TURSAB, Mardin'in İnanç ve Kültür turizmini masaya yatırdı
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) tarafından Mardin'de, "TÜRSAB İnanç ve Kültür Turizmi Sempozyumu" düzenlendi.
MARDİN - Diyanet İşleri Başkanlığı ve TÜRSAB işbirliğinde, "İnanç Turizmi Günleri" kapsamında daha önce 2002, 2004, 2006 ve 2010 yıllarında dört kez düzenlenen sempozyumun bu yıl beşincisi gerçekleştirildi.
Mardin'de özel bir otelde düzenlenen sempozyuma akademisyen, din adamı, turizmci, gazeteci ve yazarlar konuşmacı olarak katıldı.
TÜRSAB İnanç ve Kültür Turizmi Sempozyumu'nda genelde Türkiye'nin, özelde ise Mardin'in dinler, kültürler ve düşünceler kavşağında tarihte ve bugün üstlendiği rolün önemine vurgu yapılarak, Mardin ve Kültür Turizmi, Birlikte Yaşama ve Kültürler, Dinler arası İlişkiler ile İnanç Turizmi gibi konular farklı açılardan ele alındı.
Sempozyumun açılış törenine Kültür ve Turizm Bakan yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Mardin Valisi Ahmet Cengiz, Belediye Başkanı Beşir Ayanoğlu, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Erdem Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abidin Erdem, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ali Erbaş, İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi temsilcisi peder VasilKokkinaki ve turizm sektöründe çalışanlar katıldı.
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, yaptığı açılış konuşmasında, Diyarbakır'da faaliyete geçirdikleri 21'inci Bölge Müdürlüğü'nün bölgede turizmin gelişmesini motive edeceğini ve 25 bin kişilik istihdamın önünü açacağını söyledi. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'in ricasıyla bölge müdürlüğünü oluşturduklarını belirten Ulusoy, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin her noktasının turizmden pay almasını amaçlıyoruz. Turizmin geliştirilmesi, istihdamın artırılması ve bölgede işsizliğin azaltılması için önemli oranda katkımız olacak. Bölge; tarihi, doğal ve kültürel olarak önemli turizm potansiyeline sahip. Mardin'e ders vermeye değil, ders almaya geldik.
Bugün bize vize koyanlara, yarın da biz vize koyarız
Mardin, Urfa ve Diyarbakır'ın eski ihtişamlı günlerine dönmesiyle turizm alanında önemli gelişmeler sağlanacak. Bölgede turizmin gelişmesiyle 25 bini doğrudan olmak üzere toplamda 2.5 milyon kişi bu gelişmeden olumlu etkilenecek. Buralarda yepyeni kent otelleri kuruluyor. Kıyılarda otel yapılması yerine buralarda otel yapılmasını önemsiyoruz. Terör ve şiddetten arındırılmış ortamın ülkeye faydası çok fazla olacak. Bugün bize vize koyanlara sesleniyorum. Yarın biz de onlara vize koyarız. Bizim amacımız tüm dünyada barıştır." dedi.
Birlikte yaşamı, birlikte paylaşmayı, 3 semavi dinin ve 3 imparatorluğun yayılmış olduğu bu topraklarda Kadim kent Mardin'de olmanın gururunu yaşadıklarını söyleyen Ulusoy konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
Bu topraklar çok çekti artık çekmesin
"Şiddet ve terör olaylarından arındırılmış bir ortamın yaşamına katkı sağlayacak, yaşama katkı sağlarken bu yaşamda önemli bir yeri olan seyahat acentelerinin ülkeyi birbirine bağlayan anlayış çerçevesinde bizlere büyük bir görev düşüyor. Bu topraklar yoruldu. Bu topraklar çok çekti. Bu topraklar artık çekmesin. Bu toprakların artık feryadı, binlerce yıl beraber yaşamış olan bu toplulukların, ki Mardin'de birlikte yaşamayı öğreten önemli kentlerden bir tanesi. Eğer biz, bize Anadolu'ya yayılırsak, oradaki önemli kültürel faaliyetlerin, mutfağın, folklorun, el sanatının unutulmamasını sağlarız."
Türkiye'ye inanç turizmi için en fazla Güney Kore'den ziyaretçi aldığını hatırlatan Ulusoy, "Güney Kore'nin ziyaretçi sayısı yüzde 240 artmış. Bunu Yunanistan ve Bulgaristan takip ediyor. Yurt dışına gittiğimiz aman gördüğümüz itibarı hep beraber yaşıyoruz. Artık bekleyen değil gönderen bir ülkeyiz. Sene 2000 yurt içi ve yurt içindeki seyahat eden vatandaşımızın sayısı 556 bin kişi. 2012 yılında seyahat eden vatandaşımızın sayısı 13 milyon kişi. Hedefimiz 2023 yılında 35 milyon insanımızı gezdirmek. Ekonomiye 40 milyar lira katkı sağlamak."dedi.
Ulusoy konuşmasında Mardin Belediye Başkanı'nı kastederek, "Sayın Başkanım yeni yapılan yüksek binaların insanları yaşamdan kopardığı ve yalnızlaştırdığını ben biliyorum. Lütfen yatay yapılaşmaya önem verin. Kültürel faaliyetleri yaparken, sosyal yaşamı düşünürken bu dinsel mekânlarda acaba sosyal yaşam nasıldı? Bunu iyice irdelemek lazım. Beraber nasıl yaşamışlar? Bugün Mardin'e gelirken, bunu çok üzülerek ifade etmek itiyorum, eğer siz topraklarınızdan taşınırken yüksek yere doğru çıkarsanız yaşamdan uzaklaşırsınız."diye serzenişte bulundu.
