Annem, babam, kardeşlerim; 30 kişi parçalanarak şehid oldu!
Gözleri önünde annesi, babası, kardeşleri ve akrabaları dâhil 30 kişi terörist israilin 2008deki Gazze saldırısında attığı fosfor bombasıyla parçalanarak şehid oldu. Gazzedeki evlerinde görüştüğümüz Es-Semmüni Ailesinin küçük kızı Müne, yaşadıkları vahşeti gazetemize anlattı
Ahmet Eburtima / Gazze - Doğruhaber
İnsanın sevdiklerinden birisini kaybetmesi ona çok acı verir. Ama düşünün ki bu sayı on olursa ya da otuz olursa ne olur? Bu, dünyanın başka bir yeri için çok büyük bir olaydır, lakin iş Gazze’ye gelince bu kadar korkunç bir olay sıradanlaşıyor ve kanıksanabiliyor. İşte örnek olarak Gazzeli Es-Semmüni Ailesi…
İnsanın sevdiklerinden birisini kaybetmesi ona çok acı verir. Ama düşünün ki bu sayı on olursa ya da otuz olursa ne olur? Bu, dünyanın başka bir yeri için çok büyük bir olaydır, lakin iş Gazze’ye gelince bu kadar korkunç bir olay sıradanlaşıyor ve kanıksanabiliyor. İşte örnek olarak Gazzeli Es-Semmüni Ailesi…
Es-Semmüni Ailesi, Gazze’nin güneyinde Zeytuni semtinde sakin bir yaşam süren, ziraatle meşgul bir aileydi. Siyonistlerin 2008’de Gazze’ye saldırdığı ana kadar bu böyleydi.
Ancak 3 Ocak 2009’da kara saldırısıyla her şey değişti. Mücahitlerin olmadığı bu bölgeye siyonistler saldırdı. Es-Semmüni Ailesi gibi birkaç aile dışında burada kayda değer bir nüfus yoktu. Bu nedenle siyonistler burayı ele geçirip burada karargâhlarını kurmak istediler.
EVİMİZİN ÜZERİNE FOSFOR BOMBALARI ATILDI
Gazetemize kapılarını açan Gazzeli Es-Semmüni Ailesi, siyonist israil’in 2008’de Gazze’ye yönelik saldırılarında kendilerine yönelik yaşatılan vahşeti anlattı.
Burada cereyan eden hadiseleri anlatmayı, Es-Semmüni Ailesinin küçük kızı Müne’ye bırakalım. O vakit henüz 11 yaşında olan Müne Es-Semmüni, gazetemize şunları anlatıyor:
“İsraillilerin saldırılarının en acımasız şekilde sürdüğü o günlerde evimizin üzerine fosfor bombaları atıldı. Evimizin üst katı yanmaya başladı. Yangını söndürme imkânımız yoktu. İtfaiye’nin buraya gelip yangını söndürmesi düşünülemezdi. Bu nedenle evimizi kendi haline bırakıp oradan ayrıldık.
Siyonistler megafonlarla akrabamız Vail Es-Semmüni’nin evine gidebileceğimizi söylediler. Biz Es-Semmüniler, yaklaşık 100 kişi bu evde toplandık. Bu kadar kişi, ne yiyecek ne de ısınmak için yakacak bir şey bulamıyorduk. Bu kadar kişinin yatacak yeri de yoktu. Bu şekilde sabahladık.”
GÖZLERİMİN ÖNÜNDE 30 KİŞİ PARÇALANARAK ŞEHİD OLDU
“Sabah olunca da büyükler yakacak bir şey bulmak için evden çıktılar. Çıkmalarıyla saldırıya uğramaları bir oldu. Bu saldırıda amcam ve komşularımız şehid oldu. Kardeşim ve amcam ise yaralıydı.
Yaralıların eve girmeleriyle çocuk, kadın 100 kişi bulunduğumuz evin bombalanması bir oldu. Gözlerimin önünde 30 kişi parçalanarak şehid oldu. Bunların içinde annem, babam, kardeşlerim, yengelerim, yeğenlerim vardı.
Bu olay karşısında şok oldum, dehşete kapıldım. O ana kadar hep şehid olma hayaliyle yaşadığım halde bu olayın şokuyla ‘Hayır ölmek istemiyorum’ diye istemsiz bir şekilde bağırmaya başladım. Siyonistler, ancak üç gün sonra ambulansların gelip şehid ve yaralıları kaldırmasına izin verdiler.”
TÜRKİYELİ MÜSLÜMANLARA TEŞEKKÜR
Geçirdiği bu büyük şoka rağmen Müne Es-Semmüni, hayata tutunmaya devam ediyor. Şu anda doktor olmak için çalışıyor. Müne, kendilerine gösterdikleri ilgi ve ihtimamdan dolayı Türkiyeli Müslümanlara teşekkür ediyor.
Ayrıca Türkiye’yi ziyaret edip buradaki Müslümanlarla tanışmak istiyor.