Macron'un ateşkes çağrısı eleştirilere neden oldu
Siyonist rejimin Gazze'ye yönelik saldırılarının başından beri işgalcilere destek veren Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Gazze için ateşkes çağrısını saldırılarda çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 11 bini aşkın kişinin öldürülmesinin ardından yapması, muhalefetten ve halktan tepki aldı.
Paris yönetimi ilk günden itibaren, çocuklar dahil binlerce sivilin hayatını kaybettiği Gazze'ye saldıran siyonist rejimin "kendini savunma hakkı" olduğunu öne sürerek saldırıları tamamen durduracak "ateşkes" değil, "insani ateşkes" çağrısında bulundu.
İktidarın bu tutumu ülkedeki muhalefet tarafından eleştirilirken Macron, 10 Kasım'da İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye verdiği özel röportajda Gazze'de hayata geçirilecek ateşkesin siyonist rejimin faydasına olacağını söyledi.
Macron, röportajında siyonist rejimin Gazze'de düzenlediği saldırılarda sivillerin öldüğünü belirterek, "Bebekler, kadınlar, yaşlılar bombalanıp öldürülüyor. Bunun hiçbir gerekçesi ve meşruiyeti yok. Bu yüzden İsrail'i durmaya çağırıyoruz." ifadesini kullandı.
Ancak Fransa'dan ilk kez yükselen Gazze'de tam ateşkes sağlanmasına yönelik bu çağrı, 11 binden fazla sivilin hayatını kaybetmesinden sonra gelen geç bir açıklama olarak görüldü.
Fransa'da muhalefetin önde gelen temsilcilerinden Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisi Meclis Grup Başkanvekili Mathilde Panot, Macron'un Gazze'de ateşkes çağrısını binlerce kişinin ölmesinin ardından çok geç yaptığını belirtti.
Paris'te Filistin'e destek için bir araya gelen Fransızlar, Macron'un siyonist ordusunun saldırılarında binlerce sivil öldürüldükten sonra Gazze için ateşkes çağrısında bulunmasını ve siyonistlere sürecin başından bu yana verdiği desteği değerlendirdi.
"Fransa'nın takındığı tavırdan utanıyorum"
Gennevilliers Belediye Başkanı Patrick Leclerc, Fransız hükümetinin siyonist rejimin Gazze'ye saldırılarına yaklaşımını şöyle anlattı:
"Hükümetimizin biraz cesaretlenip, barış elde etmek ve çözüm bulmak amacıyla ateşkes talep etmek için harekete geçmesi gerekiyor. Fransız hükümetinin takındığı tavırdan utanıyorum. Fransız devleti onlarca yıldır sergilediği tutumundan sapmış durumda. Çatışmanın başlarında İsrail'e koşulsuz destek verdi."
Leclerc, siyonist rejimin saldırılarına ilişkin ise "Uluslararası hukuka uymak bütün devletlerin sorumluluğudur. İsrail de buna uymalıdır." dedi.
Siyonist rejimin Gazze'ye yönelik saldırılarının başlangıcından bu yana, Filistinlilerin katledilmesini önlemek için düzenlenen bütün gösterilere katıldığını ifade eden Leclerc, Filistin halkının kendi topraklarında bir devlete kavuşması için verdiği mücadeleyi uzun zamandır desteklediğini belirtti.
Grosswak'a göre Netanyahu'nun yaptıklarından Macron ve Batı da sorumlu
Fransız Yahudi Serge Grosswak da Macron'un geç de olsa ateşkes çağrısını pozitif adım olarak gördüğünü kaydederek, "Bu, (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'nun bu şekilde ilerlemesine izin verilmesinden onun ve Batılı devletlerin sorumlu olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz." dedi.
Grosswak, Gazze'de yaşanan insani felakete ve can kayıplarına dikkati çekerek, işgalci Netanyahu'nun uzun süredir Gazze halkını Mısır'a göndermek istediğinin bilindiğini söyledi.
"Batılı ülkelerin korkaklığı bu faşistin (Netanyahu) serbestçe hareket etmesini sağlıyor." ifadesini kullanan Grosswak, insani ve kardeşçe bir çözüm bulunana kadar mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.
"İsrail'in arkasında açık şekilde Amerikan, İngiliz ve Fransız emperyalizmi var"
Lutte Ouvriere (LO-İşçilerin Mücadelesi) partisi üyesi Pascal Le Manach ise "Macron, İsrail devletinin kendini savunma hakkı olduğunu belirterek, İsrail'e çok hızlı destek verdi." diye konuştu.
Le Manach, Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın, 7 Ekim sabahı, siyonist rejimin "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle yaptığı kapsamlı saldırıya karşı olduğunu ifade ederek, "Ancak İsrail devletinin buna cevabı 75 yıldır olduğu gibi ABD'nin de desteğiyle Filistin halkının devamlı katledilmesi. İsrail'in arkasında açık şekilde Amerikan, İngiliz ve Fransız emperyalizmi var." değerlendirmesini yaptı.
Uluslararası toplumda milyonlarca kişinin siyonist ordusunun Filistin halkına saldırıları karşısında büyük sarsıntı ve öfke içinde olduğunu vurgulayan Le Manach, "İsrail dün olduğu gibi bugün de 75 yıldır yaptıklarını, Amerikan ve Batı emperyalizminin desteği ve suç ortaklığıyla yapıyor. Macron, başından beri Filistin halkına karşı İsrail devletini destekliyor." ifadesini kullandı.
Parisli Riyad Bensari de "Macron'un tutumunun, pozitif veya negatif olsun orada olup bitene herhangi bir etkisinin olacağını düşünmüyorum." dedi.
Macron'un başta, siyonist rejimin saldırılarını desteklediğini dile getiren Bensari, Fransa Cumhurbaşkanı'nın, saldırıların başındaki tutumunun ülkesinin kamuoyuyla örtüşmediğinin farkında olduğunu belirtti.