Tarihte bugün: 29 Kasım
29 KASIM / TARİHTE BUGÜN
1925: Sivas’ta Şapka Kanunu aleyhine yapılan gösteri, anında bastırıldı. Baskı, şiddet ve idamlarla bastırılmaya çalışılan halk tepkisi dinmiyor ve şapkaya karşı direnç tüm Anadolu’ya yayılıyordu. Bunca tepkiye karşın aynı gün İtalya ve İngiltere’den şapka yüklü 3 gemi İstanbul’a geldi. Şapka devrimi yapan ve herkesin zorunlu olarak şapka giymesini buyuran yeni rejim, şapka üretmeyi bile başaramamış ve bu konuda da dışa bağımlı bir şekilde halkın sömürülmesine göz yumulmuştu.
1937: Hatay’da bağımsız rejim yürürlüğe girdi. Hatay, artık kendi özel anayasası ve sistemi olan bağımsız bir cumhuriyet oldu. Hatay Devleti, İskenderun Sancağı’nın 7 Eylül 1938’de bağımsızlığını ilan etmesi ile kurulmuş olan devlettir. 29 Haziran 1939’da devletin yasama organı olan 22 üyesi Türk, 40 üyeli Hatay Devleti Millet Meclisi’nin aldığı karar gereği Türkiye’ye katılmış ve Hatay ili olmuştur. Bütün karar ve yürütme organları, Türk nüfusunun yönetiminde olan devletin statü gereği Fransız Suriye Mandası’na olan bağımlılığı sorun yaratıyordu. Bu nedenle, aşama aşama gerçekleştirilen değişikliklerle Türkiye’ye bağlanmaya doğru giden Hatay, İkinci Dünya Savaşı’nın yaklaşması nedeniyle Fransa’nın da ısrarcı olamamasından ve Fransa’nın Türkiye ile savaşmayı göze alamamasından yararlanarak 29 Haziran 1939’da, Hatay Meclisi’nin aldığı karar doğrultusunda Türkiye’ye katıldı.
1944: Arnavutluk Halk Cumhuriyeti kuruldu. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Enver Hoca liderliğinde kurulan sosyalist rejim, zamanla tam bir diktatörlüğe dönüşmüş ve 1967’de dünyanın ilk resmi ateist devleti olarak tarihteki yerini almıştır. Bütün cami, kilise ve ibadethanelerin kapatıldığı dönem boyunca dini yaşam, tümüyle yasaklanmıştır.
1945: Yugoslavya Federal Cumhuriyeti kuruldu. Balkanlar’da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren bu sosyalist federal cumhuriyetin kurulduğu alanda bugün; Bosna-Hersek, Sırbistan, Hırvatistan, Makedonya, Karadağ, Slovenya ve Kosova bulunur. Savaş öncesi ülkenin kurulduğu topraklarda Yugoslavya Krallığı bulunuyordu. Krallık yıkıldı. Ülke adını 1943 yılında Demokratik Federal Yugoslavya; 1946’da Yugoslavya Federal Halk Cumhuriyeti ve nihayetinde 1963 yılında Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti olarak değiştirdi.
1947: Birleşmiş Milletler, İslam Dünyası’nın şiddetli muhalefetine karşın, Filistin’in bölünmesini ve bağımsız bir israil rejiminin kurulmasını kararlaştırdı. Tüm uluslararası anlaşmaları ve insanlık değerlerini hiçe sayarak Filistin topraklarını gasp edip, buraya dünyanın çeşitli yerlerinden getirtilen yahudilere vererek siyonist bir terör rejimi kurduran Birleşmiş Milletler, esasında ABD ve siyonizmin jandarması olduğunu açıkça ortaya koyuyordu
1990: Kadının çalışmasını kocanın iznine bağlayan Medeni Kanun’un 159’uncu maddesi, Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildi. İptal kararı 2 Temmuz 1992 tarih ve 21272 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.
1996: Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi’nde, 1200 Boşnak’ın öldürülmesine karışan bir Hırvat asker 10 yıl hapis cezasına mahkûm oldu. Soykırım suçunun cezasını böyle takdir eden mahkeme, her şeyiyle göstermelik bir mahkeme olduğunu ortaya koyuyordu.
2014: IŞID saldırılarının Avrupa medyasında yoğun bir şekilde abartılı yayınlar ile verilmesi, bu ülkelerde yaşayan Müslümanlara yönelik saldırıların da artmasına neden oldu. Avusturya polisi, IŞİD bahanesiyle aralarında camilerin de bulunduğu 40 adrese baskın düzenledi.
2016: Adana’nın Aladağ ilçesindeki 3 katlı özel bir öğrenci yurdunda akşam saatlerinde, yangın çıktı. Yangında, 10’u öğrenci 12 kişi hayatını kaybetti; 24 kişi yaralandı. Pencereden atlayan ve dumandan etkilenen 24 öğrenci hastanelere kaldırıldı. Türkiye’yi yasa boğan facianın araştırılması için 3 cumhuriyet savcısı görevlendirildi, 14 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ise olayla ilgili Aladağ ilçesi Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararı ile yayın yasağı getirildiğini duyurdu. Bu yurtta lise öğrencileri kalıyor, aynı zamanda Kur’an-ı Kerim eğitimi veriliyordu. Yurtta Kur’an eğitiminin verildiğinin anlaşılması üzerine sol ve İslam düşmanı yayın kuruluşları, bu olaylar üzerinden İslam’a canhıraş bir şekilde saldırmaya başladı. Batı hayranı, ahlâk düşmanı, insaf ve îzandan yoksun medya, olaya bilerek sebebiyet verilmiş gibi yurt sorumlusuna saldırıyordu. Oysa yurt sorumlusunun kendi kızı da bu elim hadisede hayatını kaybetmişti. Ama şaşırılacak fazla bir şey yoktu; çünkü İslam düşmanı bu medyanın genlerine işlemişti.