Ankara'da Filistin için "sessiz yürüyüş" 6. haftasında
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü önünde toplanan hekim ve hekim adayları, beyaz önlükleri ile Ankara'da Filistin için "sessiz yürüyüş" eylemine 6. haftada da devam ettiler.
Siyonist işgalciler tarafından 7 Ekim'den beri Filistin'in Gazze şehrinde çocuk, kadın ve sivillerin olduğu evler bombalanıyor, hastaneler vuruluyor ve doktorlar ölüyor.
Siviller, tüm uluslararası sözleşmelerde en temel haklardan kabul edilen sağlık hizmetini alamıyor.
Filistin'de yaşanan katliamlara dur demek için hekim ve hekim adayları, beyaz önlükleriyle Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü önünde toplanıp Ankara'nın Çankaya ilçesinde bulunan Kurtuluş Parkı'na kadar sesiz yürüyüş düzenlediler.
"Hekimlerden Sessiz Yürüyüş" sloganıyla yapılan yürüyüş, başta Ankara olmak üzere Türkiye'nin birçok şehrinde eş zamanlı gerçekleştirildi.
Yürüyüş sonrası hekimler adına basın açıklamasını okuyan Tıp Fakültesi Öğrencisi Ahmet Sefa Yıldırım, hekimlerin insanlık adına 'sessiz yürüyüş' yaptıklarını açıkladı.
"İşgal altındaki yeryüzünden Özgür Gazze’ye selam olsun!" diyen Yıldırım, "Hekimler ve Sağlık Çalışanları olarak beyaz önlüklerimizle başlattığımız 'Sessiz Yürüyüş'ümüz 6. Haftasında! Türkiye’de İstanbul Ankara İzmir başta olmak üzere Edirne’den Kars’a 40'tan fazla şehirde aynı anda Filistinli masumların sesi olmak için, Siyonist işgalcilerin katliamını duyurmak ve bu zulme engel olmak için, vicdanlı kalabilmenin hâlâ mümkün olduğunu haykırmak için buradayız!" dedi.
Yıldırım, "Geçtiğimiz hafta Han Yunus kentine yapılan saldırıdan sonra yaralılar Naser Hastanesi’ne getirildi. İşgalciler hemen bir gün sonra Naser Hastanesi’ni bombardımana tuttu. israil, Gazze’deki bombardımanında Fransız Dışişleri Bakanlığı'nın bir çalışanını öldürdü. Fransa hükümeti veya herhangi bir uluslararası yapıdan hala tek bir açıklama gelmedi. Ayrıca Filistin'in işgal altındaki diğer toprakları olan Batı Şeria ve Kudüs’te de israil ve yasadışı Yahudi işgalcilerin saldırılarında 301 Filistinli öldürüldü. İnsanlığın çiğnendiği bu katliamda kimlerin hangi tarafta durduğunu görüyoruz. Mesele kendi çıkarları olunca insanlık ve özgürlük dersi verenler, Gazze’deki vahşeti hangi vicdana sığdırabiliyorlar?" ifadelerine yer verdi.
"Yahudi lobisi; sosyal medya ağlarında Gazze’de yaşananları aktaran paylaşımlara erişim kısıtlaması getirdi"
İşgalci siyonistlerin, Gazze'ye uyguladığı bu soykırımın sesini kısmak için her türlü çaba sarf edildiğini aktaran Yıldırım, devamında şunları aktardı:
"İşbirlikçi Yahudi lobisi; Facebook, İnstagram ve diğer sosyal medya ağlarında Gazze’de yaşananları aktaran paylaşımlara erişim kısıtlaması getirdi. Bu zulmü duyuran birçok sosyal medya hesabı haksız yere kapatıldı. Erişim kısıtlamasına gitmeyen Twitter’ı da (X) hedef alan, başta Disney olmak üzere eli kanlı işbirlikçiler, Twitter’a dava açarak bu zulmün duyulmasını engellemeye çalışmaktadır. İsrailin en büyük düşmanı gerçeklerdir. Gerçeğin temsilcileri basın mensupları ve gazetecilerdir. israil onlarca yıldır gazetecileri hedef almaktayken, sadece 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 98 gazeteci öldürüldü. Nerede basının özgürlüğü, nerede dokunulmazlık? Dünyada hakim güç olarak görünenlerin samimiyetini işte buradan okuyabilirsiniz."
"8 milyar insan, bir grup azgın işgalcinin pervasızca sürdürdüğü soykırıma daha fazla seyirci kalamaz!"
