Ayaydın: Zulme karşı ümmet olma vaktidir
Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Adana'da Cuma Namazı sonrası düzenlenen basın açıklamasında, siyonist rejimin yıllardır sistematik bir şekilde Filistin'i işgal ettiğine dikkat çekilerek, zulme karşı ümmet olma vaktinin geldiği vurgulandı.
"Aksa Tufanı" operasyonuna destek; siyonist işgal rejiminin katliam ve soykırımını tel'in etmek amacıyla, Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Adana'da kitlesel basın açıklaması düzenlendi.
5 Ocak Meydanı'nda Fethullah Beyazçiçek'in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan basın açıklamasında, Peygamber Sevdalıları Vakfı temsilcilerinden İsa Emre bir selamlama konuşması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasını Peygamber Sevdalıları Vakfı adına Hüseyin Ayaydın okudu.
Konuşmasına "Zulmedenler hangi akıbete uğrayacaklarını yakında görecekler." (Şuara/227) ayetiyle başlayan Ayaydın, "Değerli basın mensupları, kıymetli Mescid-i Aksa murabıtları! Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun! Siyonist işgal rejiminin yenilmez denilen ordularını, delinmez denilen demir kubbelerini, kendilerinden habersiz kuş uçmaz denilen istihbarat örgütlerini zelil duruma düşüren direniş erlerine selam olsun. 'Aksa Tufanıyla' siyonistlerin Ebrehe kibrini yerle bir eden çağın ebabillerine selam olsun! Onlar direndiler, öne atıldılar ve kaçmadılar!" dedi.
"Gazze'de kardeşlerimizin yanında olmak şer'i ve tarihi bir sorumluluktur"
Hüseyin Ayaydın
Ayaydın, "Değerli kardeşlerim! Yaklaşık bir asırdır şiddetli kuşatma altında tutulan Gazze, 7 Ekim'den bu yana tüm dünyanın gözleri önünde yaşlı, genç, çocuk, kadın demeden vahşice ölüme terk edilmiş durumdalar. Tarih boyunca büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış, büyük şahsiyetleri bağrında yetiştirmiş Gazze, soykırıma maruz bırakılmaktadır. Yakınlarının defnedecek cesetlerini bulunca kendilerini şanslı saydıkları Gazze halkı, 'Hep birlikte bir odada uyuyalım ki ölürsek hep beraber ölelim' söylemlerinin normalleştiği bir kente dönüşmüştür. Müslümanlar için Gazze ve oradaki kardeşlerimizin yanında olmak şer'i ve tarihi bir sorumluluktur. Nitekim Peygamber Efendimiz aleyhissalâtuvesselâm 'Müslüman Müslüman'ın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir.' Topyekûn bir soykırım hedefiyle hareket eden işgalci siyonistler, mazlum Filistin halkını acımasızca katletmekte ve adeta bütün bir İslam âlemine meydan okumaktadır. Filistin halkı, yalnızca kendi topraklarını savunmamaktadır. Ümmetin izzetini ve kutsallarını savunmaktadır." ifadelerini kullandı.
"Ekonomik boykot caydırıcı bir silahtır"
"Müslümanlar olarak sorumluluklarımızdan biri de boykottur. İşgalci terör şebekesi israil mallarına yönelik boykot, Müslümanlar arasında dayanışmayı yansıtan etkili bir duruştur. Bu, Filistin halkının haklarına destek vermenin bir yolu olarak görülmelidir." diyen Ayaydın, "Müslümanlar olarak yapacağımız boykot, Filistin halkının haklarına, özgürlüklerine ve kardeşlerimize olan bağlılığımızı ilan ettiğimiz anlamına gelmektedir. Bu adım, uluslararası toplumu israilin zalimane saldırı ve katliamlarına karşı bir duruş sergilemeye çağırmak ve Filistin'in yanında olmaya yönlendirmektir. Unutmayalım ki Kur'an'ın ifadesi ile 'insanlar arasında yaşamaya en düşkün olan Yahudilerdir.' Dolayısıyla ekonomik boykot, onları rahatsız etme ve iradelerini bükme konusunda etkili ve caydırıcı bir silahtır. Bu ekonomik zararlar aracılığıyla satış ve ihracatın gerilemesi gibi sonuçlara neden olacak, buna bağlı politik ve sosyal etkileri beraberinde getirecek, bütün bir zarara uğramalarına neden olacaktır. Ancak boykotun hedefine ulaşması için geniş halk desteğine ve uzun soluklu olmasına ihtiyaç vardır. Yine de tüm zorluklara ve engellere rağmen bu boykot, bir duruş ve inanç ifadesi olarak kalır." şeklinde konuştu.
"Bugün bu zulme karşı tek millet ve tek ümmet olma vaktidir!"
"Bugün bu zulme karşı tek millet ve tek ümmet olma vaktidir!" ifadelerini kullanan Ayaydın, "Müslüman ülkeler ekonomik ve askeri olarak Müslüman kardeşlerinin yanında yer almalıdır. Filistinli Müslümanlar, işgale karşı direnişlerinde yalnız bırakılmamalıdır. Canımızla, kanımızla, malımızla mazlum Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha buradan haykırıyoruz. Filistin'in ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne giden her adımı destekliyoruz ve desteklemeyle devam edeceğiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakârlığı yapacağımıza hiç kimsenin şüphesi olmasın." diye konuştu.
"Meydanlar boş bırakılmamalı"
Ayaydın, basın açıklamasını yaptığı şu çağrı ile sonlandırdı:
"• HAMAS Filistin'in meşru siyasi hükümeti ve temsilcidir. ABD veya siyonistlerin Gazze ile ilgili verecekleri kararın hiç bir önemi yoktur.
• Gazze'ye acil yardım koridoru kurulmalı, Türkiye bu işe öncülük etmelidir. Gazze'ye gidecek büyük bir yardım filosu deniz yoluyla ivedelikle yola çıkarak, Gazze'ye ulaşmalıdır. Dünyadaki bütün vicdan ve insaf ehli bu filoya davet edilmelidir.
• Kürecik ve İncirlik üsleri kapatılmalı en azından bu katliamlar devam ettiği müddetçe faaliyetleri süresiz durdurulmalıdır.
• Kargo uçaklarıyla ve Türkiye limanlarından gemilerle siyonistlere erzak taşınmasına izin verilmemelidir.
• İslam Ülkeleri hep beraber siyonistlere ciddi bir ambargo uygulamalıdır.
Bu vesileyle ehli vicdan herkesi, Gazze'de bütün dünyanın gözleri önünde yaşanan vahşete ve soykırıma dur demeye, Filistin halkının yalnız olmadığını bütün dünyaya haykırmaya davet ediyoruz. Meydanlar boş bırakılmamalı, Filistin direnişine aralıksız bir şekilde maddi yardımlar devam ettirilmeli, siyonistlerin ve destekçilerinin mallarına süresiz bir şekilde boykota devam edilmelidir!
Son olarak, bir avuç mücahid topluluğunun, dünyanın en iyi ve modern silahlarla donanmış ordularından sayılan israil ordusuna karşı dimdik mücadele vermesi, ağır kayıplar vermesini sağlaması; "Nice az birlikler vardır ki Allah'ın izniyle, sayıca çok birliklere galip gelmiştir." ve "Allah sabredenlerle beraberdir" ayeti kerimesinin bir tecellisi olarak görmekte, mücahitlerin şanlı kıyamını desteklemekteyiz. Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun!"
Program, Ömer Kapukaya'nın yaptığı dua ile sona erdi. (İLKHA)