Siyasi Analist Muin Menna: ATEŞKES DİRENİŞİN ZAFERİNİN MEYVESİDİR
Arkasına küresel emperyalizmin askeri ve sermaye gücünü alarak tarihin gördüğü en insanlık dışı silah ve yöntemlerle Gazze’ye saldıran ve 20 bine yakın sivilin ölümüne neden olan siyonist terör çetesi, kara harekatına girişince direnişin gücünü kıramadı. Çocuk katili işgal çetesi, 48 gündür vahşice saldırdığı Gazze’de büyük çapta asker ve teçhizat kaybına uğrayınca esirleri bahane ederek “ateşkes” kararı aldı. Siyasi analist ve araştırmacı Muin Menna’, Gazze Şeridi’nde ilan edilen geçici ateşkes anlaşmasının işgal güçlerini dar bir alanda kuşatarak ağır kayıplar verdirmeyi başaran Filistin direnişinin zaferinin bir meyvesi olduğunu söyledi.
HABER MERKEZİ
Ateşkes çağrılarına uzun süredir kulaklarını tıkayan ve başta Amerika olmak üzere Batılı devletlerin desteğini alan siyonist terör çetesi, hastane, okul, cami ve kiliseleri bombalayarak hiçbir insani ve ahlaki değer tanımadığını tüm dünyaya gösterdi.
Batılı ülke liderleri tüm toplumsal tepkilere karşın siyonist rejime “ateşkes” çağrısında bulunmayı reddettiler.
İslami direnişin alandaki başarılı operasyonları, direniş gruplarının ellerindeki esirlerin işgal rejimi içerisinde tartışma ve protestolara neden olması ve Netanyahu’nun bundan dolayı azledilmesinin konuşulması üzerine “Esir takası ve geçici ateşkes” konusu gündeme geldi.
Uzmanlar, Aksa Tufanı ile başlayan ve ateşkes ile devam eden sürecin işgalci siyonist rejim için Allah’ın izniyle sonun başlangıcı olduğunu dile getiriyor.
Filistin direnişinin siyonist işgal rejimini aşağıladığını ve ABD’nin bölgedeki nüfuzunu tehdit ettiğini belirten siyasi analist ve araştırmacı Muin Menna’, İngiltere ve Fransa’nın 200 yıllık çabalarının da boşa gittiğini kaydetti.
“DİRENİŞ İŞGALCİYİ KÜÇÜK DÜŞÜRDÜ”
Filistin direnişinin zaferinin çeşitli düzeylerde gerçekleştiğini ifade eden Menna’, ilk düzeyin siyonist işgal rejiminin küçük düşürülmesi olduğunu bildirerek, örnek siyonist projenin çöktüğünü ve işgal rejiminin Batı’nın güvenini kaybettiğini dile getirdi.
İkinci düzeyin ABD’nin bölgedeki nüfuzunun tehdit edilmesi olduğuna dikkat çeken Menna’, ABD’nin bölgedeki baş temsilcisini kaybettiğini, ABD’ye bağlı olan bölge ülkelerinin çoğunun bir şekilde tehlikede olduğunu bildirdi.
Üçüncü düzeyde İngiltere ve Fransa’nın 200 yıllık çabasının boşa gittiğine değinen Menna’, bölgede Türkiye ve İran gibi Batı projesine ve ABD nüfuzuna rakip güçlerin ortaya çıktığına işaret etti.
Menna’, son düzeyde de Filistin direnişinin Filistin halkının uygun koşullar olması halinde Filistin’i işgalden kurtarma görevini yerine getirebileceği mesajı verdiğini söyledi.