`Medya çok güçlü bir silahtır`
Rehber TV Yönetim Kurulu Başkanı Molla Abdussamed Yalçın, medyanın güçlü bir silah olduğunu belirterek, "Onunla kendinizi de vurabilirsiniz, kendinizi düşmanlarınızdan da koruyabilirsiniz" dedi.
VAN- Konuyla ilgili olarak İLKHA`nın sorularını yanıtlayan Molla Abdussamed Yalçın, medyanın 4. Ordu olarak tabir edildiğini hatırlatarak, medyanın ehil olmayan insanların eline geçmesinin toplum için bir facia olacağını söyledi.
"Medya olmayan bir şeyi olmuş, olan bir şeyi de olmamış gibi gösterebilir"
Medyanın sosyal hayat içerisinde çok büyük bir etkisi olduğunu belirten Rehber TV Yönetim Kurulu Başkanı Molla Abdussamed Yalçın, "Medya Türkiye`nin 4. Ordusu olarak tabir ediliyor. Medya, toplum içersinde olayları aktarırken meseleleri değerlendirirken belli bir bakış açısı ile bunu yapmaktadır. Her medya belli bir zihniyet taşıyor. İnsanları ona göre yönlendiriyor. Medya devletleri yıkar devletleri kurar. Bu medyadan beklenen şeydir ve bunu yapabiliyor. Haberleri nasıl yansıtırsa insanları o şekilde yönlendirmiş olur. Eğer bir toplum belli bir şekil kazanmışsa bu kesinlikle medyadandır. Medya öyle istediği içindir. Bugün medya Amerika`nın süper güç olduğunu söylemeseydi insanlar buna inanmayacaklardı. Amerika`da olmayan güç ve kuvvet Amerika`ya mal edilebiliyor. Ancak bizler Amerika`ya baktığımızda Amerika`nın emperyalist olduğunu büyük şeytan olduğunu biliyoruz. İnsanlar bunu bilmiyor, çünkü medya bunu öyle yansıtıyor." diye konuştu.
"Medyanın ehil olmayanların eline geçmesi toplum için bir faciadır"
Her bir şeyin ahlaki yapısı olduğu gibi meydanında bir ahlaki yapıya sahip olması gerektiğini ifade eden Yalçın, "Çünkü medya çok güçlü bir silahtır. Onunla kendinizi de vurabilirsiniz kendinizi düşmanlarınızdan da koruyabilirsiniz. Bu sebeple cahil cühelanın eline düştüğünde bunu İslam aleyhine kullanır. Dolayısıyla hem kendisine zarar verir. Hem de insanlığa zarar verir. Kendi haberinde namus cinayetini eleştirirken ardından verdiği reklamlarla namus cinayetlerine teşvik eder. Bu nedenle medya ehil olmayan insanların eline geçtiğinde toplum için bir faciadır." ifadelerini kullandı.
"Bizim yayın anlayışımız tamamen İslami`dir"
Rehber TV`nin yayın politikasının tamamen İslami olduğunu vurgulayan Yalçın, "Bizim yayın anlayışımız tamamen İslami ve ilahi bir anlayıştır. Kuran`ın emir ve nehiylerine göre hareket ediyoruz. Helal haram konusuna çok önem veriyoruz. Medyanın ahlaki yapısı ve kullanma şekline çok dikkat ederek insanlarımıza faydalı olacak şekilde bir yayın politikası izliyoruz. Malumunuz toplumumuzda ailenin iyi bir temel üzerine inşa edilmesi için yayın yapan TV kanalları ya hiç yoktur ya da çok çok azdır. Bizler bu boşluğu doldurmak için böyle bir TV açtık. Televizyonumuz insanlarımızın istenmeyen kanalların pençesine düşmemesi için yayın hayatını sürdüren bir kanaldır. Biz bunu yapmazsak insanlarımızın adeta bunların pençesine düşmesine rıza göstermiş oluruz. İnsanlara `şu kanalları izlemeyin` dediğimizde onlara alternatif sunmamız lazım. Ki biz bunu yapıyoruz. Rehber TV bir aile televizyonudur." şeklinde konuştu.
"TV kapansa bile uygunsuz reklamlar almayız"
Reklamların TV`lerin bir parçası olduğunu söyleyen Abdussamed Yalçın, reklam anlayışının da yayın anlayışı gibi olduğunun altını çizerek, "Kimileri `bu reklamları almazsak TV kapanır` diyor. Kapanacaksa kapansın. İnsanlara fayda yerine zarar verdiğinde kapanması daha iyidir. İnsanlara faydalı olmak istiyorsa o zaman belli bir çerçeve çizmek durumundadır. Reklam alırken bile ilkeli olmak ahlaklı olmak durumundayız. TV`de bunları gözetmezseniz `para getirsin de nasıl olursa olsun` düşüncesinde iseniz bu hem sizin hem de izleyicileriniz için büyük bir faciadır. Bizler hamd olsun Müslümanız. TV`nin kapanması pahasına bile olsa ahlaksız ve yayın ilkelerimize ters düşecek hiçbir reklam vermedik inşallah vermeyeceğiz." ifadelerine yer verdi.
İstedikleri oranda bir ekiplerinin olmamasına rağmen güzel bir izleyici potansiyeline sahip olduklarını söyleyen Yalçın, buna rağmen beklentilerinin çok üstünde bir çalışma ortaya koyduklarını sözlerine ekledi. (Murat Dalgın- İLKHA)