• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Psikolojik Danışman Akdağ uyardı: "Kanlı Para" oyununa dikkat!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Okullarda zaman zaman çocuklar arasında bazı tehlikeli oyunlar yaygınlaşabiliyor.

Buna son örnek "Kanlı Para". Yalnızca demir para ile oynanabilen oyun, çocuklarda yaralanmalara yol açabiliyor.

Psikolojik Danışman Feyzullah Akdağ, İLKHA muhabirine yaptığı değerlendirmede aileleri bu oyuna karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.

"Kanlı Para" oyununun sosyal mecralardan yayıldığına dikkat çeken Akdağ, "Kanlı para oyunu, çağımızın en problemli yeri olan sosyal medyadan neş'et eden bir şeydir. İlk olarak Tik Tok'ta ortaya atılan ve nasıl oynandığı bir fenomen tarafından gösterilen oyun; ardından da instagram'a, diğer sosyal medya hesaplarına düştü. Bu oyun çok hızlı bir şekilde, ışık hızı da paylaşıldı. İnsanlar bunu akım haline dönüştürüp, yapmaya başladılar." dedi.

"Madeni 1 TL üzerinden oynanıyor"

Anne ve babalara, çocuklar için uygun olmayan içeriklere ulaşmalarının engellemesi ve kontrol altına alınması tavsiyesinde bulunan Akdağ, "Çocuklar +18 içeriklere, kendilerine uygun olmayan içeriklere, ağır şiddet içeriklerine dahi anne baba ihmallerinden ulaşıyorlar. Ardından hızlı bir şekilde, oyun şeklinde 'Kanlı Para' oyunu olduğu için de haliyle okullarda kullanılmaya ve oynanmaya başlandı. Temeli, madeni 1 TL üzerinden oynanıyor ve özellikle daha fazla can acıtması, daha fazla zarar vermesi için de madeni paranın etrafını makasla sivriltmeler, duvara sürtmeler tarzında şeyler yapılıyor. Bu şekilde çocuklar oynuyor ve maalesef ciddi manada sorunlar, problemler yaşanıyor. Asıl problem, aslında şu kanlı para oyununu çocuklar nereden öğreniyorlar? Sosyal medyadan. Peki, sosyal medyayı çocuklar nereden elde ediyor? Evlerindeki tabletlerden, ellerindeki telefonlardan, anne babaların sağlamış olduğu Wi-Fi şifrelerinden, evdeki internetten alıyorlar. Yani bu süreçte çocuklar anne babalarının ihmali ile bunları öğreniyor ve bunu hemen hızlı bir şekilde taklit etme arzusu içerisine giriyorlar. Taklit fıtri bir durum. Anne, babalar olarak bizlere düşen ise evlatlarımıza bu oyunun ve buna benzer kötü örneklerine ulaşmasını engellemektir." diye konuştu.

"Her bir davranış en az bir ihtiyacı karşılamak amacıyla yapılır"

Oyun oynamanın çocukların gelişimine katkısına vurgu yapan Akdağ, "Şunu unutmamak gerekir ki oyun, çocuğun temel ihtiyacıdır ve gelişimi için en önemli konudur. Oyun olmasa çocuğun birçok gelişim alanı geride kalacaktır. Öyleyse, oyun bu kadar önemliyken bizim çocukların doğru şekilde oyun oynamasını sağlayacak alternatif ortamlar sağlamamız gerekiyor. Çocuk aslında bu oyunu oynayarak, belki bir statü elde etmeyi belki arkadaşları arasında kabul edilmeyi belki de bu konuda kendisini daha önemli, kıymetli görmeyi istiyordur. İnsan, herhangi bir davranışı en az bir ihtiyacını karşılamak amacıyla yapar. Bunu bilinçli ya da bilinçsiz yapar ama yapar. Yani her bir davranış en az bir ihtiyacı karşılamak amacıyla yapılır. Bunun çocuğu da büyüğü de yetişkini de fark etmiyor, hepsi bu konuda aynıdır." ifadelerini kullandı.

