HAMZA DURMAZ-  Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis, Türkiye ve Yunanistan'ın anlaşmazlıkların bir kenara konulması konusunda ortak bir karara vardığını söyledi.

Yerapetritis, Londra School of Economics'te katıldığı bir etkinlikte Türkiye ilişkilerine dair soruları yanıtladı.

Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorunların çözümüne yönelik Yerapetritis, "müzakereci yaklaşımın" önemine dikkati çekerek "Sadece dış politikada değil, hayatın her alanında müzakere süreci fikrini seviyorum. Ne zaman bir anlaşmazlık yaşasak, bunun krizle sonuçlanmamasını umuyorum." ifadesini kullandı.

Yerapetritis, Türkiye ve Yunanistan arasında "temel farklılıklar" olduğunu ancak bu anlaşmazlıkların yönünün belirlenmesinde diplomasinin ve çözüme açık olmanın önemli olduğunu kaydetti.

İki ülke arasındaki anlaşmazlıkların diplomasi için bir engel olmaması gerektiğini belirten Yerapetritis, "Biz anlaşmazlıklarımızı bir kenara koyma konusunda ortak bir karara vardık." dedi.

Yerapetritis, iki taraf arasında savunma ve askeri alanda güven tesis edici adımların, ilişkilerin geliştirilmesi için hayati önemde olduğuna vurgu yaparak Atina hükümetinin bir diplomatını bu süreçle görevlendirdiğini aktardı.

Ege'de şu anda "sükunet" olduğuna işaret eden Yerapetritis, "Şunu söylemeye hep devam edeceğim, askeri bölgelerin yetkilendirilmesine ilişkin temel konumuzu çözsek de çözmesek de Ege'de sükunet sürecini olabildiğinde uzatmak, başlı başına önemli." diye konuştu.

Yerapetritis, iki ülke arasında "barışçıl bir şekilde birlikte var olma" konusunda çalışmanın bir gereklilik olduğunu kaydederek şu değerlendirmelerde bulundu:

"Hem Yunanistan'da hem Türkiye'de iki ülke arasında yeniden yakınlaşmaya karşı çıkan bazı insanlar ve gruplar görebiliyorum. Bunu bekliyordum ancak bu fikre katılmıyorum. Birlikte yaşamak zorundayız. Barış içinde yaşamak için birlikte çalışmak zorundayız."

Atina ve Ankara arasındaki görüşmelerde "iyi komşuluk ilişkileri" ve gerilim riskinin azaltılması konularının öncelikli olması gerektiğini vurgulayan Yerapetritis, "Gerilim ya da savaş sürecinin hızlandırılmasındansa, bu riskin azaltılmasının çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Bu, özellikle gelecek nesildeki Yunanistan vatandaşlarına yönelik benim sorumluluğumdur." dedi.