28 Şubatçılar, Halkın Elindeki Av Tüfeklerini Toplatmayı Planlamış

Geçtiğimiz günlerde başlayan 28 Şubat Darbe Davası İddianamesi’nin ek klasörlerindeki “Gizli” kodlu belgeye göre, 28 Şubat cuntası yaptıkları, işlemekte oldukları postmodern suça karşı halkın silahlı bir direnişe geçebileceği düşüncesiyle, av tüfeklerini dahi toplatmayı planlamış.

Ahmet Yavuz/Ankara

Darbe yapmak ne kadar zor bir işmiş!

Meğerse postmodern darbe yapmak ne kadar da zormuş. Av silahlarından, kurban derilerine, başörtüsünden, Cuma namazına, cihat, tevhit kelimelerinden hutbelere, Adil Düzen kurmak isteyen parti Refah’ın kapatılmasından, Milli Görüş’ün kökünün kurutulmasına ve Başbakan Erbakan’ın siyaseten ömür boyu yasaklanıp, “Kayıp Trilyon Yalanı” diye karakuşi bir dava açtırıp Sabataycı medya silahşörlerinin diline dolamasına varıncaya kadar devasa bir çalışma yapmak gerekiyormuş. Küresel 28 Şubat’ta da öyle yapılmış. İsrail ve ABD planlamış, mason locaları stratejiyi çizmiş, menfi medya, sermaye, siyaset aktörlüğünü yapmış, brifing yargısı davaları açmış, askerin içindeki piyonlar çalışmayı yürütmüş... 28 Şubat Davası İddianamesi’ndeki belgeye göre, “Halkın kurban derilerine bile” göz dikilmiş…

Geçtiğimiz günlerde başlayan 28 Şubat Darbe Davası İddianamesinin ek klasörlerindeki GİZLİ Kodlu belgeye göre, 28 Şubat Cuntası yaptıkları işlemekte oldukları postmodern suça karşı halkın silahlı bir direnişe geçebileceği düşüncesiyle, av tüfeklerini dahi toplatmayı planlamış.

Geçtiğimiz günlerde başlayan 28 Şubat Darbe Davası İddianamesinin ek klasörlerindeki Gizli Kodlu belgeye göre, 28 Şubat Cuntası işlemekte oldukları postmodern suça karşı halkın elindeki basit av silahlarından dahi korkarak, toplatmayı karara bağlamış. 27 Mayıs 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu belgesine göre Batı Taşeronu Cunta, “İrticai Kesimde Görülen Organize Silahlanma Faaliyetleri” konulu başlık altında irticai kesim diye yaftaladığı kendileri gibi düşünmeyen bütün halkın elindeki av silahlarını toplatmayı planlamış.

Darbeler Yüzyılı

Adeta Darbeler Yüzyılı olarak tarihe geçen 20. Asırda yaşananların darbecilerin ortaya koyduğu “Halkından korkan tavrın” benzeri Türkiye’de de yaşanmış. İsrail, ABD ve Batı adına, Milli Görüşçü Erbakan Hükümetini düşürmek için  postmodern darbe yapan 28 Şubatçılar da “Darbeci Korkaklığını” aynen sergileyerek, halkın elindeki silahları toplatmayı şu ifadelerle plana bağlamış. Cunta belgesinde, “Ruhsat işlemlerinin ve şartlarının yeniden kontrol edilerek pompalı tüfekler ve ateş gücü yüksek otomatik ve yan otomatik diğer silahların Av Silahları Kapsamı Dışına Çıkarılmasını Sağlamak. Halkın elinde bulunan bu tür silahların toplanabilmesi için yasal tedbirler geliştirmek.” ABD’den gelen darbe kriptosu ile harekete geçen 28 Şubat postmodern darbecileri, 18 madde diye Pentagon’dan bildirilen uygulamaları aynen Türkiye’de uygulatmak için bir yandan 54. Refahyol Hükümetine baskı yaparken, diğer yandan da halkın hukuk dışı yasalara uymasını temin için psikolojik harekata başvurmuş. GİZLİ Kodlu belgede, “Halkın mevcut yasal düzenlemelere uymasını sağlayacak psikolojik harekat tedbirlerini uygulamak” da karara bağlanmış.

Kurban Derilerine Bile Göz Dikmişler

Darbeciler, 27 Mayıs 1997 günlü aynı Batı Çalışma Grubu belgesinde halkın kurban derilerine bile göz dikmişler. 28 Şubat İddianamesinin ek klasörlerindeki belgede Kurban derileri ile ilgili çalışma şöyle ifade edilmiş: “Kızılay dışında, Kurban derilerini toplama konusunda ısrarlı davranan kuruluşlar hakkında caydırıcı önlemler geliştirmek…” Buna göre, psikolojik harekat görevi de medyaya verilmiş. Medya silahşörleri de gereğini yapmış.

Milligazete