• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Siyonist işgal rejimi soykırımında Gazze'de 32 günde neler yaşandı?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim'de işgal rejiminin Mescid-i Aksa ve Filistinlilerin kutsal değerlerine yönelik saldırılar ile işgal rejiminin işgal altındaki Filistin topraklarında sürdürdüğü insan hakları ihlallerine karşılık "Aksa Tufanı" operasyonu başlattı.

Filistinli direnişçiler, Kassam Tugayları Genel Kurmay Başkanım Muhammed Deif'in emriyle başlattığı operasyonun ilk dakikalarında 5 binden fazla roket ve havan ateşlerken, çok sayıda işgalci esir alınarak Gazze'ye getirildi.

İşgal rejimi, aynı gün abluka altındaki Gazze'ye havadan, karadan ve denizden yoğun saldırılar gerçekleştirdi. Saldırılar, sivillerin yaşadığı alanlara yapıldı.

Direnişçiler, işgal altındaki topraklara sızdı

Gazze Şeridi'nden çıkan Filistinli direnişçiler, 7 Ekim'de sınır çevresindeki işgal rejiminin yerleşim yerlerine girdi. İşgal rejiminin sözde devlet televizyonu KAN, Gazze'den sızan direnişçilerin Sderot kentinde bir polis merkezini ele geçirdiğini duyurdu.

İşgal rejiminin sözde Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze Şeridi etrafında 80 kilometre yarıçapındaki bölgeyi sözde askeri alan ilan etti.

Bu saldırılarla eş zamanlı olarak saldırıları protesto eden Batı Şeria'daki Filistinlilere işgal rejiminin müdahalesinde onlarca Filistinli şehid oldu.

Lübnan'daki Hizbullah ile işgal rejiminin 8 Ekim'de çatışmalar başladı. Hizbullah, Lübnan'a ait ancak işgal rejiminin işgali altında olan Kefr Şuba'daki 3 askeri noktaya yönelik saldırı düzenlendiğini açıkladı. İşgal rejimi de Hizbullah'a ait çadırları insansız hava aracıyla vurduğunu duyurdu.

Aynı gün işgalci ABD Başkanı Joe Biden, işgal rejimine destek amacıyla askeri yardımların yola çıktığını açıkladı.

İşgal rejimi, Gazze'ye gıda, elektrik ve yakıt akışını kesti

İşgal rejiminin sözde Savunma Bakanı Gallant, 9 Ekim'de yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin tam kuşatmaya alınacağını ve bölgeye elektrik, gıda ve yakıt girişine izin verilmeyeceğini duyurdu. İşgalciler, daha sonraki günlerde de Gazze'ye insani yardımların girişini engelledi ve elektrik, gıda ve yakıt akışını kesti.

İşgal rejiminin sözde Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'ye saldırılarla "Orta Doğu'yu değiştireceklerini" söyledi. Gallant da 10 Ekim'de yaptığı açıklamada, İşgal rejiminin "tüm kısıtlamaları kaldırdığını ve tam taarruza" geçtiğini duyurdu.

Bu açıklamadan sonra işgal rejimi, Gazze'ye hava saldırılarını şiddetlendirdi. Saldırılarda hedef gözetmeksizin yerleşim yerleri, sivil alanlar ve hastaneler vurulmaya başlandı.

Batılı ülkeler her zaman olduğu gibi İşgal rejimine destek açıklamasında bulundular

Başta işgalci ABD olmak üzere Batı ülkeleri, işgal rejiminin, Gazze Şeridi'ne bombalar yağdırarak sivilleri katletmesini görmezden gelmenin ötesinde açıkça destekledi.

İşgalci ABD Başkanı Joe Biden, 10 Ekim'de yaptığı açıklamada, "ABD, israil'in arkasındadır. Geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da Yahudi ve demokratik İsrail devletinin kendisini savunabilmesini sağlayacağız." ifadelerini kullandı.

İşgal rejiminin, uluslararası hukuku hiçe sayarak yasaklı fosfor bombası kullandığı kanıtlandı

New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İşgal rejiminin, Gazze ve Lübnan'daki sözde askeri saldırılarında beyaz fosfor kullandığını açıkladı.

Uluslararası Af Örgütü de Gazze'yi vuran İşgal rejiminin fosfor bombası kullandığına dair kanıtları paylaştı.

