Yeni yapılan Ağrı Merkez Camii şehrin neredeyse her noktasında görülebiliyor
Ağrı'da yeniden yapılarak ibadete açılan Merkez Cami şehrin neredeyse bütün noktalarında görülebiliyor. Cami, kapasitesi ve yapısı ile kentin sembolü olmaya aday.
Eski olması, depreme dayanıksız olması nedeni ile yıkım kararı alınan Ağrı Merkez Camii yeniden yaptırıldı.
1952 yılında yaptırılan eski cami, farklı zaman dilimlerinde geçirdiği tadilatlar nedeni ile depreme dayanıksız hale geldiğinden dolayı alınan karar doğrultusunda 2021 yılında yıkıldı.
Yıkımının hemen ardından yeni cami inaşaatına başlanıldı. 18 ay içerisinde tüm çalışmaları bitirlen Ağrı Merkez Camii yeniden açıldı.
30 metre yüksekliğinde olan caminin mevcut 4 minaresinin her biri 70 metre yüksekliğinde. 400 metrekare genişliğe sahip ana kubbesi ile merkez camii hem akşam ve hem de gündüzleri şehrin neredeyse her noktasında görülebiliyor.
Yaklaşık 9 bin kişinin aynı anda namaz kılabildiği camii 6 kolon üzerine oturtulmuş.
Caminin teknik özellikleri hakkında bilgi veren Ağrı Merkez Camii İmam Hatibi Özkan Özalp, Müslümanlar için caminin çok önemli olduğunun altını çizdi
Eski caminin yıkılma sebebini açıklayan Özkan Özalp, yıkımdan önce incelemeler yaptıklarını ve sonuçların vahim olduğunun altını çizdi.
Ağrı Merkez Camii İmam Hatibi Özkan Özal
Özalp, "Eski camimiz 1952 yılında aynı arsa üzerinde çok küçük bir cami olarak yapılmış daha sonra Ağrı büyüdükçe bu camide yıkılmış ondan sonra büyütülmüş, tadilat görmüş. Tek minareli normal bir cami iken daha sonra ihtiyaca cevap veremeyince bu caminin üst tabliyesi kaldırılmış üzerine bir kat daha çıkılmış, bir kubbe konulmuş bir minare daha eklenmiş fakat cami üzerine cami yapıldığından dolayı ve kolun aralarındaki demirler kesilince tamamen tehlikeye girmiş. Bu caminin yıkılması gerekiyordu ama bu caminin sağlamlığını ölçmemiz gerekiyordu. Bu sebepten dolayı da dernek yönetimi karotların alınması hususunda karar verdiler Erzurum'dan ekipler geldi. Bazı kolonlardan karot aldılar, birçok kolondan karot alamadılar. Karot alınacak beton yoktu. Alınan örneklerde netice vahimdi. Sayın valimizin, belediye başkanımızın ve derneğimizin kararıyla caminin yıkımına karar verildi ve böylece cami yıkıldı." ifadelerini kullandı.
"2021 yılında eski cami hem yıkıldı hem de temel atıldı." diyen Özalp sözlerini şöyle sürdürdü:
"2 bin 500 metrekare üzerinde bir temel atıldı ve 2023 yılında Elhamdulillah camimiz ibadete açıldı. Bu sebepten Ağrı'nın halkına, eski Belediye Başkanımız sayın Savcı Sayan'a ve Ağrı Camileri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Kasım Bulan'a teşekkür ediyorum. 850 ton demir kullanıldı caminin yapımında ve eski camimizden 40 ton demir çıktı. Yıkımından önce Van Kültür Varlıkları Koruma Kurulu Bölge Müdürlüğü'ne müracaat ettik ve ekipler gelip inceleme yaptılar, aldıkları numuneler sonucunda caminin her hangi bir tarihi durumunun olmadığına karar verildi."
Ağrı Merkez Caminin teknik özellikleri hakkında bilgi veren Özalp, "Caminin en altında camiye ait avm ve abdest alma yerleri var. Hemen üstünde ise 50'ye yakın yine camiye ait dükkânlarımız var. Cami katında ise üç bölüm mevcut. Zemin ve iki mahfil bölümü var. 400 metre kare üzerine bir ana kubbemiz var ana kubbenin yanında 6 tane yavru kubbemiz var. Bir de imam mihrabının üzerinde. Salonun girişinde 10 tane kubbemiz var. Yani 6 kolon üzerine oturtulmuş bir camidir. Cemaat kapasitesi olarak da yaklaşık 9 bin kişi aynı anda namaz kılabiliyor. Caminin yüksekliği ise 30 metre ve Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük camisi. Ağrı'nın her yerinden Hamur, Eleşkirt, Doğubayazıt ilçelerinden gelirken Cumaçay köyü tarafından gelirken gece ve gündüz cami bir külliye olarak görünüyor. 4 minaresi var üçer şerefeli ve minarelerimiz de 70 metre yüksekliğinde. Ağrı'nın simgesi durumunda adeta." şeklinde konuştu.
Camilerin maneviyatı üzerine konuşan Özalp, "Tabi camiler cemaati ile değer bulur. Bir cami ne kadar güzel olursa olsun o caminin içerisi boşsa, cemaati yoksa o caminin çok fazla bir ehemmiyeti yoktur. İlk cami Allah'ın evi dediğimiz Kabe-i Muazzama'dır. Ondan sonra Kudüs'teki Mescid-i Aksa'dır. İslamiyet geldikten sonra Peygamber efendimizin Mekke'den Medine'ye hicret ettiği zaman Peygamber efendimiz daha Medine'ye gelmeden Kuba köyünde 15 gün içerisinde ashabı ile birlikte hemen bir mescit inşa ediyor. Daha sonra Medine'de bugün ki konumu itibari ile Mescid-i Nebevi inşa edilmiştir. Ve ondan sonra dünyanın her yerine İslamiyet yayıldıkça mescitlerde çoğalmaya başlamıştır. Müslümanların yaşadığı beldelerde cami hayatımızın bir parçasıdır." diye konuştu. (İLKHA)