"Müslümanların derdini ancak Müslümanlar anlar ve çözer"
İLKHA Batman Temsilciliği'ni ziyaret eden Saadet Partisi GİK üyesi Yakup Budak; çözüm süreci, ana dilde eğitim ve Suriye'deki iç savaş ve dış müdahale konularında önemli açıklamalarda bulundu.
BATMAN - Batman'a gelen Saadet Partisi Adana eski Milletvekili ve GİK üyesi Yakup Budak başkanlığındaki SP heyeti, İLKHA Batman Temsilciliğini ziyaret etti.
Ziyarette Budak'a GİK üyesi ve Batman sorumlusu Ali Rıza Güran, Şırnak İl Başkanı Hüsamettin Duman, Batman İl Başkanı Mehmet Fırat, SP Batman Seçim İşleri Başkanı Alaattin Arıkan ve SP Merkez İlçe Başkanı Abdulhakim İçer eşlik etti.
Genel merkezde görevli 6 kişi ile birlikte Batman'a geldiklerini belirten Budak, "İl ve ilçe teşkilatlarımızla istişarelerde bulunmak, durum değerlendirmesi yapmak, bölgede neler oluyor bunu yerinde görmek ve önümüzde mahalli seçimlerde aday adaylarıyla ilgili durum teşkilatlarımızla ilçelerimizle değerlendirmek için geldik" dedi.
Yapılan çalışmanın 4 haftadır bütün 81 il ve 971 ilçenin tamamında ve bütün bölgelerde yaptıklarına işaret eden Budak, "Dolayısıyla hem teşkilat çalışması yapmak, hem halkımızın nabzını tutmak hem de esnafımız, çiftçimiz, köylümüz ne yapıyor? Sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte istişareler de ve değerlendirmeler de bulunmak, ziyaretler de bulunmak amacıyla bu vesileyle Batman'a gelmiş bulunuyoruz" şeklinde konuştu.
İslam kardeşliğini esas almayan hiçbir süreç yeterli olmaz
Ziyaret sırasında Saadet Partisi GİK Üyesi Yakup Budak, çözüm süreci, ana dilde eğitim ve Suriye sorunu ile ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu.
Kendileri açısından yeterli bir süreç olmadığını belirten Budak, "Buna rağmen atılan bir adımdır. Dolayısıyla devam ettirilmesini diliyoruz ve herkes bu adımın devam ettirebilmesi, neticenin hayırlı bir noktaya gelebilmesi için üzerine düşen görevi yapmalı ve ona göre hareket etmeli. Kısa günlük tartışmaların, çekişmelerin dışında hareket etmek gerekir" ifadelerini kullandı.
Çözüm süreci ile ilgili olarak "Göç gide gide düzelir" atasözünü hatırlatan Budak, "Bizlerde hem yürüyelim, hem konuşalım hem de adım atalım diyorum. Yeterli mi bu süreç, bizim açımızdan yeterli değil çünkü bizim inancımıza göre İslam kardeşliğini esas almayan, onun ilkelerini prensip olarak esas kabul etmeyen hiçbir yapı, süreç ne derseniz deyin yeterli kabul etmek mümkün değil. Ama sonuçta bir adımdır, ileriye dönük iyi neticeleri vereceğine veya vermek için atılmış bir adımdır. Bundan dolayı da devam etmelidir" dedi.
Sorunu ve çözüm sürecini bütünüyle ele almak gerektiğine işaret eden Budak, "Yani sürecin içindeki bir maddeyi ele alıp diğerlerini ıskalamak doğru değil. Bütün olarak ele alıp hem yürümeli hem adım atmalı hem konuşmalı hem de çözüm için ortaya bir şeyler konulmalıdır. Çünkü görüldüğü kadarıyla daha yürünecek epeyce yol var. Dolayısıyla zaman içerisinde adımlar atılmalı ve ona göre hareket edilmelidir" şeklinde konuştu.
Allah'ın verdiği haklar
Ana dille eğitim konusuna da değinen Budak, "Şüphesiz herkes anadilini kullanacak. Herkes bu hakka sahiptir. Bununla ilgili ben bir şey söylüyorum Allah ne verdiyse kullarına hak olarak o gerçekleştirilmelidir. Bunun ölçüsü, sınırı O'nun koymuş olduğu ölçülerdir" dedi.
Kürt sorunu ile ilgili Merhum Erbakan'ın Bingöl konuşmasından dolayı mahkemelere çıkarılıp mahkûm edildiğini hatırlatan Budak, "Aslında bizim Refah Partisi döneminde 1991 Kongre'mizde Erbakan Hoca'nın yaptığı Kürt sorunu ile ilgili manifesto niteliğinde bir konuşması var. Parti politikası olarak deklare edilmişti. Buna bakılırsa bugün yapılanlar onun gerisinde olduğu görülecektir" ifadelerini kullandı.
