Mermer
“Abi” dedi utana sıkıla ve oturuşunu düzeltip bir soru yöneltti sohbetin abisine “Abi hani demiştin ya ilgilendiğiniz arkadaşlarınızı okul dışında da ziyaret edin diye. Ben de yanıma mahalledeki arkadaşımı alıp Hasan’ı ziyarete gittim. Ziyaretimizin ertesi günü Hasan bir daha evlerine gelmememi ve arkadaşlığımızı bitirmemi istedi. Sonradan öğrendim ki Hasan’ın babası öyle istemiş. Yani kovulduğumuz halde bir daha ziyarete gitmemiz doğru olur mu? O gencecik liseli kardeşimizin yürekten gelen sorusuna sohbetin abisi tebessüm etti ve cümlelerini zihninde tasarladıktan sonra söze başladı “Hani bir söz vardır; mermeri delen damlanın gücü değil, sürekliliğidir diye. Unutma ki bu davanın sürekli yolculara ihtiyacı var. Bu yola baş koyan ve karşısına o kutlu melek çıkana kadar yürüyen yiğitlere ihtiyacı var. Ve bu davanın yolu öyle süslü de değildir ha! Bu yolun yolcuları terörist, gerici ve anarşist olarak bilinir. Ama bu yolcuların başkasına yan baktığı da görülmemiştir her nedense. Hani dedim ya mermeri delen damlanın sürekliliğidir. Eğer mermer kadar sertleşmişse gönüller, bu gönülleri ancak sürekli yolcular delip vuslata erer. Unutma mermer kadar sertleşmiş gönüllere hiçbir şey ekilemez ancak o mermeri delip toprağa ulaşırsan tohumunu ekebilirsin.” Bu sözler liseli yüreğe ağır mı geldi bilinmez ama sohbetin abisinin içinin güzelliği dile gelmiş ve karşısındaki gençlere bir mihenk taşı olmuştu. “Abi, yani Rasullullah’ın Taif’teki çadırlardan kovulduğu gibi kovulsak da davetimize devam edeceğiz öyle değil mi?” dedi soruyu soran gayret misali yürek. Abi söylediklerinden bu sonucun çıkmasına tebessüm etti ve bu gencecik yüreklere umutla bakarak sohbeti bitiren Asr suresini okudu.
HAFTANIN YAZISI
İbrahim Halil Kas / Gaziantep - Yaş: 23