Programda bir konuşma yapan Kültür Turizm Bakan yardımcısı Abdurrahman Arıcı da inanç turizminin turistlerin seyahat katılma amacının kutsal yerleri ziyaret etmek olduğunu belirterek, birçok dinde temel ibadetlerinden birisinin kutsal mekânları ziyaret etmek olduğunu söyledi.
Türkiye'de İslam'a ait olan eserlerin yanı sıra pek çok da farklı dinlere ait eserlerinde bulunduğuna dikkat çeken Arıcı " Ülkemizde İslamiyet ait olan eserlerin yanı sıra pek çok da kilise bulunmaktadır. Bunun yanı sıra semavi dinlerin peygamberler i veya ileri gelenleri Anadolu'ya seyahat etmiş yada Anadolu'da yaşamıştır. Hıristiyanlık dinin kutsal olarak kabul edildiği dini merkezin 6'sı ülkemizde yer almaktadır." dedi.
Bu kapsamda bakanlıkça inanç turizmin gelişmesi için 1993 yılından bu yana öncelikle 3 büyük dinin bugüne kadar ulaşan eserlerin ve ibadet yerlerinin envanterinin hazırlandığını kaydederek şunları söyledi:
"Bakanlığımızca inanç turizminin geliştirilmesi amacıyla başlatılan çalışmalar kapsamında 1993 yılında öncelikle 3 büyük dinin günümüze kadar ulaşan eserlerin ve ibadet yerlerinin envanteri hazırlanmıştır. İnanç turizmi projesi ile 3 semavi dinin günümüze kadar yaşanan önemli ziyaret merkezilerinin çevre düzenlenmesi, aydınlatma, ulaşım gibi açılardan ele alınarak iyileştirilmesi ve tanıtılmasının yapılarak ziyaretçi sayısının artırılması hedeflenmektedir."
İnanç merkezleri huzur ve güven için sigorta konumunda
Mardin Valisi Ahmet Cengiz de "Turizmin birleştirici yapıcı bir özelliği var bizim batı bölgelerimizle doğu bölgelerimizi doğu bölgelerimizle kuzeyi güneyi tamamlamamız gerekiyor. İnanç turizmi bu bölgede ki önemli görevi ifa eden bir olay. Bu birleştirici özelliği nedeniyledir ki terör örgütleri inanç unsurlarımızı tahrip etmek için hepimizin bildiği gibi özel bir gayret zarf etmektedir. Terör örgütleri bilirler ki samimi inanç sahipleri, insanlara kötülük yapmaz. Sonuç olarak denilebilir ki ülkemizin huzuru ve barışı için inanç merkezleri birer sigorta niteliğindedir."dedi.
Erdem Holding Yönetim Kurulu başkanı Zeynel Abidin Erdem de Mardin'in tarihi yapsıının yanı sıra Yenişehir semtinin binalarının dikey yapılmasına izin verilmemesi gerektiğini, bu konuda ilgililerin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini kaydetti.
Mardin Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu ise il dışında yaşayan Mardinli işadamlarını kente olan vefa borçlarını ödemek için turizm alanında yatırım yapmaya davet etti.
Açılış konuşmaların ardından Türkiye'de İnanç ve yaşam Kültürünn korunması oturumuna geçildi. Moderatörlüğünü TÜRSAB Kültür Turizmi Komitesi başkanı Yasemin Şan'ın yaptığı oturumda konuşan Diyanet işleri başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Prof.Dr. Ali Erbaş, Mardin'de çok farklı medeniyetlerin yaşadığını bu kapsamda toplantının Mardin'de yapılmasının önemli olduğunu belirtti.
Bütün din mensuplarını eleştirdi
Bütün kutsal kitapların insanların barış içinde birlikte huzurlu bir şekilde yaşamasının telkin edildiğini belirten Erbaş, "Bugün bir çelişki var ortada. Kitaplar bunu söylüyor ama bakıyorsunuz, insanı merkez alan Uzakdoğu ülkelerinde bile insanlar katlediliyor. Dünyada her 4 saniyede bir insan açlıktan ölüyor. Bu inanç liderleri bunun için ne gibi tedbirler alıyorlar. Ben bunu seslendirmek istiyorum. Yahudilerin kutsal kitabı öldürmeyeceksin diyor. Dünyada yapılan katliamlar hepimizin gözünün önünde oluyor. Kitap böyle derken bu kitabın mensupları niçin buna uymuyorlar. Buradan herkese sesleniyoruz. Gelin kitaplarınızın emrine uyun. Ey Hıristiyanlar kendi kitaplarınızın telkinine uyun. Ve ey Müslümanlar Kuran'ı Kerime ve yüce peygamberimiz Muhammed'in tavsiyelerine emirlerine tecrübelerine uyun. Birlikte yaşamının en güzel tecrübisini birlikte dünyaya gösterelim" dedi.
İstanbul Rum patrikhanesi peder Vasil Kokkinaki ise Mardin'in dinlerin bir arada yüzyıllardan beri uyum içeririnde yaşadığı önemli bir merkezi nokta olduğunu belirterek ziyaret edilmesi gereken ender yerlerden bir yer olduğunu söyledi. (Mehmet Aslan - İLKHA)