Bilkent Şehir Hastanesi temel atma töreninde konuşan Erdoğan, "Bu hastane Türkiye`de bir ilk olacak. Buraya gelen bir hasta, tüm ihtiyaçlarını buradan karşılayabilecek. Ankara Etlik`te aynı bunun gibi bir şehir hastanesi daha yapacağız" dedi.

İşte Erdoğan`ın konuşmasından satır başları;

Türkiye`de sağlık hizmetleri yeni bir dönüşüm evresini geride bırakacak. Büyük bir ülke olabilmek için devletinizin sosyal gücü güçlü olacak. Yani devlet insanını koruyacak. Temel ihtiyaçlarını temin edecek. Kanuni ne diyordu, "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhat gibi"..

Yani bizim Ecdadımız, insana nefes aldırmak için devleti feda etmeye hazır bir ecdaddır.

Şimdi yine insanı devletin önüne çıkardığımızı gösteren bir demokratik paket açıklayacağız. Ben bunu ay sonuna kadar açıklayacağım. Danıştay`a bakın, Tarım Bakanlığı`na bakın, bütün bu çevredeki özel sektör yatırımlarına bakın görürsünüz.

Her şey insan için

Bugünün dünyasında kendi bölgesinden, komşularından, dünyadan kopuk bir ilerleme ve kalkınma kalıcı bir büyüme olamaz. Türkiye olarak hem kendi huzur ve istikrarımız, hem de bölgemizin huzur ve istikrarı için samimi mücadele veriyoruz. İçeride sorunlarımızı çözmek için reformlar yaparken, bölge ülkelerle iyi ilişkiler tesis etmek oralarda huzuru, istikrarı sağlamak istiyoruz. Bugün burada bir kez daha vurgulamakta fayda görüyorum, Türkiye olarak hiçbir ülkenin topraklarında gözümüz yok. Hiçbir ülkenin de içişlerine karışmak gibi bir derdimiz yok. Artık boyutları aşan, bölgeyi ilgilendiren, ve halklarına zulüm haline gelen yönetimlere çok net bir tavır sergiliyoruz. Kendi halkına toplu katliam gibi zalimce yaklaşan yönetimlerin, Türkiye sınırlarını hedef almasına asla müsamaha göstermiyoruz.

Biz her zaman adaleti gözettik, biz güçlünün haklı olduğu değil haklının güçlü olduğu bir dünyaya inandık. Ve böyle bir dünyanın mücadelesini verdik. Bundan sonra da aynı şekilde hareket edecek, aynı tavrımızı sürdüreceğiz. Biz büyük devlet refleksiyle hareket etmeye devam edeceğiz. Umut ediyorum ki kimse de Türkiye`nin tavranı test etmeye kalkışmaz. Zira böyle bir yanlışlık karşısında gerekli karşılığı vermekten de çekinmeyiz. Çok değerli vatandaşlarım, Ankara Türkiye Cumhuriyeti`in başkenti olduğu kadar, huzurun ve kardeşliğin de başkentidir. Ankara`yı sanayinin, ticaretinin, bugün temelini attığımız bu büyük eserle sağlığın da cazibe merkezi haline getirme çalışmalarımız devam edecek. Ben her şeyden önce refahın başkentinde, huzurumuzu kaçırmaya çalışanlara bir şey hatırlatmak istiyorum. Bakın yaptıklarınız halkıma değil, esnafıma değil, aynı zamanda da kendinize yaptığınız bir saygısızlıktır.

Hangi düşüncede olursanız olun saygı duyarız. Ancak saygı duymak, karşı düşünceye de saygı duymayı gerektirir. Eğer siz farklı düşüncede olanlara saygı duymazsanız, saygı göremezsiniz. Hukukun dışına çıkmak suretiyle, esnafın işyerlerini yakıp yıkarsanız, burada da güvenlik güçlerimiz hukuk içinde gerekli cevabı vermek durumunda kalır.

Çünkü bizim birliğimizi ve dirliğimizi bozmaya kimsenin hakkı yok. Bir olalım, beraber olalım, iri ve diri olalım diyorum. Ve hep birlikte Türkiye olalım diyorum. Ben tekrar temelini attığımız bu eserin, bu büyük hayalin gerçekleşmesinde bugüne kadar emeği olanları, yüklenici firmayı, mühendisine, işçisine kadar tüm kardeşlerimi de tebrik ediyorum. Artık bir hayal gerçek oluyor. Sabırsızlıkla bu süreyi bekleyeceği ve projeyi de her aşamasında takip edeceğim. Saygılarımı sunuyorum.