Gaziantep'te hafızlık eğitimini tamamlayan 104 kız öğrenci icazet belgesini aldı
Gaziantep İl Müftülüğüne bağlı Kur'an kurslarında hafızlık eğitimini başarıyla tamamlayan 104 kız öğrenci için icazet töreni düzenlendi.
Gaziantep'in önden gelen Kur'an kurslarından olan Hoşgör Fatih Kur'an Kursu başta olmak üzere Şehitkamil ve Şahinbey ilçelerinde Gaziantep İl Müftülüğüne bağlı Kur'an kurslarında eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamlayarak mezun olan 104 hafize düzenlenen "Hafızlık İcazet Merasimi" töreni ile icazet belgelerini aldılar.
Şahinbey Kongre ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen tören Ayasofya-i Kebir Camii İmam Hatibi Bünyamin Topçuoğlu Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Hafize öğrencilerin tekbir ve salavatlar eşliğinde salona girdiği anda hafızların yakınları başta olmak üzere tüm katılımcılar duygu dolu anlar yaşarken kimi katılımcıların gözyaşlarına hâkim olamadığı görüldü.
Programda yapılan konuşmalarda Kur'an-ı Kerim öğrenmenin ve hafızlığın önemine değinildi.
Gaziantep İl Müftülüğü tarafından düzenlenen programda konuşan İl Müftüsü Doktor Hüseyin Hazırlar, deprem gibi büyük zorluğa rağmen hafızların derslerini aksatmadığına dikkat çekti.
"Bu merasim, Gazzeli çocuklar için umut olsun"
Müftü Hazırlar, "Bugün bizler için hakikaten çok özel bir gün. An itibariyle yüreğimiz hüzünlü, mahzun. Çünkü Gazze hüzünlü, Gazzeli çocuklar hüzünlü, mahzun. O yüzden diyorum ki hemen sözlerimin başında, bugün gerçekleştirdiğimiz bu merasim, Gazzeli çocuklar için umut olsun, Gazzeli kardeşlerimiz için sesimiz binlere vesile olsun, dua olsun oralara yağsın diyorum inşallah. Bugün sevinçliyiz, mutluyuz. Hafızlıklarını tamamlayan yavrularımızın bu icazet merasimine tanıklık ediyoruz. Öncelikle hıfzını tamamlayan, Kur'an-ı Kerim'i ayet ayet, sure sure gönlüne nakşeden bu yavrularımızı gönülden tebrik ediyorum." ifadelerini kullandı.
"Bunlar sadece hafızlık yapmadılar aynı zamanda bir başarı hikayesi yazdılar"
Deprem felaketine rağmen çocukların Kur'an yolculuğunu aksatmadığına vurgu yapan Hazırlar, "Öteden beri söylediğimiz bir söz var, o da şu; Kur'an-ı Kerim'i hıfz etmek, Kur'an'ı gönlüne misafir etmek, Cenab-ı Hakk'ın bir insana lütfedeceği en büyük nimet, en büyük bahtiyarlıktır. O yüzden bu yavrularımız, hayatlarının baharında, hayatlarının en kıymetli zamanını Allah'ın kitabına ayırdılar. Ne mutlu onlara ne mutlu onları yetiştiren anne babalara. Malumunuz 6 Şubat'ta Gaziantep'in de içerisinde yer alan bölgede çok şiddetli bir deprem yaşandı. Öncelikle bu depremde kaybettiğimiz bütün canlarımıza Cenab-ı Hak'tan rahmet niyaz ediyorum. Biz o felaketle uğraşırken, o felaketin yaralarını sarmaya çalışırken bu yavrularımız hafızlıklarına devam etti. Bu yavrularımız çevrimiçi de olsa derslerini okumaya devam etti. Bu yavrularımız Kur'an yolculuğunu aksatmadan devam ettiler. Dolayısıyla bunlar sadece hafızlık yapmadılar aynı zamanda bir başarı hikayesi yazdılar. Kendilerini gönülden tebrik ediyorum." dedi.
"Bu ivme gün geçtikçe artarak devam edecek"
Kur'an'sız bir hayatın zayi olduğunu ifade eden Müftü Hazırlar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Allah Resulü öyle buyuruyor: Kur'an'sız bir hayat zayi olmuş bir hayattır… Biz inanıyor ve biliyoruz ki rahmet kitabımız Kur'an-ı Kerim bizleri karanlıklardan aydınlığa, dalaletten hidayete çıkaran bir hakikat membaıdır. O kitap ki, bizlere yaratılış gayemizin, varoluşumuzun hikmetini, onurlu, izzetli bir yaşamı nasıl sürdüreceğimizi bize öğreten muhteşem bir kitaptır. O kitap ki bize kendimizi, Rabbimizi ve edebi öğretti. O kitap ki gönüllerimizi, zihnimizi, ruhumuzu… hasılı dünyamızı ve ukbamızı mamur kılacak ilkeler öğütledi. O kitap ki bize yücelmenin, yükselmenin yollarını öğretti. Cenab-ı Hakk cümlemizi Kur'an'la yücelen bahtiyar kullarından eylesin. Bugün hamdolsun 104 yavrumuzun icazet merasimine tanıklık ediyoruz. Erkek öğrencilerimizin hafızlık merasimini gerçekleştirdiğimizde 200'den fazla öğrencimiz vardı. Bugün de 100'den fazla öğrencimiz var. Ve bu ivme gün geçtikçe artarak devam edecek."
