Prof. Dr. Orhan Şen konuya ilişkin CNN Türk'e açıklamalarda bulundu:

Bu kışa kuvvetli rüzgârlarla başladık. Bunlar bazen 100 kilometrenin de üzerine çıkan hızda esmeye başladılar. Yönü önemliydi bu fırtınanın. Batı ve kuzey batılı yani karayelden esen bir rüzgardı. Bu rüzgâr bizim batı bölgelerimizde ve kuzey batı bölgelerimize yani Batı Karadeniz, Marmara, Ege ve bu civarlarda kuzeyli rüzgârlar etkili olarak deniz taşmalarına neden oldu. Güneyde ise kuvvetli lodos vardı. Bugün de Doğu Akdeniz'de, Doğu Anadolu'da, Güneydoğu Anadolu'da kuvvetli lodos var.

Bu lodos denizi kabartması sonucunda, örneğin bir toz yığını var. Bu toz yığınını rüzgâr alıyor, kıyıya yığıyor. Su da aynı şekilde. Suyun yoğunluğu fazla olduğu için daha yavaş oluyor. Dolayısıyla bu kuvvetli rüzgârlar, deniz suyunu rüzgarın esme yönüne doğru yığıyor.

Türkiye'de doğal afetlere yeni birisi daha ekleniyor. Deniz kabarması da sahillerde mümkün olacak gibi görünüyor. Kot farkı az olan yerlerde meydana geliyor. Bu kot farkının yükselmesi lazım. Yükselmesi derken kıyıdaki apartmanları yükseltecek halimiz yok. O zaman ne yapacağız, başka teknikler kullanmak lazım. Altyapının yeniden düşünülmesi lazım. Çok masraflı bir iş. İstanbul'da da İzmir'de de Ankara'da da altyapının yenilenmesi lazım. İstanbul ve Batı Karadeniz bölgesinde denizin içeri doğru girmesi daha büyük problemlere neden olacak. Şile dahil olmak üzere Batı Karadeniz'deki nehir ve dere kenarlarında çok yapılaşma var. Bu yapılaşmaların kaldırılması lazım.