İşgal rejimi, 13 Ekim'de Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yaşayan yaklaşık 1,1 milyon kişiden bölgenin güneyine geçmelerini istedi. Güneye doğru hareket eden yerinden edilmiş kişilerin oluşturduğu konvoy işgal rejimi tarafından bombalandı. Saldırılarda en az 70 kişi şehid oldu.

Gazze'de ateşkes çağrısında bulunan kararlar işgalci ABD tarafından veto edildi

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) 16 Ekim'de Rusya tarafından sunulan ve Gazze'de "insani ateşkes" talep eden tasarı işgalci ABD, İngiltere, Fransa ve Japonya'nın karşı çıkması nedeniyle kabul edilmedi.

İşgal rejimi hastaneleri bombaladı

İşgal rejimi, Gazze'nin kuzeyinde on binlerce hastanın tedavi gördüğü 22 hastanenin tahliye edilmesini istedi ve 15 Ekim'de El-Ehali Hastanesini bombaladı.

İşgal rejiminin El-Ehli Baptist Hastanesine saldırısı dünya kamuoyunda infiale yol açtı. İşgal rejiminin Gazze'de El-Ehli Baptist Hastanesine 17 Ekim akşamında düzenlediği saldırıda ise, 471 kişi şehid oldu. Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede halk katliama karşı sokaklara çıkarak tepki gösterdi.

18 Ekim'de Brezilya'nın sunduğu ve Gazze'ye insani yardım erişimini sağlamak için "çatışmalara ara verme" çağrısını içeren karar tasarısı, 15 üyeden 12'sinin kabul etmesine rağmen yalnızca daimi üye işgalci ABD'nin vetosu nedeniyle geçmedi. İşgalci ABD'nin Irak ve Suriye'deki üslerine roket ve insansız hava araçlarıyla saldırılara başladı.

İşgalciler, kiliseleri de hedef aldı

İşgal rejimi, sivillerin sığındığı tarihi kiliseyi bombaladı. İşgal rejimi, 20 Ekim'de Gazze'de sivillerin sığındığı tarihi Aziz Porphyrius Rum Ortodoks Kilisesi'ni hedef aldı; saldırıda aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu en az 8 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı. Saldırı sonucu tarihi kilise büyük hasar gördü.

23 Ekim'de bilanço ağırlaştı

Gazze Şeridi'nin Mısır sınırındaki Refah Sınır Kapısı geçici süreyle açılarak saldırıların ardından insani yardımların ilk kez Gazze'ye girişi sağlandı.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, 23 Ekim'de işgal rejimini Gazze'ye saldırılarında 2 bin 55'i çocuk, bin 119'u kadın olmak üzere 5 bin 87 kişinin şehid olduğunu, 15 bin 273 kişinin yaralandığını duyurdu.

Kassam Tugayları, Mısır ve Katar'ın arabuluculuğunda, elindeki esirlerden ikisini daha "insani ve sağlık gerekçeleriyle" serbest bıraktı.

Guterres: HAMAS'ın saldırıları durduk yere ortaya çıkmadı

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, "HAMAS'ın saldırılarının durduk yere ortaya çıkmadığını" belirterek, "Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz tutuluyor. Topraklarının adım adım yerleşim yerleri tarafından ele geçirilmesine ve şiddete şahit oluyor." ifadelerini kullandı.

İşgal rejiminin sözde Dışişleri Bakanı, açıklamalarına tepki gösterdiği Guterres ile görüşmesini iptal etti. Açıklamadan bir gün sonra Guterres, sözlerinin yanlış anlaşıldığını isleri sürdü.

İşgalci ABD'nin 26 Ekim'de BMGK'ye sunduğu ancak Gazze'de ateşkes çağrısında bulunmayan karar tasarısı, Rusya ve Çin'in vetosuyla reddedildi. Rusya'nın Gazze'de insani ateşkes çağrısını içeren karar tasarısı da işgalci ABD ve İngiltere'nin vetosuyla karşılaştı.

DSÖ açıklama yaptı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), işgal rejimi tarafından işgal altındaki Filistin topraklarında sağlık hizmetlerine yönelik 171 saldırı düzenlendiğini ve 16'sı görev başında olan sağlık çalışanı dahil 493 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Şehid olanların çoğu çocuk ve kadın

BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese ise, işgal rejiminin saldırılarında şehid olan Filistinlilerin yüzde 40'ının çocuk olduğunu açıkladı.

