkeye gittiğinde gururla pasaportunu gösteremeyecek. O pasaportu gören yetkili haşin bir gözle ona bakacak. İzzettin Kassam Tugaylarının dünyaya öğrettiklerine bakın! Elhamdulillah özellikle son bir haftadır israil aldığı darbelerle sarsılıyor, ülke ülke gezerek 'bizi kurtarın' diyor."diye belirtti. (İLKHA)