"Dilin okuması ibadet, aklın okuması icabet, ruhun okuması ise istikamettir"
Gaziantep İl Müftülüğü tarafından düzenlenen programa konuşmacı olarak katılan Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Sedide Akbulut, Kur'an-ı Kerim'i hayatımızın her alanında hâkim olması gerektiğini söyledi.
Hafızların sadece Kur'an-ı Kerim'in ezberiyle yetinmemesi gerektiğini belirten Akbulut, hafızlığın aynı zamanda manevi ve ahlaki olgunlaşma dönemi olduğunu vurguladı.
Akbulut, "Kur'an'ın okunmasını ben 3'e bölüyorum: Kıraat, tilavet ve tertil. Benim zihin dünyamda karşılığını bulan, hocalarımızın da bize yön gösterdiği kadarıyla biliyorum ki aslında kıraat aklın okumasıdır. İlk emir geldiğinde Efendimize 'Oku' emri, 'İkra' emri aslında akılla okumayı emrediyor. 'Kâinatı oku, hayatı oku, dünyayı oku, kendini oku yani akılla oku' vardır. Tilavet dilin okumasıdır. İnsan dil ile okur, terennüm eder. Ama tertil; ruhun okumasıdır. Ruhunla okuyup ruhunla karşılık vermen, mesaj vermendir. Dilin okuması ibadet, aklın okuması icabet, ruhun okuması ise istikamettir." şeklinde konuştu.
"Bu kitap yaşam kitabıdır"
Kur'an-ı Kerim'in sadece emir ve yasaklardan ibaret olmadığına işaret eden Akbulut, Kur'an'ın bir yaşam kitabı olduğuna dikkat çekti.
Akbulut, "Ben bu yavrulardan akılları ile icabet, telaffuzları ile ibadet, ama yaşamlarını Kur'an'ın hayatına dönüştürmeleri ile istikamet bekliyor ve diliyorum. Aynı istikameti hepimiz hayatımızın her yerinde, her köşesinde, ki bu Kur'an biz biliyoruz ki bize sadece ibadeti emreden ya da bu Kur'an bize sadece bazı sınırları ve yasakları gösteren, sadece hayatımızın dini anlamda değil sosyal anlamda da adab-ı muaşeret çizgilerini çizen bir kitaptır. Bu kitap yaşam kitabıdır. Bu kitap sadece ibadetle, din ile ifade edeceğimiz bir kitap değil. Yeri geldiğinde yeryüzünde yürümenin sınırını bize öğreten, yeri geldiğinde konuşmanın adabını ve sesi alçaltmayı öğreten, yeri geldiğinde bir yere misafir olduğumuzda, o ev halkını usandırmadan, vakitlice gitmeyi hatırlatan, yeri geldiğinde anne ve babanın odasını izinle çalmayı öğreten, büyüklerimize, akrabaya iyiliği emreden bir kitaptır. Sadece namazı, haccı, orucu anlatan bir kitap değil. Öyleyse bu kitap bize hayatımızın her karesinde, her adımında yön gösterecek, istikamet çizecek ve her gün 5 vakit namazımızda da o istikameti istemeyi öğretecek bir kitaptır." ifadelerini kullandı.
Programda bir konuşma yapan Gaziantep Vali Yardımcısı Hüseyin Kaptan ise duygularını şöyle dile getirdi:
"Hafızlık öyle şerefli bir unvandır ki, dünyanın bütün kitapları silinse ve kaybolsa dahi Kerim kitabımız, hafızlarımızın hafızalarında tekrar yeşerecek, ilk günkü haliyle tekrar yazılabilecektir. Hafızlarımızın İslami ilim ile kuşanmış, Kur'an ahlakını yaşayan ve yaşatan birer eş, birer aile üyesi, birer vatandaş oldukça milletimizin de ümmetin de sırtı yere gelmeyecektir." dedi.
Hoşgör Fatih İlim Araştırma Vakfı Fahri Başkanı Ökkeş Eruslu ise, "Şu güzelliği gördüğüm zaman çok sevinçliyim. Allah o günleri bize gösterdi. Bu memlekette Allah'ın Yüce kitabı yasaklandığı günlerden 200'ün üzerinde erkek hafız, 100'ün üzerinde hanım kız muhafızımız Kur'an'ı kalbine nakşederek şurada bulunuyorlar, Allah kendilerinden razı olsun. Hafız oldunuz, inşallah okuduğunuzda anlamını da yaşayınız, ama sizi yetiştiren hocalar gibi siz de inşallah hafız sayısını artırarak hafızlarımızı çoğaltınız." şeklinde konuştu.
Program, Hafizelere icazet belgelerinin verilmesi ve okunan duanın ardından sona erdi. (İLKHA)