"Bu oyuna benzeyen tasarımları ortaya koyabiliriz"

Çocukta bu oyunun oynandığının fark edilmesi durumunda, oyuna dair yanlışları anlatma yoluna gidilmesi gerektiğine vurgu yapan Akdağ, şunları kaydetti:

"Evladımızın bu oyunu oynadığını tespit etmişsek, öncelikle ona bu oyunun sıkıntılarını, problemlerini anlatmamız gerekiyor. Fakat şu soruyu da kendi içimizde sormamız gerekiyor, 'Acaba, benim evladım bu oyunu oynarken hangi ihtiyacını karşılıyor ya da karşılamaya çalışıyor?' Onu tespit etmek, aslında bu oyunun ya da önümüze gelecek diğer farklı oyunların, yanlış örnek oyunların da engellemesini sağlayacaktır. Çocuğunuz bu konuda böyle bir oyun içerisinde ve bunu fark ettiniz, okulda öğretmenlerinizden bunu öğrendiniz. Öyleyse çocuklar çok samimi bir ortamda, güzel bir ortamda böyle bir durumun olduğuna üzüldüğünüzü ifade ederek; bununla beraber 'Acaba evladım hangi ihtiyacını karşılamak için bu oyunu oynadı?' sorusunu kendimize daha sonra çocuğa da sorabiliriz. 'Evladım amacın ne, bunu yaparak ne elde etmeye çalışıyorsun? Yardımcı olalım sana.' Çocuk: 'Okulda arkadaşlar beni aralarına almıyorlar, onun için oynamak istedim' diyebilir ki genelde popüler cevap bu oluyor. Bazen de şu cevaplar geliyor, 'Anne, baba oynama şekli çok hoşuma gitti.' Bu noktada, bu oyuna benzeyen tasarımları ortaya koyabiliriz. Mesela, oyun tarzı anlamında, 'hadi gel beraber oynayalım, bak ben bu şekilde yeni bir şekilde buldum, bakalım nasılmış' deyip, can acıtıcı kısmı kaldırıp alternatifi yerine koymak. Bu şekilde, evladımızın sırf hoşuna gittiği için yaptığı oyun ihtiyacını karşılayabiliriz."

"Para direk kanla temas eder ve ciddi manada iltihaplanma, enfeksiyon kapmaya doğru gidebilir"

Oyunun vazgeçilmez parçası olan madeni paranın fiziksel ve sağlık yönünden etkilerine dikkat çeken Akdağ, "Para binlerce defa el değiştirdiği için, ciddi manada mikrop taşır üzerinde ve evlatlarımız bununla yaralandığından dolayı da para direk kanla temas eder ve ciddi manada hem kemik kırılması, zedelenmeleri hem de mikropların kan yoluyla bulaşmasına ve ciddi manada iltihaplanma, enfeksiyon kapmaya doğru gidebilir. Bu ihtimallerin ve risklerin olduğunu ve bundan dolayı ciddi manada sıkıntılar yaşayabileceğini ve bazı etkilerinin de kalıcı olduğunu anlatmamız gerekiyor çocuğa. Bunun sonucunda. 'Oğlum, kızım bu yanlış bir davranış, yanlış bir oyun, gel bu oyunun alternatifleri var bunlardır' demeliyiz. Farklı arkadaş ortamları sağlayalım. Aksi taktirde sadece yasaklamak, sadece hayır demek ve detaya inmeyip 'bu hangi ihtiyacını karşılıyor?' sorusunu sormazsak, maalesef çocuklarımız her fırsatını bulduğunda bu oyunu oynarlar." şeklinde konuştu.

"Önemli olan bataklıktan gelen sineği engellemek değil, bataklığı bizzat kurutmaktır"

Oyunun oynanma nedenin sosyal medyada gündem olması olduğunu ifade eden Akdağ, sözlerini şöyle tamamladı:

"Kanlı Para" oyunu şu an çok oynanıyor. Sosyal medyadan düştüğünde çocuklar oynamayı bırakacak ama bu iyi bir şey değil aslında. Çünkü daha farklı bir akım geldiğinde, çocuk yine o sıkıntılı akıma kapılıp, yine oraya gidecektir. Önemli olan bataklıktan gelen sineği engellemek değil, bataklığı bizzat kurutmaktır. O bataklığı da ancak 'hangi ihtiyaçları karşılıyor' deyip, çocuğumuzun ihtiyaçlarını tespit edeceğiz, alternatifler sunacağız. Çocukların oyun ihtiyaçlarını tatmin etmelerini sağlarsak, evlatlarımız Allahın izniyle bunlardan uzak duracaktır." (İLKHA)





Bu haberler de ilginizi çekebilir