Yıldırım, "Gazze halkı; hayranlık verici dirayeti, adanmışlığı, sabrı ve cesareti ile dünyanın geri kalanına 'kalp masajı' yapıyor. İnsanlık derin uykusundan uyanıyor! 8 milyar insan, bir grup azgın işgalcinin pervasızca sürdürdüğü soykırıma daha fazla seyirci kalamaz! Durumu kritik 5 bin yaralının acilen tahliye edilmesi için Refah sınır kapısı derhal açılmalıdır! Refah sınırında utanç tümörleri gibi bekleyen insani yardım tırlarının acilen Gazze içine geçişi sağlanmalıdır." şeklinde belirtti.
"Gazze'de şehid olanların ve kayıpların sayısı; 27 bini geçti!"
7 Ekimden bu yana Gazze'de yaşananları dile getiren Yıldırım, "İşgalci siyonist israil saldırılarında şehid olanların ve kayıpların sayısı; 27 bini geçti! 8 bin çocuk öldürüldü! 6 bin 200 kadın öldürüldü! 310 sağlık çalışanı, 97 Hekim öldürüldü! Şifa Hastanesi başhekimi, el Awda Hastanesi Müdürü dahil 99 hekim ve sağlık çalışanı işgalciler tarafından tutuklandı. Hastanelerden, ailelerinin yanından gözaltına alınıp kıyafetleri zorla çıkartılarak elleri bağlı şekilde bilinmeyen yerlere götürülüp alıkonulan sivillerin katledildiği haberleri geliyor! İşgal güçleri insanlığa ait tüm değer ve sınırları çiğneyerek katliamlarına devam ediyor! 52 bin 600 konut, 282 okul ve üniversite 126 hükümet binası 112 cami 90 okul ve üniversite binası 23 Hastane, 53 sağlık ocağı bombalarla tamamen yıkıldı! 102 ambulans imha edildi! 254 bin konut, 200 cami, 3 kilise, 140 sağlık kuruluşu hedef alındı, tahrip edildi ve kullanılamaz durumda! Enkazlar kaldırılamıyor, yaralılara ulaşılamıyor! 7 bin kişi hala kayıp! Kayıpların yüzde 70'i çocuk ve kadınlardan oluşuyor! Gazze Şeridi'nde yerinden edilen 1.9 milyon Filistin halkı; barınma, gıda, temiz su, ilaç ve sağlık hizmetinden yoksun şekilde yaşam mücadelesi veriyor! 355 bin kişi çeşitli bulaşıcı hastalıklara yakalandı! Bin 34 çocuk, kanser veya diyaliz hastası, 10 bin kanser hastası, 45 bin hamile ve 68 bin emziren kadın bakıma muhtaç halde, kansızlık, kanama ve ölüm riskiyle karşı karşıya! Hastaneler zorla boşaltıldı, artık neredeyse hiçbir sağlık hizmeti verilemiyor. 53 bin yaralı var! Çok acil tıbbi müdahale yapılmazsa 5 bin yaralı için artık çok geç kalınmış olacak!" dedi.
"Dünya’daki bütün uyarı, yürüyüş, eylem, protesto, kınamalara rağmen israil pişkince savaş suçu işlemeye devam ediyor"
Son olarak Yıldırım, "Bu dehşet tabloyu seyreden Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler, Uluslararası İnsan Hakları Örgütleri, NATO... sizlere sesleniyoruz: İnsan hakları ve uluslararası hukuk kuralları açıkça ihlal ediliyor. Binlerce sivil, kadın ve çocuk acımasızca katlediliyor. Dünya’daki bütün uyarı, yürüyüş, eylem, protesto, kınamalara rağmen israil pişkince ve göz göre göre savaş suçu işlemeye devam ediyorken; insanlıktan, vicdandan, hak ve hürriyetten ve ırkçılık karşıtı söylemlerden bahsettiğinizde samimiyseniz, bu zulmü durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz? Elbette gün gün kaydettiğimiz bu savaş suçları bir gün karşınıza gelecek, dünyada ve ahirette bu zülmü işleyenlerden ve destek olanlardan hesabı sorulacaktır. Bugün 23 Aralık, Rim yavrumuzun doğum günü, yaşasaydı bugün 4 yaşına basacaktı, ama işgalciler tarafından öldürüldü. Rim ve vefat eden diğer bütün çocuklarımız adına, bugünü Dünya Şehit Çocuklar Günü olarak kabul ediyor ve her yıl bu katliamı hatırlamak adına tarihe not düşüyoruz. Buradan tüm dünyadaki hekimler, sağlık çalışanları ve vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz! Kanıksamayacağız! Normalleştirmeyeceğiz! Sindirilmeyeceğiz! Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!" ifadelerine yer verdi. (İLKHA)