Hükümetin çözüm sürecinde sadece bir kesimi değil bölgede ki bütün kesimleri kucaklayan bir çözümün olması gerektiğine dikkat çeken Budak, "Burada sadece örgütün değil, aynı zamanda kanaat önderlerinin, değişik inanç gruplarının da katılabileceği bir yapı oluşturulması gerekir. Bunun Avrupa'nın da dayatmasıyla veyahut ABD'nin şöyle yapın demesiyle değil, bizim ortak değerlerimiz, inanç değerlerimiz üzerinden işin yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum. Zaten sadece Türkiye değil bütün Ortadoğu sancılı" ifadelerine yer verdi.
Müslümanlar kendi meselelerini kendileri halletmeli
Suriye'deki iç savaş ve dış müdahale konusuna değinen Budak, "Saadet Partisi olarak elbette Suriye'de zulüm olmasın, kan akmasın, gözyaşı olmasın" dediklerini dile getirerek, "Oradaki yönetimi de tasvip ediyor değiliz. Ama bu bölgeye de kesinlikle dış müdahalenin olmasına karşıyız. ABD'nin bu bölgeye girmesine karşıyız. Müslümanların bir meselesi varsa Müslümanlar bir araya oturmalı, bir araya gelmeli ve problemi kendileri çözmelidirler" dedi.
Bunun siyasi altyapısının olduğuna işaret eden Budak, "Mesela D-8 var, İslam İşbirliği Örgütü var. Bu örgütler bu yapılar bir araya gelmeli ve problemi çözmek için kendi aralarındaki anlaşmazlık ne olursa olsun bir araya gelip çözmelidirler. Müslümanların derdini ancak Müslümanlar anlar ve çözer. Bu bölgeye yabancı müdahaleyi davet etmek demek, bu bölgeye en acı kötülüğü yapmak demektir. Bu bakımdan iktidarı da uyarıyoruz. Ne yaptıklarının farkında değiller. Batılı güçleri ABD'yi, İngiltere'yi, Fransa'yı neyse bu bölgeye davet etmek demek en büyük kötülüğü yapmak demektir ve Türkiye'nin başına da en büyük belayı açmak demektir. İktidar bu noktada yanlış yapıyor" şeklinde tepki gösterdi.
Suriye de problem olduğu ve kan akması ve zalim bir yönetim olduğunu ve bunun doğru olduğunu dile getiren Budak, "Ama Müslümanlar kendi meselelerini kendileri halletmelidirler. Batılı güçler bu bölgeye davet edilmemeli, bu işe burunlarını sokmamalıdırlar. Bizim temel düşüncemiz budur" diye konuştu. (Veysi Demir/Fatih Akgül - İLKHA)
Ziyarette Budak'a GİK üyesi ve Batman sorumlusu Ali Rıza Güran, Şırnak İl Başkanı Hüsamettin Duman, Batman İl Başkanı Mehmet Fırat, SP Batman Seçim İşleri Başkanı Alaattin Arıkan ve SP Merkez İlçe Başkanı Abdulhakim İçer eşlik etti.
Genel merkezde görevli 6 kişi ile birlikte Batman'a geldiklerini belirten Budak, "İl ve ilçe teşkilatlarımızla istişarelerde bulunmak, durum değerlendirmesi yapmak, bölgede neler oluyor bunu yerinde görmek ve önümüzde mahalli seçimlerde aday adaylarıyla ilgili durum teşkilatlarımızla ilçelerimizle değerlendirmek için geldik" dedi.
Yapılan çalışmanın 4 haftadır bütün 81 il ve 971 ilçenin tamamında ve bütün bölgelerde yaptıklarına işaret eden Budak, "Dolayısıyla hem teşkilat çalışması yapmak, hem halkımızın nabzını tutmak hem de esnafımız, çiftçimiz, köylümüz ne yapıyor? Sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte istişareler de ve değerlendirmeler de bulunmak, ziyaretler de bulunmak amacıyla bu vesileyle Batman'a gelmiş bulunuyoruz" şeklinde konuştu.
İslam kardeşliğini esas almayan hiçbir süreç yeterli olmaz
Ziyaret sırasında Saadet Partisi GİK Üyesi Yakup Budak, çözüm süreci, ana dilde eğitim ve Suriye sorunu ile ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu.
Kendileri açısından yeterli bir süreç olmadığını belirten Budak, "Buna rağmen atılan bir adımdır. Dolayısıyla devam ettirilmesini diliyoruz ve herkes bu adımın devam ettirebilmesi, neticenin hayırlı bir noktaya gelebilmesi için üzerine düşen görevi yapmalı ve ona göre hareket etmeli. Kısa günlük tartışmaların, çekişmelerin dışında hareket etmek gerekir" ifadelerini kullandı.