Kassam Tugayları saldırılarda esirlerin öldüğünü duyurdu

Kassam Tugayları, İşgal rejiminin Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda, işgalci esirlerden 50'sinin öldüğünü duyurdu.

İşgalciler, Şifa Hastanesini vurdu

İşgal rejiminin sözde Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, 27 Ekim'de düzenlediği basın toplantısında, Şifa Hastanesinin altında "HAMAS'ın komuta merkezi olduğunu" iddia ederek, hastanelerin tahliye edilmesini aksi takdirde hedef alınacağı tehdidini savurdu.

HAMAS, işgal rejiminin iddiasını reddederek, saldırıların durdurulması için BM ile Arap ve İslam ülkelerini acil müdahaleye çağırdı.

Erdoğan'dan, "İsrail'i savaş suçlusu ilan edeceğiz" açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Ekim'de 'Büyük Filistin Mitingi'nde, "İsrail tam 22 gündür açıkça savaş suçu işliyor. Şimdi biz de israil'i savaş suçlusu olarak dünyaya ilan edeceğiz. Şimdi bunun hazırlığı içindeyiz, bunun çalışmasını yapıyoruz ve savaş suçlusu olarak israil'i dünyaya tanıtacağız." ifadesini kullandı.

İşgal rejiminin sözde Başbakanı Binyamin Netanyahu, 29 Ekim'de HAMAS’ın 7 Ekim saldırılarıyla ilgili İşgal rejiminin sözde ordusu ve iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet'i "güvenlik ve istihbarat zafiyeti" nedeniyle suçladı.

İşgal rejimi, Gazze Şeridi'nin kuzeybatısındaki Beyt Lahiya beldesinden kara saldırısı teşebbüsünde bulundu.

HAMAS, elindeki esirleri bırakma karşılığında İşgal rejiminin hapishanelerdeki tüm Filistinli rehineleri serbest bırakmasını önerdi ancak işgal rejimi, bu öneriyi reddetti.

İşgal rejiminin sözde Bakanından Gazze'ye nükleer saldırı tehdidi

İşgal rejiminin sözde Miras Bakanı Amihai Eliyahu, Gazze Şeridi'ne nükleer bomba atılabileceği tehdidinde bulundu. İşgalci sözde bakanın ifadeleri, İslam ülkeleri arasında infiale yol açtı.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, işgal rejiminin, ateşkes çağrılarını kabul etmeyerek sivil halka yönelik saldırıları sürdürmesi üzerine Türkiye'nin işgal altındaki Tel Aviv Büyükelçisi Şakir Özkan Torunlar'ın istişarelerde bulunmak üzere Ankara'ya çağrıldığını bildirdi.

Gazze ve Lübnan'da 49 gazeteci hayatını kaybetti

İşgal rejiminin saldırılarında Gazze ve Lübnan'da 4'ü kadın 49 gazeteci hayatını kaybetti.

İşgal rejimi saldırıları nedeniyle 1 milyon 600 binden fazla Filistinli yerinden edildi. Gazze'deki İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İyad el-Bezm, işgal rejiminin Gazze kenti sakinlerini yerinden etmek için barınma merkezlerini ve hastaneleri hedef aldığını belirtti.

Bezm, "İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları sonucu 1 milyon 600 binden fazla Filistinli yerinden edildi." dedi.

İşgal rejimi, 7 Ekim'den bu yana Gazze'den düzenlenen saldırılarda 315’i sözde asker 1400'den fazla işgalcinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.

İşgal rejimine göre, 31 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ölen sözde asker sayısı 30'a yükseldi. Filistinli direnişçiler ve bölgede çalışan gazeteciler ise, işgal rejiminin Gazze'de öldürülen askerlerinin sayısının çok daha fazla olduğunu belirtiyor.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te işgal rejimi ve Yahudi yerleşimciler, 163 Filistinliyi şehid etti. İşgal altındaki Batı Şeria’da da bir işgalci öldürüldü.

BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) açıklamasına göre, işgal rejiminin saldırılarında ayrıca 89 UNRWA çalışanı hayatını kaybetti.

Lübnan'daki Hizbullah ile İşgal rejimi arasında 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda da 63 Hizbullah mensubunun şehid olduğunu, 4 işgalcinin öldürüldüğünü kaydetti. (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir