Mısır'ın Ankara Büyükelçiliği önünde "Refah Sınır Kapısı Açılsın" talebi
Siyonist işgal rejiminin Filistin halkına soykırıma varan katliamları devam ederken, Refah Sınır Kapısının açılması ve Gazzelilere insani yardım ile sağlık malzemelerinin ulaştırılması için Mısır'ın Ankara Büyükelçiliği önünde "Refah Sınır Kapısı Açılsın" temasıyla basın açıklaması düzenlendi.
Siyonist rejimin Gazze'de insanlık dışı katliam ve soykırımı 70 güne yakındır devam ediyor.
2 buçuk milyona yakın Gazzeli, katliamların yanı sıra yardım malzemeleri sağlıklı ulaşamadığı için her türlü insani ihtiyaçtan mahrum çaresiz bir şekilde bekliyor.
Tüm insani ihtiyaçların ve yardım malzemelerinin Refah Sınır Kapısı üzerinden Gazze'ye gitmesi gerektiğini haykırmak "Refah Sınır Kapısı açılsın ve Mısır Gazze'de devam eden katliam ve soykırıma daha fazla ortak olmasın" demek için Mısır'ın Ankara Büyükelçiliği önünde, Ankara Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasına HÜDA PAR Gençlik Politikaları Başkanı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, HÜDA PAR Ankara İl Başkanı Ahmet Karaarslan, STK ile siyasi parti temsilcileri ve Kudüs aşığı kalabalık bir kalabalık katıldı.
Mısır'ın Ankara Büyükelçiliği önünde bir araya gelen öfkeli kalabalık, sık sık tekbir getirip "Refah açılsın, insanlık yaşasın", "Aksa Tufanı siyonizmi yenecek", "Refah açılsın, bebekler yaşasın" ve "Bebekler ölürken sessiz kalınmaz" gibi sloganlar attı.
Program, Çağrı Derneğinden Fatih Koçer'in açılış konuşmasıyla başladı. Ankara Filistin Dayanışma Platformu adına basın açıklamasını, Kur'an Nesli Platformu Genel Sekreteri Salih Güzel okudu.
"Siyonist terör rejimi insanlığı katletti ve katlediyor"
Yaklaşık 70 gündür Gazze'de bir soykırımın yaşandığını hatırlatan Güzel, "Değerli Kudüs sevdalıları, Aksa Tufanı'nın 69. gününde burada bir arada toplanmış bulunmaktayız. 69 gündür Gazze’de bir soykırım yaşanıyor. Siyonist çete, başta ABD olmak üzere Batılı emperyalistlerin sınırsız desteği ile Gazze’de işlenmedik savaş suçu bırakmadı. Camiler, kiliseler, okullar, pazar yerleri, fırınlar, hastaneler ve mülteci kampları ayrım yapılmaksızın ABD menşeli bombaların hedefi oldu. Siyonist terör rejimi; çocuk, yaşlı, kadın, hasta, doktor, sivil ayrımı yapmaksızın insanlığı katletti, katlediyor. Gazze’de tüm dünyanın gözü önünde bir katliam, bir vahşet ve soykırım gerçekleşirken, İslam ümmetinin çaresizliğini, ülke yönetimlerinin ise iradesizlik ve acziyetini görüyoruz. Bütün bunlara rağmen bizlere ümit veren, HAMAS’ın bu izzetli duruşu ve destansı direnişi, Gazzeli müminlerin sarsılmaz imanı oldu. Onlar cihad ederken, ortaya koydukları tutum, davranış ve uygulamaları ile tüm dünyaya insanlık dersi verirken dünya liderlerinin insanlıktan nasipsizliğine şahit olduk. Yine Aksa Tufanı ile hak ile batılın keskin ayrılışına, vicdan sahibi insanların tüm imkanlarını seferber etmesine karşın nasipsizlerin zalimin arkasında saf bağladıklarına şahit olduk." dedi.
"HAMAS siyonistlere savaş dersi, dünyaya ise insanlık dersi vermektedir"
Açıklamasının devamında Güzel, şunları aktardı: "Bütün bu süreç yaşanırken HAMAS, tüm ümmetin onurunu muhafaza edercesine mücadelesine devam etmektedir. Siyonistlere savaş dersi, dünyaya ise insanlık dersi vermektedir. Tankıyla, topuyla, uçağıyla saldıran gözü dönmüş Siyonist çeteyi bozguna uğratmakta, işgalci çeteyi şaşkına uğratan bir direniş sergilemektedir. Şu an gelinen süreçte elhamdülillah HAMAS, geri adım atmamakta ve topraklarını muhafaza etmeye devam etmektedir. Siyonistler ise her yolu denemelerine rağmen mağlubiyeti tatmaktan başka bir şey elde edebilmiş değiller. Gazze’de direnen kardeşlerimiz, sırtlarını sadece Allah (c.c)’a dayayarak bu tufanı başlattıklarını defalarca dile getirdiler. Onlar, ne İslam ülkelerinden bir şey beklediler ne de dünyanın, yaşanacak bu zulme engel olacağını düşündüler. Onlar yardımı yalnızca ama yalnızca Allah’tan dilediler. 2 aydan uzun süredir yaşanan süreç ise kardeşlerimizi son derece haklı çıkarmıştır. Çünkü şimdiye kadar ne İslam ülkelerinin liderleri bir adım atabildiler, ne de dünyadan bu zulme dur diyebilen çıktı. Siyonist çetenin tüm barbarlığına rağmen, İslam ve insanlık düşmanı devletler işgalci çeteye desteklerini sunabilmek için adeta sıraya dizilirken İslam ülkelerinden HAMAS’a destek olma konusunda ciddi bir adım atılmadı maalesef. Bir kınama teşkilatına dönüşen İslam İşbirliği Teşkilatı, zulme engel olacak bir adım atmaktan ziyade yaşanan soykırımı sözüm ona yine çok şiddetli(!) bir şekilde kınamak ve yaşanan zulmün durdurulmasını istemek ile yetindi."
"Evleri bombalarla yıkılan kardeşlerimiz, soğuk kış mevsiminde çadırlarda yaşamaya mahkûm ediliyor"
Gazze'de yaşanan insanlık dramına değinen Güzel, "Yanı başımızda Gazze’de tarihin görmediği bir insanlık dramı yaşanırken buna seyirci kalmak hangi vicdana sığar. Temel insani ihtiyaçlara dahi ulaşım engellenirken, susuzluk, açlık ve ilaçsızlıktan kardeşlerimiz bir bir can verirken elimiz kolumuz bağlı durmamız hangi vicdana sığar. Yaşadığımız bunca utanç yetmez mi? Bu zilleti çocuklarımıza nasıl miras bırakacağız? Gazze’de hamile kadınlar hijyenden yoksun ortamlarda doğum yaparken, yaralılara anestezi kullanılmadan müdahale ediliyor. Bombaların hedefi olup birer harabeye dönen ve kapasitelerinin çok çok üzerinde hizmet vermeye çalışan hastanelerde, yakıt ve tıbbi medikal eksiklikler nedeniyle hastaların tedavileri yapılamadığı için hastalar çaresizlik içinde ölümü beklemektedir. Evleri bombalarla yıkılan kardeşlerimiz soğuk kış mevsiminde çadırlarda yaşamaya mahkûm ediliyor. Bütün bunlar kör gözlere dahi Gazze halkının bilinçli ve sistematik bir şekilde soykırıma tabi tutulduğunu göstermektedir." ifadelerine yer verdi.
"Bugün Gazze’yi hayata bağlayacak can damarı Refah Sınır Kapısı’dır"
Refah Sınır Kapısının Gazze için can damarı olduğunu belirten Güzel, "Dünya vicdanı Gazze ile büyük bir imtihan vermekte ve sessiz kalan kim varsa soykırıma ortaklık etmektedir. Bugün Gazze’yi hayata bağlayacak can damarı Refah Sınır Kapısı’dır. Kardeşlerimiz bir sınır ötemizde ölümle burun buruna yaşarken, onların en temel insani ihtiyaçlarını karşılama gayreti içinde olmamız hepimizin insani ve İslami sorumluluğudur. Gazzeli kardeşlerimizin temel insani ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz takdirde, yaşanan bu trajediyi bir nebze de olsa hafifletmiş olacağız." şeklinde belirtti.
"Refah Sınır Kapısı’nın açılması için her türlü siyasi ve diplomatik girişimde bulunulmalıdır"
Güzel, "Kardeşlerimiz Gazze’de vahşice katledilip hayatta kalanlar ölüme terk edilirken, İslam ülkelerinin yönetimlerinden beklenen somut adımların atılmaması içimizi acıtıyor. Şu an Mısır büyükelçiliği önünde bir araya gelen vicdan sahipleri olarak başta Mısır Devlet İdaresi olmak üzere tüm İslam ülkelerinin yöneticilerinin, Gazzeli kardeşlerimize insani yardımların sürekli olarak ulaştırılabilmesi için somut adım atmaları çağrısında bulunuyoruz. İslam ülkelerinin liderleri tüm imkânlarını seferber ederek Mısır Devleti’nin Refah Sınır Kapısı’nı açması için her türlü siyasi ve diplomatik girişimde bulunmalıdırlar. Refah sınır kapısının hiçbir kısıtlama olmadan süresiz olarak açılması, Gazze’ye insani yardım konusunda atılması gereken önemli bir adım olacaktır. Aksi durumda bütün bu liderler akan bunca Müslüman kanının vebali altında ezileceği gibi tarih boyunca, bir sınır kapısını dahi açamamanın zillet ve utancını taşıyacaktır." diye konuştu.
Son olarak Güzel, "Yaşanan bu zulme seyirci kalmayarak buraya kadar gelen siz değerli Ankaralı hemşerilerimize teşekkür ediyor, Nehirden Denize Özgür Filistin’de buluşup, Mescid-i Aksa’da saf tutarak kıyama durma temenni ve duasıyla sizleri Yüce Allah’a emanet ediyoruz." temennilerinde bulundu.
Yapılan basın açıklamasının ardından HÜDA PAR Genel Merkez Gençlik Kolları Üyesi Ubeydullah Çakır'ın yaptığı dua ile program, nihayete erdi. (İLKHA)