Çözüm süreci ile ilgili olarak "Göç gide gide düzelir" atasözünü hatırlatan Budak, "Bizlerde hem yürüyelim, hem konuşalım hem de adım atalım diyorum. Yeterli mi bu süreç, bizim açımızdan yeterli değil çünkü bizim inancımıza göre İslam kardeşliğini esas almayan, onun ilkelerini prensip olarak esas kabul etmeyen hiçbir yapı, süreç ne derseniz deyin yeterli kabul etmek mümkün değil. Ama sonuçta bir adımdır, ileriye dönük iyi neticeleri vereceğine veya vermek için atılmış bir adımdır. Bundan dolayı da devam etmelidir" dedi.
Sorunu ve çözüm sürecini bütünüyle ele almak gerektiğine işaret eden Budak, "Yani sürecin içindeki bir maddeyi ele alıp diğerlerini ıskalamak doğru değil. Bütün olarak ele alıp hem yürümeli hem adım atmalı hem konuşmalı hem de çözüm için ortaya bir şeyler konulmalıdır. Çünkü görüldüğü kadarıyla daha yürünecek epeyce yol var. Dolayısıyla zaman içerisinde adımlar atılmalı ve ona göre hareket edilmelidir" şeklinde konuştu.
Allah'ın verdiği haklar
Ana dille eğitim konusuna da değinen Budak, "Şüphesiz herkes anadilini kullanacak. Herkes bu hakka sahiptir. Bununla ilgili ben bir şey söylüyorum Allah ne verdiyse kullarına hak olarak o gerçekleştirilmelidir. Bunun ölçüsü, sınırı O'nun koymuş olduğu ölçülerdir" dedi.
Kürt sorunu ile ilgili Merhum Erbakan'ın Bingöl konuşmasından dolayı mahkemelere çıkarılıp mahkûm edildiğini hatırlatan Budak, "Aslında bizim Refah Partisi döneminde 1991 Kongre'mizde Erbakan Hoca'nın yaptığı Kürt sorunu ile ilgili manifesto niteliğinde bir konuşması var. Parti politikası olarak deklare edilmişti. Buna bakılırsa bugün yapılanlar onun gerisinde olduğu görülecektir" ifadelerini kullandı.
Hükümetin çözüm sürecinde sadece bir kesimi değil bölgede ki bütün kesimleri kucaklayan bir çözümün olması gerektiğine dikkat çeken Budak, "Burada sadece örgütün değil, aynı zamanda kanaat önderlerinin, değişik inanç gruplarının da katılabileceği bir yapı oluşturulması gerekir. Bunun Avrupa'nın da dayatmasıyla veyahut ABD'nin şöyle yapın demesiyle değil, bizim ortak değerlerimiz, inanç değerlerimiz üzerinden işin yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum. Zaten sadece Türkiye değil bütün Ortadoğu sancılı" ifadelerine yer verdi.
Müslümanlar kendi meselelerini kendileri halletmeli
Suriye'deki iç savaş ve dış müdahale konusuna değinen Budak, "Saadet Partisi olarak elbette Suriye'de zulüm olmasın, kan akmasın, gözyaşı olmasın" dediklerini dile getirerek, "Oradaki yönetimi de tasvip ediyor değiliz. Ama bu bölgeye de kesinlikle dış müdahalenin olmasına karşıyız. ABD'nin bu bölgeye girmesine karşıyız. Müslümanların bir meselesi varsa Müslümanlar bir araya oturmalı, bir araya gelmeli ve problemi kendileri çözmelidirler" dedi.
Bunun siyasi altyapısının olduğuna işaret eden Budak, "Mesela D-8 var, İslam İşbirliği Örgütü var. Bu örgütler bu yapılar bir araya gelmeli ve problemi çözmek için kendi aralarındaki anlaşmazlık ne olursa olsun bir araya gelip çözmelidirler. Müslümanların derdini ancak Müslümanlar anlar ve çözer. Bu bölgeye yabancı müdahaleyi davet etmek demek, bu bölgeye en acı kötülüğü yapmak demektir. Bu bakımdan iktidarı da uyarıyoruz. Ne yaptıklarının farkında değiller. Batılı güçleri ABD'yi, İngiltere'yi, Fransa'yı neyse bu bölgeye davet etmek demek en büyük kötülüğü yapmak demektir ve Türkiye'nin başına da en büyük belayı açmak demektir. İktidar bu noktada yanlış yapıyor" şeklinde tepki gösterdi.
Suriye de problem olduğu ve kan akması ve zalim bir yönetim olduğunu ve bunun doğru olduğunu dile getiren Budak, "Ama Müslümanlar kendi meselelerini kendileri halletmelidirler. Batılı güçler bu bölgeye davet edilmemeli, bu işe burunlarını sokmamalıdırlar. Bizim temel düşüncemiz budur" diye konuştu. (Veysi Demir/Fatih Akgül - İLKHA)