Başkentli çocuklar Gazze'deki soykırımı lanetledi
Ankara Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde çocuklar tarafından yapılan basın açıklaması duygulu anların yaşanmasına neden oldu.
Gazze'de katledilen insanlardan geriye kalan temsili eşyalarla sergi açılarak Filistin'de devam eden soykırımı kınamak için Ankara'da çocuklar tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi.
Siyonist işgal rejiminin 40 günden fazladır Gazze'de gerçekleştirdiği soykırım devam ederken şimdiye kadar çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan 11 binin üzerinde Filistinli şehit oldu, on binlerce yaralının yanı sıra enkazların altında ise binlerce kişinin olduğu belirtiliyor.
İşgal rejiminin Filistin'de yaptığı soykırımlarda bebek ve çocukların şehit olması üzerine tepki göstermek için Ankara Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde çocuk ve gençler tarafından basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya çocukların anne babaları da eşlik etti.
Ankara Melike Hatun Camii avlusunda gerçekleştirilen açıklamada basın açıklaması, 14 yaşındaki Musab Sinan tarafından okundu. Açıklamada ayrıca çocuklar tarafından sloganlar atıldı.
Tevbe Süresi 111 Ayeti okuyarak basın açıklamasını okuyan Sinan, "Abiler, amcalar, ablalar; ben Musab, 14 yaşındayım. Tıpkı Gazze’de şehit edilen 14 yaşındaki kardeşlerim gibi. Ben Musab, öğrenciyim. Tıpkı Gazze’de şehit edilen binlerce öğrenci gibi. Ben Musab, bir babanın oğluyum, tıpkı Gazze’de şehit edilen binlerce babanın gözünün nuru evlatları gibi. Ama onların hiçbiri akşam olunca evlerine dönemeyecekler, ama onların hiç biri okul dönüşünde kardeşlerini göremeyecekler, ama onların hiçbiri sarılamayacaklarına bir daha annelerine. Çocuklar annesiz, anneler çocuksuz kalıyor Gazze’de ey Müslümanlar." dedi.
"20 Kasım çocuk hakları günüymüş öyle mi?"
Sinan, "Gazze denilen bir avuç toprakta, ümmetin onurunu, şerefini, izzetini kurtarmak için bir avuç yetim, dişi ile tırnağı ile o toprağa tutunmaya çalışıyor haberiniz var mı? Gazze denilen bir avuç toprakta, 'titreyen yetimler var' haberiniz var mı? Gazze denilen bir avuç toprakta, çocuklara, füzelerle, tanklarla nişan alıp öldürüyorlar haberiniz var mı? Gazze denilen ufacık bir şehirde binlerce çocuk anne babasının kucağında öldü haberiniz var mı? Binlerce çocuk… Binlerce çocuk… Bir değil, beş değil, binlerce çocuk öldü anne babaları ile birlikte haberiniz var mı? 20 Kasım çocuk hakları günüymüş öyle mi? 20 Kasım Gazze’deki çocukların ölüm tarihi oldu haberiniz var mı?" diye sordu.
"Ebu Ubeyde diyor ki, hepiniz bir gün sessizliğinizden dolayı hesap vereceksiniz"
İzzettin El Kassam Tugaylarının sözcüsü Ebu Ebeyde'nin son açıklamasıyla ilgili Sinan, şunları aktardı:
"Ümmetin izzeti için savaşan İzzettin El Kassam Tugaylarının sözcüsü Ebu Ebeyde son açıklamasında ne dedi biliyor musunuz? 'Ey İslam ümmetinin kahraman neferleri, Ey dünyanın vicdanlı, onurlu, özgür insanları, İnsanlığın başına bela olan siyonizm virüsünü yok etmek için, bu direnişi sahiplenmek ve desteklemek hepinizin boynuna yüklenmiş bir sorumluluktur.' Yani Ebu Ubeyde diyor ki, 'hepiniz sorumlusunuz.' Yani Ebu Ubeyde diyor ki, 'hepiniz bir gün sessizliğinizden dolayı hesap vereceksiniz.' Yani Ebu Ubeyde diyor ki Nisa Suresi 75. Ayetteki, Size ne oldu da Allah yolunda ve 'Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!' diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?"
"Filistinli çocuklar diyor ki: uyanın ey Müslümanlar ölüyoruz"
Sinan, "Filistinli çocuklar diyor ki; uyanın ey Müslümanlar ölüyoruz. Filistinli yetimler diyor ki; biz ölüyoruz ey Müslümanlar neredesiniz? Filistinli çocuklar aç ölüyor ey Müslümanlar, Filistinli çocuklar susuz ölüyor ey Müslümanlar, küffar cesetlerimize basarak bizimle alay ediyor ey Müslümanlar. Şu meydanda gördüğünüz kıyafetler gibi kıyafetleri vardı Filistinli çocukların da onlar da bu eşyaları kullanıyordu. Onların da oyuncakları vardı. Onlar da akşam olunca evlerine gidiyordu. Şimdi evleri yıkıldı, aileleri katledildi, yuvaları dağıldı, birçoğunun cesedi bile yok. Onlardan geriye sadece bu eşyalar gibi kanlı miraslar kaldı bizlere. Evet hak galip gelecek, evet batıl zail olacak buna iman ediyoruz. Ama hakkın gelmesi ve batılın zail olması için konforumuzu terk etmemizin vakti gelmedi mi ey Müslümanlar, HAMAS 'bizim elimizden bu kadar geliyor' dedi. Ya zafer ya şehadet diyerek elinden geleni yaptı. Peki televizyonun karşısında çayını yudumlayan ey Müslüman sen elinden geleni yaptın mı?" şeklinde belirtti.
"Ümmetin uyuyanlarına, uyuyan liderlerine sesleniyorum nereye bu gidiş"
Son olarak Sinan, "Abiler, amcalar, ablalar, teyzeler. Şimdi biz ekonomimizi mi düşüneceğiz Gazze'yi mi? Şimdi biz konjonktürü mü düşüneceğiz Gazze'yi mi? Şimdi biz, uluslararası ilişkileri mi düşüneceğiz Gazze'yi mi? Eğer cevabımız Gazze olmayacaksa hesabımız çok çetin olacak. Eğer cevabımız Gazze olmayacaksa dağılıp gidelim. Eğer cevabımız Gazze olmayacaksa biz bu Kur’an'ı boşuna okumuşuz. Eğer cevabımız Gazze olmayacaksa, Allah’ın huzurunda ne cevap vereceğiz. Eğer cevabımız Gazze olmayacaksa mahşer günü ne Allah’ın huzurunda, ne de Resulün yanında yerimiz olur. Bilesiniz. Ümmetin uyuyanlarına, uyuyan liderlerine sesleniyorum 'nereye bu gidiş.' Bir gün bu savaş bitecek biliyorum. Bir gün hak gelip batıl zail olacak biliyorum. Ama o gün biz, zulmün karşısında sessiz kalmış olanlardan olmayalım." dedi.
Yapılan dua ile program son buldu. (İLKHA)